Sözleşmeli Kocam Demir Duvarım Yüzünden Çıldırıyor

3.Bölüm

Bölüm 3

Güzel sarı saçları, mavi gözleri, yakışıklı yüz hatları ve uzun boyuyla İmparator Gerard adeta masallardan fırlamış bir prensi andırıyordu. Onu gören hiç kimse, İmparatoriçe de dahil olmak üzere eşlerinin sayısının yirmi bir olacağını hayal edemezdi.

"Yetişkin olduğunda benimle evlenmen gerekiyordu."

“Ben buna asla rıza göstermedim.”

"Neden bahsediyorsun? Ben İmparatorum, neden senin iznine ihtiyacım olsun ki?”

İmparator, güce her şeyden çok değer verdiğinden, altındaki kişilerin fikirlerinin dikkate alınmaya değer olmadığı inancına sahipti. Yüzeysel doğasına rağmen, görünüşüne hayran kalmaktan kendimi alamadım.

Sadece görünüşü.

"Majesteleri, özür dilerim. Irovel'e, ona karşı şefkat duysan bile eğlenceli olması gerektiğini söyledim. Ben de ona daha fazla şefkat görmesi için biraz karşılık vermesini söyledim. Haha .”

Unius bana fısıldamadan önce dost canlısı bir yüzle İmparator'a kıkırdadı.

"Hey sen deli misin? Saçma sapan konuşmayın ve lütfen sessiz kalın. Eğer senin yüzünden cariye ödülünü kaybedersek, dikkat etsen iyi olur.”

"Eğer para seni bu kadar cezbediyorsa o zaman sen de cariye olabilirsin."

"Yine saçma sapan konuşuyorsun."

"Biliyor musun? Sen ve ben kan bağına sahibiz, dolayısıyla yüzünüz aynı zamanda İmparator'un damak tadıdır."

Unius'un yüzündeki tiksinti dolu ifadenin tadını çıkarırken cevap verdiğimde İmparator bana sinsi bir ifadeyle baktı.

"Ah anlıyorum. Öyle mi, Irovel? Sen çok tatlısın."

"Hayır, aslında İmparator tarafından kesinlikle sevimli görülmek istemiyorum."

“Bunu sevimli bir şekilde yapmanızda sorun yok ama sınırlarınızı unutmayın. İsyan en nefret ettiğim şeydir.”

"Dünyanın hâlâ yalnızca senin için var olduğunu düşünüyorsun, öyle mi?"

O anda birisi uğursuz bir gülümsemeyle İmparator'a doğru yürüdü. İmparator'la kaba bir şekilde konuşabilen tek kişi, İmparator'un kardeşi olarak doğan ancak cariyenin oğlu olması nedeniyle tahtı hedefleyemeyen Reinhart Erestein'dı.

O benim kocam olan adamdı.

"Taht senin kirli hırslarını tatmin edebileceğin bir yer değil Gerard."

Sesi sakin olmasına rağmen, avını bir tepeden sessizce gözlemleyen bir aslanınki gibi korkutucu bir varlık yayıyordu. Bunu sadece ben hissetmekle kalmadım, İmparator'un kendine güvenen mavi gözleri de titredi. Omuzlarını dikleştirmeye ve ağzının kenarlarını kaldırmaya çalıştı ama dudakları kontrolsüzce titriyordu.

"Sıradan bir Büyük Dük'ün İmparator'a ders verme hakkı var mı, Ekselansları?"

“Karımla saçma sapan konuşmaya hakkınız var mı?”

Reinhardt'a şaşkınlıkla baktım.

'…O benim tarafımda mı?'

Fotoğrafımı almanın bedeli sadece bir evlilik sözleşmesi imzalamaktı ve beni İmparator'dan koruması gerektiğine dair bir madde bile yoktu.

'Biraz etkilendim… ama bunu hissetmemeliyim!'

Sözleşmede bana yaklaşmasını yasaklayan açık bir madde vardı, peki neden böyleydi? Ayrıca beni bu şekilde savunup kendisine aşık etse ne yapardı?