''Baekbeom'un arabası...'' diye mırıldandı Chanyeol, emniyet kemerini takarken, ''...Güzelmiş cidden.'' Kocaman olmuş gözleri siyah arabanın içini merakla inceledi ve Baekhyun onu böbürlenerek izliyordu.
''Hah,'' dedi resmen zevk almış bir sesle, ''Sana beğeneceğini söyledim ancak sen inat ettin.''
Chanyeol kemerin tokasını taktıktan sonra kafasını kaldırıp küçük olana baktı,
''Seni de bir kızla buluşturmaya çalışsalar sen de bundan hoşlanmazdın, Baekhyun,'' dedi gözlerini devirerek, önüne döndüğünde derin bir nefes aldı, ''Kesinlikle iğrençti.''
Baekhyun, ''Aslında ben kızı beğenmiştim, sevimliydi bence,'' diyecek oldu ancak birdenbire ağzının üstüne konan elle susturulmuştu. Kafasını çevirip deve baktığında, uzun boylunun korkutucu bakışlarıyla karşılaştı.
''Lütfen. Sus.'' Chanyeol onu uyardıktan sonra ellerini geri çekti ve parmaklarını direksiyona yerleştirdi.
''İnatçı keçi,'' diye homurdandı küçük olan da. Derin bir nefes alıp verdikten sonra, bakışlarını pencereden görünen aya sabitledi. Bugün güzel olacak gibiydi, aptal okuldan kurtuldukları için her şey toz pembe geliyordu ona şimdi. Gülümsemesi yüzüne yayılırken, arabanın çalıştırılma sesini duydu.
O sırada parmaklarını dudaklarına sürten Chanyeol'ü tabii ki de görmemişti.
*
''Tanrım, burası cidden hoş,'' diye mırıldandı Baekhyun, yüzündeki kocaman gülümsemesiyle barın etrafına bakarken. Tanıdık olmadığı bir koku ve yüksek sesli dubstep müzik içerisini tamamen sarmışken, yanında oturan Luhan, Chanyeol ve Sehun da ona bakıyordu; açıkçası dev bir yandan Baekhyun'u sonunda bu tür yerlere getirebildiği için mutlu olmuştu.
''Daha önce hiç bu tür yerlere gelmedin mi?'' diye sordu küçük sarışın, onun tuhaf bakışlarını gördüğünde, ona gülümseyerek.
Baekhyun önünde dans eden insanlardan zorlukla çekti gözlerini, Chanyeol onu merakla izlemeye devam ediyordu.
''Ha?'' dedi Baekhyun, küçük olana bakarak, ''A-Ah, hayır, hiç gelmedim.'' Utanmış görünüyordu... Yani, o 18 yaşındaydı ve daha önce hiç böyle bir deneyimi olmamıştı ve Chanyeol onu bakışlarından bile anladığı için kendi kendine kıkırdadı.
''Ah, anlıyorum,'' diye mırıldandı Luhan da ona tekrardan kocaman gülümseyerek, ''Artık üniversite çağına geldiğin için bu tür şeylere alışırsın o zaman çünkü... Bilirsin, öğrenciler böyle yerlere çok sık gidiyorlar.''
Baekhyun küçüğü şaşkınlıkla dinlerken kafasını hafifçe eğdi,
''E-Evet,'' diye fısıldadı, ''Doğru söylüyorsun.''
*
Uzun boylu ve iri bir adam, gençlerin bulunduğu masaya içinde 25 tane minik bardak bulunan tepsi getirdiğinde, küçük olan şaşkınlıkla baktı, aynı ifade Chanyeol'da da vardı. Alkol tabii ki de kullanmıştı ancak 25 bardak... Bundan 2 yıl önce, Baekbeom ve Baekhyun'la gittiği yılbaşı partisinde, çok fazla içtiği için kadınlar tuvaletine girmişti ve bir bayanla kavga etmişti.
Kısacası alkole karşı gram dayanıklılığı yoktu, ama buna rağmen içecekti.
''Ah, hadi başlayalım,'' dedi Luhan elini bardaklara uzatırken, aynı anda Sehun da birlikte elini uzatmıştı. Chanyeol da bir bardak almaya karar vererek parmaklarını uzattı.
Baekhyun'sa durdu ve onları izledi çünkü o daha önce hiç... Alkol almamıştı.
Sarışın olan bardağı kafasına dikip sesli bir şekilde yutkundu, aynını Chanyeol ve Sehun da yapmıştı. Birkaç dakika sonra bardağı bırakan ve küçük olanın onlara şaşkın bir şekilde baktığını gören Luhan gözlerini kocaman açıp,
