28) Sırt sırta

8 3 0
                                    

"Ben ölürsem ne yaparsın?" Diye sordu kadın arkadaşına bakarak,"Ağlarım." Güldü kadın. En yakın arkadaşını öldürdüğü gün saatlerce ağlamış bir daha onu düşünmemişti.

Öldüğünü ögrendiği gün mezarına bile gelmemişti.

Gökçe

"Ölmek mi istiyorsunuz gerçekten, her an yekta gelebilir. Bakın gidelim! Lütfen sizsiz gitmem." Dedi Elif. Kendisi yekta gelmeden gitmeyi istemişti. Ekip'in çoğu kalınca gitmek isteyenlerde vazgeçmişti.

"Bence fazla paranoyaksın. En fazla ne olabilir ki?" Dedim rahatlatmak için. Fazla gergindi bizide geriyordu.

"Bilmiyorum. Ben.. Boşver." Dedi omuz silkti. Onu takmadım daha sonra konuşurduk.

"Toprak ile ben silahlara baktık. Bazı kişilere yetecek. En fazla bizi ekibe ve Yener'in ekibine yeter." Deniz'in sözleri bizim savaşacak olduğumuzu anladım.

"Dışarı çıkmak tehlikeli giriş çıkışları yener kapattı. Çıkmak isteyen varsa planları suya düştü."

Aygül ayağa kalktı onun ardından arya,

"Yapacak çok iş var."

Elvan

İdil ile sırt sırta gelmiştim. Kapı açık ellerimiz bağlı değildi ve ortalıkta kimse yoktu. Bu bir şans miydi yoksa tuzak mi?

Ne yapacağımızı bilemiyorduk. En azından öyle hissetmiştik. Hisler insanı yanıltan duygulardır.

Pis bir koridordan geçiyorduk,"Bence kalalım. İçten fetededelim." Kafamı hayır anlamında salladım."Eve dönelim." Başka şans olmayabilirdi. Kordidorun başından gelen ayak sesleriyle dibimde durduğum kapıdan idil'i çekerek girdim.

Simsiyahti ama bir yatak odası olduğunu hemen anlamıştım. Hızlıca bir nesne aradım zar zor bıçak bulup dolapba girdim. İdil ise yatağın altına girmişti. Odanın kapısı açılmıştı. Işık yakmadan yatağın üstüne gitti. İdil oradaydı!

Yutkundum. İdilaşkom.

Adam olduğunu tahmin ettiğin kişi odadan çıkar çıkmaz dolaptan çıktım."İdil?" Dedim eğilerek, bir sorun vardı yatağın altında değildi.

Yatağın diğer tarafına geçtiğimde bir soba gördüm. Siktir. Sırtı soba'a değmişti.
Kıpkırmızı olmuştu.

Eliyle iyiyim işareti yaptı."Gidelim." Böyle yola gelirsin. Büyük ihtimalle izi kalacaktı.

Medine

Ben medine, İsmimin anlamı yerleşmek, medeniyet. Bana sorarsan, ismimin öneminin olmadığını söylerim. Karakteri insanı tavsir ediyorken bir isim takmaya ne gerek vardı.

Burada büyük bir savaş hazırlığı vardı. Kendi bölgeme çekilmiştim. Buradan her yeri görmem insanları takip etmeme sebep oluyordu. Aygül'ün kızı Ada yanımda resim çiziyordu. Aygül savaşa hazırlandığı için.

Arya ile akın flört ediyordu. Onları izlerken gülüyordum. Eda büyük ihtimalle şişen kaynı yüzünden uyuyordu. Hamilelikten. Yüzü tombul olmuştu açıkcası çok güzeldi.

Bana gelirsek kendime göre birini bulamamıştım. Açıkcası pek tercih hakkım yoktu. Bu salgında ama Türkiye'nin dışınında mi böyle olup olmadığını merak etmiyor değildim.
Fransa, Almanya, Yunanistan onlarda Aylaklarla savaşıyor muydu? Galiba bunu gitmeden bilemeyecektim.

Hiç aklına gelmiş miydi çekip gitmek, açelya ona yıllar önce sormuştu bu soruyu çek git demişti seni rahatsız eden bir şey varsa onları umursama hayallerin peşinden git. Açelya bu sözü nasıl söylemişti ne için demişti hatılamıyordum. Salgından önce miydi? Yoksa sonra mi? Bir amacım vardı o da dünyayı tekrar eskisi gibi yapmaktı.

Oysa biz büyük hayalleri olan küçük insanlardık.

AYLAK AVI(KATILIMLI- Hayata Kalma) Where stories live. Discover now