-"Kızmış olmalı..Yani demek istediğim öylece çekip gittin.Ona gideceğini bile söylemedin."

-"Gitmeyeceğimi de söylememiştim.Beni eken oydu."

Konuşmalarını keman sesi böldü.Durdular ve çalan Nick'e baktılar.Sarah onu henüz tanımıyordu.Harry hiç bir şey anlatmamıştı.

-"Bu çocuk baya iyiymiş." dedi Sarah.

-"Aynı okula gidiyoruz.Onun bir kaç kere gösterisini izlemiştim."

-"Gözleri gerçekten mükemmelmiş...Herneyse,biyolojiye yetişmem gerek."

Şarkısını bitirdiğinde insanlar etrafında toplanmıştılar ve alkışlayıp çocuğun ne kadar iyi olup olmadığı birbirlerine söylüyorlardı.

-"Tebrikler." dedi Harry ve yanına gitti.

-"Niye sokaklarda çalıyorsun?"

-"Paraya ihtiyacım var." tüm sempatisiyle gülümserken Harry çok güzel göründüğünü düşündü.

-"Daha kolay bir yolu olmalı.
Oldukça iyisin."

-"Oldukça iyi mi?Ben dahiyim."

-"Pek alçak gönüllü de değilsin."

-"Neredeyse 6 yaşımdan beri bana,dahi olduğum söylendi.Öyle ya da böyle inanmak zorundaydım."

Nick kemanını kutusuna koydu ve parasını saydı.

-"80 dolar.Hiç fena değil.Çalanın gerçek ben olmadığını düşünürsek."

-"Nasıl yani?" Harry'nin sorusu üzerine Nick ona yaklaştı ve cevapladı.

-"Kemanı elime aldığımda yerime başka biri geçiyor."

-"Bu söylediğin gerçekten güzeldi.Çizerken ben de böyle hissediyorum."

Nick her konuştuğunda Harry biraz daha ondan etkileniyordu.
Bir kaç saniye bakıştılar.Ama daha sonra Nick hoşuna giden birşeyi fark etti.

-"Hey şuna bak."

-"Çöp kamyonuna mı?"

-'Hayır ,hayır koltuğa."

-"İşe yaramaz bir şey."

-"Öyle mi?Biri için işe yaramaz olan diğeri için oturma salonunda yer alabilir.
Hadi.Gel." diyip kamyona doğru koşuşturmaya başladı.

-"Heyy!Koltuklu adamlar!!! Hey bekleyin.O koltuğu ben alayım.Tamam mı?"

Son anda yetiştiler ve koltuğu aldılar.

-"Teşekkürler."

Harry bir ucundan tuttu.

-"Evin yakın mı?"

-"Evet."

-"Gidelim öyleyse."

+++ +++ +++ +++ +++

-''Neden bana en üst katta oturmadığını söylemedin?'' dedi Harry gülerek.O sırada koltuğu kapıdan geçirmeye çalışıyorlardı.

-''Eğer söyleseydim bana yardım etmezdin.''

-''Muhtemelen.''

Kapıdan geçirdiler ve oturma odasında boş bir yere bıraktılar.İkiside nefes nefese kalmışlardı.

Harry çevreye göz gezdirdi.Ev gerçekten küçük ve şirin bir yerdi.Oturma odası ,yatak odası ve mutfak bir aradaydı.Güneş ışığı az girdiğinden karanlık gibiydi.Çok fazla eşya vardı ama hepsi ucuz veya çalıntı eşyalardı.

SUNSHINE(Larry Stylinson)Where stories live. Discover now