5.BÖLÜM

12 3 1
                                    


Kulağım da ki şarkıyla evin bahçe kısmından geçtim ve biraz daha hızlandım. Koşumun bitmesine az kalmıştı ve camdan beni izleyen Baran yüzünden durup dinlenemiyordum bile.

Bugün kahvaltı da kendisine karşı kibar ve çekingen davrandığım için cezalandırılıyordum. Bana evin etrafın da yarım saat koşma cezası vermişti. Sabahta koşmuştum Aslan'la ve şu anda aşırı yorgundum.

Evin içerisin de ekiple yaşamaya alışmıştım. Eskisi kadar çekingen hiç değildim ve Baran'ın asıl amacı da gerçekleşiyordu. Çünkü artık evin, benim de evim olduğunu hissediyor evi kullanırken bile çekinmiyordum.

İstediği oluyordu artık beni salması gerekmiyor muydu?

Evin etrafını tekrardan turladığım da ne kadar büyük bir evde yaşıyor oluşumuzu daha iyi anlamıştım. Evin etrafı koşmakla bile bitmiyordu.

Tekrardan bahçe kısmından geçiyordum ki, Baran, kapıda beni bekliyordu. Onu görmem ile cezamın bittiğini anladım ve yavaşlayarak durmaya çalıştım.

Tam önünde durdum, kulaklıklarımdan birini çıkardım ve nefes alışlarımın arasında ona baktım.

"Cezan bitti, Mavi."

"Teşekk..."

Sustuğum da gülecek gibi oldu ama konuşmadı. Dikleştiğim de derin bir nefes aldım ve gözlerimi ona diktim.

"Eyvallah, Abi." Dediğim de güldü ve başını iki yana salladı. Gri gözleri, gülerken kısılmıştı.

Haddimi aşacağımı düşünmesem, gri gözlerine günlerce bakabilirdim. Öyle güzel duruyorlardı ki, aydınlık havalarda güneş yüzüne vurduğun da bembeyaz duruyordu ve ben o görüntü karşısın da şaşırıp kalıyordum.

"Terledin mi? İstersen duş al." Dediğin de başımı iki yana salladım. "Sadece üstümü değiştirsem yeterli. Her gün duş almaktan derim soyulacak."

Kapının önünden çekildi ve girmem için bekledi. İçeri girerek hızla merdivenlere yöneldim. Leyla da mutfaktan çıkmıştı ve beni fark etti.

"Üflesem bayılacak gibi duruyorsun." Diyerek dalga geçtiğin de gözlerimi devirdim.

Merdivenlerden çıkarken, "Geç dalganı sen, geç. Ben seni de göreceğim." Diye bağırdım.

Üstümü değiştirdiğim de odamdan çıktım ve salona doğru ilerlemeye başladım. Televizyonun karşısın da ki koltuğa, Leyla'nın yanına oturdum ve derin bir nefes aldım.

Leyla, magazin dergisine bakıyordu. Baran, tekli koltukta oturuyordu ve yine elinde kitabı vardı. Cesur ve Aslan ise karşıdaki yan ikili koltukta oturuyorlardı ve ikisi de telefondan maçı takip ediyorlardı.

Sıkılarak cebimdeki telefonu elime aldım ve ekranı açtım.

Uzun zamandır sosyal medyaya girmiyordum. Sosyal medya hesabıma girdiğim de birkaç arkadaşımın fotoğrafını beğendim. Dün evin terasından göletin ve ormanın manzarasını çekmiştim, fotoğrafı hikayemde yayınladım.

"Mavi?"

Leyla'nın seslenmesiyle daldığım telefon ekranından bakışlarımı çekip ona doğru döndüm. Elindeki magazin dergisinden bir sayfa gösterdiğin de bakışlarım sayfa da gezindi.

Genç bir kız, zenginler kısmına poz vermişti. Güzel ve alımlıydı. Sarı saçları dalgalı şekilde omuzlarına dökülüyordu ve mavi gözleri parıldıyordu.

AZULWhere stories live. Discover now