bölüm beş: sınır

1.7K 236 949
                                    

          merhabaa, onları tanıyabilmeniz adına
yine yan karakterlerin fazlasıyla ön planda olduğu
   bir bölüm oldu. umarım okurken keyif alırsınız.
    oy verip yorum yapmayı lütfen unutmayalım.

                            (sınır, 150 oy)

                                     ♫
                   Lana Del Rey, West Coast
                       Montell Fish, Hotel

                     bölümden fotoğraflar:

                                       ᡣ𐭩

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




                                       ᡣ𐭩

Saatler geçmişti.

Teoman ve Aras bizi eve bıraktığından, Melin ile eve geç bir saatte gelmemize rağmen uyuyamayıp deli gibi sohbet etmemizden bu yana saatler geçmişti.

Melin'e yaptığım baskıdan sonra bende kalma teklifini kabul ettiğinde buna oldukça sevinmiştim çünkü onunla tanıştığım ilk andan itibaren hayatıma harika bir arkadaş rolüyle girdiğini hissetmiş, bunun için içime yerleşen samimiyeti engelleyememiştim.

İyi ki de engellememiştim. Ona alışıyordum.

Son yarım saate kadar harika bir sohbet içindeyken ve neredeyse sabahı etmek üzereyken, Melin bir anda uyuyakalmıştı.

Saate baktığımda ise sabah 6'ya geliyor olduğunu fark ettim. Bugün hafta sonu olduğundan kaynaklı fazlasıyla rahat davranmış ve sabahlamıştık fakat Melin uyuyakaldığı için öğlene kadar uyanmayacağını biliyordum. Bu yüzden uykumun olmamasına güvenerek çift kişilik yatağımda uyuyan Melin'i uyandırmamak adına sessiz adımlarla koyu renklerle dizayn edilmiş odamdan çıktığımda hemen arkamdan da kapıyı kapattım.

Mutfağa girdiğimde ise yaptığım ilk iş kendime sert bir kahve yapmak olmuştu.

Üzerinde dumanları tüten kahvemden bir yudum aldığımda aklımdan saatlerdir çıkmayan anılar yeniden bir bir gözlerimin önüne serilmişti.

İnatçı güzeli.

Vücudun hassas.

Bilmesine imkan yokken kendinden bu denli nasıl emin olabilirdi? Belki de değildi, yalnızca her zaman net konuşan birisi olduğundan kaynaklı böyle düşünmeme yol açmıştı. Bilmiyordum, bilmedikçe de kafam dipsiz, karanlık bir kuyuya dönüşüyordu. Sanki öyle değilmiş gibi.

Yeniden bir yudum aldığımda ise motorla bizi bıraktıkları ana gittim.

"Gidiyorsun yani, öyle mi?"

İKİNCİ TESADÜFWhere stories live. Discover now