3.Bölüm

38 2 1
                                    

Güz tuvalete ilk adım attığın-
da kusmamak için kendini z-
or tutuyordu.

"Bu ne koku ya?" diye şikaye-
tlendi. Tuvalet sigara karışık
alköl kokuyordu.

Gaye olsa buna bayılırdı, diye düşündü Güz.

Kabinlerden birine girdi ve kapıyı kilitledi.

O işini hallederken yanında ki kabinin kapısı açıldı.

Güz, kabin kapısının aralığından baktı. Onunla yaşıt olabilecek kızıl saçlı bir kız elini yıkıyordu.

Kız musluğu kapattı. Peçete almak için döndüğünde çok tiz bir sesle "Noluyo ya!" diye bağırdı.

"Merve, sen kapıyı tut." dedi başka bir ses. "Ben hallederim."

Sesin sahibi, kızıl saçlı kıza doğru yürümeye başladı.

"Elif..." dedi kız tehtidkar bir sesle. "Duyduğuma göre okulda arkamdan konuşuyormuşsun."

"Kim? Ben mi?" diye salağa yattı kız. Hiçde Oscarlık bir performans değildi.

"Sen bide tiyatro okuyacaktın değil mi?" dedi diğer kız alaycı bir şekilde.

Güldü. "Boşuna zaman harcama..." dedi kız ve Elif'in boğazına yapıştı.

"Bu rolü bir salak bile inanmaz." dedi ve kızı duvara yapıştırdı.

"Bırak beni seni pislik!" diye bağırdı Elif daha doğrusu çalıştı. Ama birisi size boğazdan yapışmışsa sesinizi çıkarmak zordur.

"Pislik, ha?!" diye bağırdı ve kızcağızı yere kapakladı.

"Merve!" diye bağırdı. "Çakmağı ver."

"Hatice..." dedi Merve tedirgin bir sesle. "Sen... buna gerek yok!"

"Bana karışma!" dedi Hatice bağırarak. Bir elini havaya kaldırdı ve Merve'nin kafası olduğunu tahmin ettiği şeye sertçe vurdu.

"Tamam. Al." dedi Merve. Sesinden ağlamak üzere olduğu belliydi.

Hatice kıza döndü. Gözlerinde Güz'ü korkutan bir ışıltı vardı.

"Şimdi..." dedi çakmağı yakarak. "Benimle uğraşanlara ne olduğunu öğreniceksin!"

Kızın çığlığıyla Güz yerinden doğruldu. "Bırak onu!" diye bağırdı kabinden çıkarak.

Hatice ona döndü. "Sen kimsin?" diye sordu çakmağı Güz'e doğru doğrulturken.

Güz yutkundu. "Ben..." diye gevelemeye başladı.

Hatice güldü. "Anlaşılan yeni sin..." dedi çakmağı yakarken.

"Sanırım senin de kuralları öğrenmen lazım." dedi ve Güz'ün saçından tuttu.

"NE YAPIYORSUN!?" diye bağırdı Güz ve kıza sağlam bir tokat attı.

"Seni küçük..." diye hırladı Hatice ve kızın üstüne atladı.

Şimdi ikisi yerde debeleniyordu. Hatice'nin eli Güz'ün boğazındaydı.

"SENI GEBERTECEĞİM!!!" diye bağırdı Hatice. Güz'ün gözü kararmaya başlamıştı.

"YETER!!!" diye bağırdı biri ve Hatice kızın boğazını bıraktı.

Güz ile bir süreliğine göz göze geldiler ve sonra yere yığıldı.

"Ne..." dedi Güz. O kadar şoke olmuştu ki ona uzatılan eli fark etmemişti.

"Iyi misin?" diye sordu Yankı. Bir elinde uzun, tahta bir sopa vardı.

"Beni kurtardın mı?" diye sordu Güz şaşkın bir şekilde.

"Elbette!" diye cevapladı Yankı. "Seni ölüme terk ediceğimi mi sandın?"

Güz cevap vermedi. Gözleri birden Yankı'dan, Elif'e kaydı.

"Iyi misin?" diye sordu Güz. Elif ona baktı.

"Beni kurtardın..." dedi Güz' e doğru yürürken. "Teşekkür ederim."

Güz'e sarıldı. Tuvaletten çıkmadan önce Güz'ün yanağına bir öpücük kondurdu.

"Az önce ne oldu?" diye sordu Yankı'ya.

Yankı gülümsedi. "Senin hakkında bir şey öğrendim." dedi.

"Ne öğrendin?" diye sordu Güz.

"Kızlardan hoşlandığını." diye cevapladı Yankı.

"Ne alaka!" dedi Güz sinirle.
"Güz..." dedi Yankı.

"Elif seni öptüğünde yüzün bir domates gibi kızardı." dedi alaycı bir şekilde.

Güz aynaya baktı. Gerçekten yüzü kızarmıştı.

"Ama... ben lezbiyen değilim!" dedi Güz.

Yankı, Güz'ü gözden geçirdi. "Erkeklerden hoşlanıyor musun?" diye sordu.

"Evet!" diye cevapladı Güz panikle.

"Emin misin?" diye sordu Yankı. Heralde, kızın sınırlarını zorluyordu.

"Evet!" diye tekrar cevapladı Güz.

"Benimle şurda sikiş desem, yapar mısın?" diye sordu Yankı göz kırparak.

Güz çocuğa baktı ve o an yapılabilecek en mantıklı şeyi yaptı.

"HEY!" diye bağırdı Yankı yediği tokattan dolayı.

"Saygısız!" dedi Güz. "O mesajlarda kimin saygısız olduğunu gördük."dedi Yankı.

"Demek anladın, ha?" diye sordu Güz.

"Elbette." diye cevapladı Yankı. "Kullanıcı isminde, gerçek ismin yazıyor!"

Güz bir an çocuğa bir tokat daha atıcaktı ama Hatice'nin uyanmasıyla dikkati dağıldı.

"Ne...?" dedi Hatice. Yediği darbeden hala başı dönüyordu.

"Sen..." dedi Güz'ü göstererek. "Seni...mahvedeceğim."

Ayağa kalktı. "Ve sen..." dedi Yankı'yı göstererek. Güldü.

"Kardeşin bu orospuya yardım ettiğini öğrendiğinde..."dedi ama sözünü bitirmedi.

Yankı' nın yüzünün ifadesinden mesajı aldığı belli oluyordu.

" Merve! "diye bağırdı."Hemşireye... hemen!".

Ikisi birlikte tuvaletten çıktılar. Yankı ve Güz yalnız başlarına kalmışlardı.

"Biseksüel..." dedi Yankı. Güz ona baktı.

"Sen biseksüelsin." dedi Yankı. "Yani hem erkeklerden hem de kızlardan hoşlanıyorsun."

Güz hiçbir şey demedi. Daha önce kimsenin bu kelimeyi sesli bir şekilde söylediğini duymamıştı.

"Gaye biliyor mu?" diye sordu Yankı.

"Biliyordur." dedi Güz. "Altı yıllık arkadaşım nasıl olsa."

"Sen iyi misin?" diye sordu Yankı. Güz, gözlerinden yaşlar aktığını hissedebiliyordu.

"Ben..." dedi Yankı ama Güz sözünü böldü.

"Yalnız kalmak istiyorum." dedi Güz. Yankı başıyla onayladı ve çıktı.

Güz aynada kendine baktı. Biseksüel olduğunu biliyordu. Ama kimseye söylememişti.

Çünkü Türkiye aşırı homophobik bir ülkeydi. Insanlar onlardan farklı olanları ezerdi.

Tıpkı bir böcek gibi...

Ama Güz'ün bir böcek gibi ezilmeye niyeti yoktu.

Göz yaşlarını sildi.

Bu kendini bulma yolculuğu değildi.

Kim olduğunu çok iyi biliyordu.

O Güz AkYaprak'tı.

Ve o...

İntikamını alacaktı.

✨Kaşar Yaren✨Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ