12. Kızgınlık

723 132 291
                                    








"Konuşmayacak mıyız?"

Üç gündür konuşturmadığım kocam okuduğu gazeteyi indirip gözlerini bana diktiğinde boş bakışlarımla karşılık vermiştim.

Evlendiğimiz günden bu yana kavga etmek dışında bir şey yapmadığım
sevgili eşimin bunu sorgulaması absürttü. 

"Bir şey mi eksik? Ne lazımsa söyle" diyerek soğuk şekilde cevap verdiğimde mavilerim asla onun güzel yüzüne uğramadı.

Bu onu kızdırmış olmalı ki, "Yüzüme bak" dedi. Fakat sesi kızgın değildi.

Bir kaç gündür peşimde dolanıyordu. İkimizin yalnız kaldığı zamanı kolluyor gibiydi ama ben buna pek izin vermiyordum.

Sürünsün!

Dudaklarımı birbirine bastırıp yüzüne bakmayı reddederken yan tarafımın çökmesiyle yanıma oturduğunu anlamıştım.

Çenemden tutarak başımı yana çevirdiğinde gözlerimiz buluşmuş,
mavi harelerim titremişti elaları yüzünden.

Kaldırdığı tek kaşıyla, "Trip mi atıyorsun bana?" diye sorduğunda yüzümü buruşturup çenemi uzun parmaklarından kurtardım.

Histerik gülüş atarak, "Eşimin beni aşağılamasından ötürü tavrımı ortaya koyuyorum diyelim" dediğimde afallamıştı.

Benden böyle cevap beklemediği aşikardı. Ama bilmeliydi ki ben kendimi ezdirmezdim. Uygun olmayan zamanlarda susabilirdim lâkin er geç cevabını verirdim.

Hayat bana kendimi savunmayı ezdire ezdire öğretmişti.

Onun afallamış yüzü, ne yalan söyleyeyim hoşuma gitmişti. Bu ifade niyeyse doğru yolda olduğumu çağrıştırıyordu.

Eşimin sessizliğine karşı, "Zor değil aslında. Okumuş adamsınız. Biraz düşünseniz bulursunuz" dediğimde sesimdeki alay bariz belliydi.

Hep o yapacak değildi ya. Elbet karşılığını alacaktı. Taehyung belli ki beni onu sevdiğinden dolayı bir dediğini iki etmeyen merhum eşiyle karıştırıyordu.

Fakat yanılıyordu. Ben Bayan Soojin gibi Taehyung'a âşık değildim, derdinden ölüp bitmiyordum, onun için gururumdan vazgeçecek de değildim.

Havaya kalkan kaşları bu kez çatılırken sırıtmış, "Hıh! Dilin de beş metre ama olması gereken yerde değil" diyerek gerisine yaslanmıştı.

Demek istediğini ben mi yanlış anlamıştım yoksa başka şeyler mi ima ediyordu?

Ben dediğini anlamaya çalışırken sanki zorlandığımı anlamış gibi, "Gece alırız gönlünü. Şimdi çıkmam gerek. Omegan kırgın, hissediyorum" dediğinde gözlerimi kırpıştırdım.

Küçük dilimi yutmuşçasına öylece eşime bakarken boğazıma sarılan eli göz bebeklerimin büyümesine sebep olmuştu.

Yüzümüz arasındaki mesafeyi sıfıra indirirken sıcak nefeslerini dudaklarımda hissetmiştim. Bana böyle yaklaşınca midemin kasılması normal mi?

"Bu güzelliğin ve asiliğin içimi her saniye seni sikme isteğiyle dolduruyor"

Arsızca dudaklarıma fısıldadığı cümleler başımı döndürmüştü. Omegamsa alfasından duyduğu iltifatlardan ötürü sevincinden dört köşe olmuştu.

Kavga ettiğimiz için onu itebilirdim ama yapmadım. İçimdeki arzuya yenik düşen yanımla dudaklarımızı buluşturmasına izin verdim.

Dolgun et parçaları kıvrımlı üst dudağımı büyük açlıkla emerken uzun zamandır yakın münasebette olmadığımızı hatırladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ophira TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin