Güz çantasını sırtına taktı, G-
aye hala hazırlanıyordu. "Da-
ha hazırlanamadın mı?" diye
ters bir şekilde sordu. "Bu ne
acele," dedi Gaye alaycı bir ş-
ekilde. Uzun zamandır böyle
konuşamamıştı ama artık he-
r şey eskisi gibi olacaktı. O ve
Güz, dünyaya karşı! Ne Yankı
ne... Yazgı. "Gaye? İyi misin?"
diye sordu Güz. "Ne?"
Gaye cebinden aynasını çıka-
rdı ve yansımasını görür gör-
mez- "Gaye! Ne oldu?!" Gaye
kendini bir anda yerde, Güz'-
ün kollarında buldu. "İyiyim
ben," diye cevapladı. "Kan şe-
kerim düştü biraz."
Yalan söylemişti. Ama yalanı
Güz'ü tatmin etmişti. "Atıştır-
malık bir şeyler getireyim m-
i?" diye sordu Güz. "Olur," di-
ye cevapladı Gaye ve Güz'ün
kantine gitmesini izledi. Gitt-
iği yer bir kaç adım uzaklıkt-
aydı ama sanki arkadaşı - bu
hayatta ki tek arkadaşı - onu
terk etmişti...
Seni terk edecek. "Kim var or-
ada?" diye sordu Gaye ama s-
ınıf bomboştu. Garip. Birinin
sesini duyduğuna yemin ede-
bilirdi. Herkes gibi o da gidec-
ek. Tekrar, tekrar duydu sesi.
"Kimsin?" Hayatta değer ver-
diğin herkes sana ihanet etti.
"Çık ortaya!" İlk önce baban...
Kırmızı dumanlar sardı Gay-
e'yi. Dumanlar arasından da-
ha önce sadece fotoğraflarda
gördüğü bir adam vardı. "Ba-
ba?" O seni terk etti. Seni iste-
medi. Babasının yanında baş-
ka biri belirdi. "Anne?" Sen o-
nun her şeyi idin. Onun canın-
dan çok sevdiği oğlu... Ta ki e-
şcinsel olduğunu ilan edene k-
adar. Onu utandırdın. "Hayır,
hayır! Ben sadece kendim ol-
dum!" Ona doğuştan değersiz
bir piç olduğunu gösterdin.
"Gaye?" Tanıdık bir ses ona s-
eslendi. "James?" Onunla yaz
kampında tanışmıştınız. O se-
nin... "İlk aşkımdı..." Evet. He-
teroseksüel birine aşık olmuş-
tun. Seni arkadaşı olarak gör-
en birine. "Hayır... Söyleme s-
akın!" Onu en savunmasız ol-
duğu anında, annesinin ölüm-
üne ağlarken yakaladın. "Sak-
ın..." Onu öptün.
Gaye, James'in gözlerinin içi-
ne baktı. Sana ne dediğini ha-
tırlıyor musun? "Evet." Sonra
o geldi. Yazgı. "KES ARTIK!!!"
diye bağırdı Gaye. Dumanlar
dağıldı. "Lütfen..."
