꒰ঌ 13 ໒꒱

151 23 144
                                    


kazuyla barbiecilik zamani
(wp's version)

kazutora
disiplindeyim
burdan kokonun amk

baji
kazutora
seni ariuorum amk bi saattir
nerdesjn noldu

kazutora
mudurun odasindayim
kokoyla bahis oynatirken yakalandik tum suc ustume kaldi 🥰

mitsuya
ona niye guveniyosun sen aptal misin

kazutora
MITSUYA
KORKUYORUM YALVARIRIM GEL 😭
BU KELTOS OLDURECEK BENI

mitsuya
bekle geliyorum
halledicem

⊹。₊°⟡.⸙͎۪۫ ༄

mitsuya's pov

koşarak müdürün odasına doğru giderken aynı zamanda kazutora'nın götünü nasıl kurtaracağımı düşünüyordum.

kafamdan bin türlü şey geçiyordu ve hiçbiri elle tutulur bir plan değildi gözümde.

müdürün odasına geldiğimde yakamı düzeltip dağılan saçlarıma şekil vermeye çalıştım. derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.

içeriden gel komutunu beklerken kapı açılınca karşımda kazutora'yı görünce pek de şaşırmamıştım.

"müdür nerede?" dedim kısık sesle.

kazutora sırıtarak bakmaya başladı bana. "ne bileyim gelir birazdan."

sanki babasının yeriymiş gibi beni içeri davet edince deri koltuklardan birine oturmam için işaret etti. içten içe gülme isteğimle başa çıkmaya çalıştım ve oturdum. kazutora ise ayakta durmaya devam etti.

"amına koyayım dantelli fincanlara bak!" bir anda kahkaha atmaya başladı. eliyle gösterdiği yere bakınca gülmemek için kendimi o kadar çok sıktım ki şu anda kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirdim.

"bu ne lan?" dedim kendimi kastığım için garip çıkan sesimle.

okulda hiçbirimize göz açtırmayan müdür beyciğin yeni gelinlere yakışır türden fincanları olması trajikomikti.

biz fincanlara gülerken kapı bir anda açılmıştı ve tabii ki de giren kişi müdürdü.

hemen kendimi toplayıp ayağa kalktım. kazutora ise hala taşak modunda duruyordu. bakışlarımla onu uyardım. neyse ki hemen kendini düzeltti.

derin bir nefes alıp bakışlarımı müdüre doğrulttum.

"mitsuya sen niye buradasın?" dedi bir bana bir de kazutora'ya bakarken.

"şey efendim," duraksadım. "geçen bahsettiğimiz etkinlik hakkında konuşmaya gelmiştim." dedim aklıma gelen ilk şeyi söyleyerek.

kazutora'ya rahatlatıcı bakışlarımdan gönderirken müdür boğazını temizledi.

"konuşuruz da öncesinde halletmem gereken başka bir iş var." sandalyesini çekip üstüne oturdu. ellerini masanın üstünde birleştirip korkutucu bakışlarını bir bana bir de kazutora'ya yollarken ben gerginlikten ne yapacağımı bilemiyordum. ama emindim ki kazutora gene dalga geçilecek bir şeyler bulmuştu ve içten içe buna gülüyordu. hatta bir an önce bu odadan çıkmayı hayal ediyordu ki grupta aklından geçenleri konuşup gülebilsin.

o bu kadar rahat olduğundan dolayı ben de böyle gergindim ama neyse.

"kazutora hanemiya." buz gibi çıkan ses beni daha da gererken avuç içlerim kaşınmaya başladı.

☆ forelsket | mitsuya takashiWhere stories live. Discover now