ABİ KARDEŞİN GAZABI

368 78 311
                                    

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın canlarım.

Kitaptaki olaylar tamamen hayal ürünüdür ve bol miktarda şiddet içermektedir.Şiddetten etkilenen insanların okumamısını tavsiye ederim.

❤️İYİ OKUMALAR ❤️

Yine dönüp dolaşıp bu eve gelmiştim.Küçüklük anılarımla dolu olan bu ev artık piramitler gibi her gün ayrı gizeme ev sahipliği yapıyordu.Çocukluk anılarım çok bılanıktı,çoğu şeyi hatırlamıyorum.Fakat maskeyi en son bu evde gördüğüme eminim.

Evin kilerine konmuş olan kazma ve kürekleri çıkarıp erkeklerin önüne attım."Bütün bahçeyi kazın ama sakın güç kullanmayın" dedim.Özelliklede bunu Batur'a bakarak söylemiştim.Elementsel güç toprağın yapısını bozuyordu.Toprak taş kadar sertleşiyor ve ekin ekilmez hale geliyordu.Batur neden gücünü kullanmak istemediğimi anlamış olacakki iç çekerek eline küreği aldı ve toprağı kazmaya başladı.Erkekler bahçeyi kazarken biz kızlarda içeriye bakınacaktık.

Asena,Ceren ve ortağımız olan Alvina ile odalara dağılıp etrafı aramaya başladık.Dolapları açarak içlerine bakınmaya başladım.Nereye bakınmam gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu.Belkide bu evde değildi ve ben yanılıyordum.Hayır böyle bir şeyin olması imkansızdı,hafızam ne kadar bılanık olsada maskenin varlığını hissediyordum.

Yaklaşık beş saat boyunca herkes hiç ara vermeden maskeyi aradı fakat hiçbir şey bulamadık.Oturma odasına geldiğimizde herkes sinir küpüydü.Maskeye dair ipucu bile bulamamıştık.Duvara yaslanmış olan Batur "ellerim sayenizde su topladı" diyerek sesli bir şekilde nefes verdi.Herkes aşırı yorulmuştu,evi altüst etmiştik ama maske yoktu.

"Hayatımın sonuna kadar asla elime kürek almıyacağım" diyen Alper kendini koltuğun üzerine attı.Erkeklerin içinde şikayet etmeyen tek kişi Doruk'tu fakat onunda yorulduğu belliydi.Saçları terden dolayı yüzüne yapışmıştı,havanın soğuğuna rağmen üzerindeki sweatshirtü çıkarmış ve sadece kısa kolluyla kalmıştı.

"Sanırım yanıldın Açelya,bu evde maske yok" diyen Asena bardaklara meyvesuyu doldurup hepimize dağıttı.Yanılmıştım,maske bu evde değildi.

Derin bir nefes alarak "özür dilerim fakat bu evde olduğuna emindim" dedim.Ceren gülümseyerek "sorun yok,üzme kendini" dedi.

İyide üzgün değilimki,yorgunum.Boşu boşuna tüm evi aradım.Ben normalde odamı dahi toplamaya üşenen biriyim.

Meyve suyumu kafama dikip içtikten sonra "hadi gidelim buradan" dedim.Çok yorulmuştum,hemen bir duş alıp uyumak istiyordum.

"Evi bu haldemi bırakıpmı gideceğiz" diyen Ceren'e "temizlikçi tutarım" dedim.Ayağa kalkıp montumu askıdan alıp giyindim,benimle beraber diğerleride montunu giyindi.Herkes eve gidip dinlenmek için can atıyordu.Alvina ise kılıcını taktı.Bu kız beni korkutuyor.Kılıçla gezmek nedir ya,Osmanlı kaçağı gibi kız.

Kapıyı açıp dışarı çıkacağımda birisinin kafama silah doğrulttuğunu gördüm.Silahı tam alnıma uzatmıştı,aramızda sadece bir metre vardı."Ani bir hareket yaparsan ölürsün" diyen adama doğru bir adım atıp ellerimi teslim olur gibi havaya kaldırdım.Ardından kasığına bir tekme atıp tekrardan içeri girip kapıyı kapattım.Umarım erkekliği kopmuştur.

Herkes kapıyı kapatan bana baktığında bir silah sesi duyuldu.Kapıdan son anda çekilerek mermiden kurtulmuştum.Gülümseyerek "ben kimseyi davet etmedim" dedim.

Alvina dış kapının yanına gelerek duvara yaslandı.Birisi kapının kilit kısmına ateş ettikten yaklaşık bir dakika sonra kılıcını kapıya sapladı.Bir erkek çığlık sesini duyduktan sonra kan rengine boyanmış olan kılıcını geri çekti.

Element AvcılarıWhere stories live. Discover now