bölüm bir: günlük

3.9K 296 663
                                    

yeni kurgu bildirimi!!
    hoş geldiniz ve iyi ki geldiniz,
   fazlasıyla heyecanlıyım. eğer oy verip yorum yaparsanız beni çokça motive edersiniz, şimdiden
teşekkürler, keyifli okumalar diliyorum.♥︎
                                     
        ikinci tesadüf için de bir pano oluşturdum,
                   dilerseniz bakabilirsiniz.
            pinterest hesabım; yasamin sarabi


The Neighbourhood, Flawless

Sessiz olmaya mahkum kaldıysan içindeki zehri akıtmanın başka bir yolunu bulmak zorundasın.

O yolu bulmuştum. Yazmak.

Belirli bir olayın ardından gelen düşünme ihtiyacının beni sürüklediği ve her gün yapmaktan alışkanlık haline dönerek kendimi alıkoyamadığım yazı yazma dürtüsüne devam ediyordum, yine ve yine.

Belki yalnızca kendi içimden gelen bir istek, belki geçmişin izi ve belki de henüz tanımlayamadığım, ne olduğunu dahi bilmediğim duygularımın beni sürüklediği bir dürtüydü bu, bilmiyordum.

Benden giden çoğu şeyin önünü kesmek adına böyle bir karar almış ve hayatımın gereğinden fazla monoton olmasına rağmen içtiğim suya kadar yazmaya başlayarak kendimi buna adamıştım.

Monoton olarak adlandırdığım hayatımın günlüğümde yaklaşık iki sayfa süren özetine son noktayı koyarak bitirmiş ve tarih atarak kapatmıştım. 8 Mart 2024; hayatımda bir çok insanın barınmasına rağmen yalnız hissettiğim bir gün daha.

Kulaklığımda çalan Flawless şarkısının sesini arttırarak anlık olarak engel olamadığım yazma dürtüsüyle kendimi bulduğum kantin masasında benimle beraber duran defterimi kapıp çantama attım ve vakit kaybetmeden okulun tuvaletine doğru ilerlemeye başladım, vardığımda ise kendimi hızla kabinlerden birine attım.

İçinde durduğum kabinden tam çıkarken bir kaç ses dikkatimi onlara vermemi sağlayarak sessizce durmama neden oldu. "Of ne yapacağız şimdi? Verdiği ödevleri de yapmıyoruz ki kızım! Tabii yine Lizge birinci olur, hep bizim sayemizde." dedi sesi ince olan diğerine.

"Ya bak zaten kız salağın teki, çizimleri falan iyi ama o kadar da değil, bence Kenan hoca ona torpil geçiyor." diyen ses ise diğerine göre daha kalındı. O anda seslerin tanıdık gelmesiyle birlikte kaşlarımı çattım çünkü tam anlamıyla görsel sanatlar dersini birlikte aldığım kızlardı ve üstelik onlarla sohbetimiz de vardı.

Ne fark ederdi ki? Bu hep böyleydi zaten, böyle de devam edecekti.

"Ay, Miray! Bunların arasında bir şey olmasın? Adam zaten dilf anasını satayım!" ince ses yeniden kulaklarıma ulaştığı an tüm sabrımı kaybederek bir hışımla kapıyı açtım ve kendimi onların karşısına attım. "O halde ders notlarını yükseltmek için, dilf olarak adlandırdığın Kenan hocaya yalakalık yapman gerekecek." dudaklarımı büzdüm ve hemen ardından bir cık sesi çıkardım. "Aksi takdirde bir işe yaramayan çizimlerinizle birlikte ortada kalacaksınız." göz kırptığım anda şok olmuş ifadesiyle ağzı açık bir şekilde beni izlediğini fark ettim.

"Bir dahakine ödevlerinizi yapmanızı tavsiye ederim, derste görüşürüz." diyerek yıkadığım ellerimi peçeteye sardım ve çöpe atarak kendimi tuvaletten dışarı attım.

Böylelikle de insanlara tahammülümün olmadığını kendime bir kez daha kanıtlayarak derin bir nefes almış ve adımlarımı görsel sanatlar dersliğine doğru atmaya başlamıştım.

İKİNCİ TESADÜFWhere stories live. Discover now