Element Avcıları

AŞIĞIM

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın canlarım.

❤️İYİ OKUMALAR ♥️

-İşten gelince beraber kutlarız hayatım,söz veriyorum gecikmeyeceğim.

-Bugün işe gitmezen olmazmı baba?Bugün benim doğum günüm,belki patronun izin verir.

-Üzgümüm hayatım,elimde olsaydı seni asla bırakmazdım.Bu seferlik doğum gününü annen ve arkadaşlarınla kutla.Söz veriyorum gece oniki olmadan elimde hediyen ve pastanla geleceğim.

-Sözmü?

-Söz

-Eğer beni yalnız bırakırsan sana küserim.

-Seni asla yalnız bırakmayacagım,hem babalar çocukları olmadan yaşayamaz.

Yataktan çıkarak elimi yüzümü yıkadım,bu aralar her akşam geçmişten bir anımı rüyalarımda ikinci kez yaşıyordum.Çoğu rüyam annem ve babamla alakalıydı.O adamın söylediklerinden sonra onları düşünmeden edemiyordum.Annem ve babam o gece arabayla uçurumdan düşürek ölmüştü.Bunun sebebi ise annemin güçleriydi.Annem güçlerinden dolayı,babam ise ona olan aşkından dolayı ölmüştü.Aynanın karşısına geçerek saçımı atkuyruğu yapıp kendimi izledim.Sesli bir şekilde "sözünü tutamadın baba" diyerek odadan çıktım.Bazen keşke rüyalarım asla sona ermese diyorum.Onları çok özledim.

Odaya geldiğimde gündüz vakti açık olan ışık gözümü kapatmama sebep oldu.Dışarıda kar yağdığı için hava epey karanlıktı.Çocuklara lokantada başıma gelenleri anlatmıştım.Tabiki hepsi olanları gayet normal karşılamıştı.Sanırım artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz.Zombi salgını başlasa hesaba almayız.

Tekli koltuklardan birisine oturarak bir süre tavana baktım,hazırlanıp işe gitmem gerekiyordu ama üşeniyordum.Bu soğukta sabahın yedisinde kafemi açılır,daha horozlar uyanmadı.Bir süre öylece koltukta oturduktan sonra Doruk hazırlanmam için beni sürüyerek odama götürdü.

Beni odamın yumuşak halısına bıraktıktan sonra dolabımı açarak elbiselerime bakındı.Mini elbiselerimin hepsini bir tarafa yığdıktan sonra bulduğu siyah uzun elbiseyi bana doğru uzattı.
Gülümseyerek "o elbisenin sağ bacağı boydan yırtmaçlı ve sırtı açık" dedim.Birkaç küfür saydıktan sonra elbiseyi dolaba koyarak "bu eteklerin neden hiç birinin yarısı yok" diyerek dolaptan bir pantalon çıkarıp kendi odasından bir sweatshirt getirdi.Eğer uykum olmasaydı inat ederek bu soğukta en mini eteğimi giyerdim,yaşasın kötülük.Ayrıca onun sweatshirtünü giymek istiyorum.

Bana verdiği geniş sweatshirtünü giyindikten sonra aynanın karşısına geçip saçımı topuz yaptım.İşteyken tapuz yada atkuyruğu yapma zorunluluğu vardı.Elime cicibebe paketini alarak evden çıkıp arabaya bindim.Doruk çoktan arabaya binmiş dikiz aynasından saçını düzeltiyordu,acaba banamı daha çok değer veriyor yoksa saçınamı?

Doruk'la beraber kafeye giderek tekrardan yoğun işimizle uğraştık.Çalıştığımız kafe toplam üç ayrı kattan oluşuyordu ve çoğu zaman içeride boş yer bile kalmıyordu.Tahminimden çok daha fazla tutulan bir kafeydi.

Bir türlü evine gitmeyen müşteriler yüzünden işten saat tam dokuzda çıktık.Bütün bedenim tutulmuştu,ayaklarım ağrıyordu ve sanki bunlar olmuyormuş gibi yağmur yağmaya başlamıştı.Park yeri bulamadığımız için arabayı uzağa park etmek zorunda kalmıştı.Yanımda duran Doruk'a bakarak "anlaşılan ıslanacağız" dedim.Gittikçe hızlanan yağmura bakarak "keşke şemsiye getirseydim" dedi.Gülümseyerek yağmurun altına doğru birkaç adım attım.Soğuk su damlacıkları kıyafetimi ıslatıp soğuktan titrememe sebep oluyordu.Ellerimi iki yana açarak başımı gökyüzüne çevirdim,makyajım akacaktı ama umurumda dahi değildi.Bu anım tadını çıkarmak istiyordum.Sırıksıklam olan topuzumun tokasını çekerek saçımın açılmasını sağladım.Belimin altına inen saçlarım rüzgarda savruluyordu.
Doruk hala kafenin ön kısmında kuru bir halde bana bakıyordu,umarım deli olduğumu düşünümüyordur.