4.Bölüm

42 1 0
                                    

"Selam," dedi Yankı ve sandi-
viçini yemekte olan Güz'e gü-
lümsedi. "Oturabilir miyim?"
Yediği sandviç neredeyse bo-
ğazında kalacaktı Güz'ün. "T-
abii," dedi yapmacık bir sam-
imiyetle. "Otur." Lanet olsun. Bunu plana katmamıştım, di-
ye düşündü Güz. Etrafına ba-
kındı. Nereye gitmişti bu Ga-
ye? Ve neden hala dönmedi?
Yankı, Güz'ün etrafa baktığı-
nı fark etmiş olcak kızın tela-
şını tatlı bulmuştu. "Gaye'yi
arıyorsan," dedi. "Buraya ge-
lirken bir kekoyla flörtleştiğ-
ini gördüm." Güz gözlerini d-
evirdi. Gayenin flört ettiği k-
ekoya sabır diledikten sonra
Yankı'ya döndü. "Tekrar teş-
ekkür ederim," dedi içten ol-
duğunu düşündüğü bir sesle.
"Beni kurtardığın için."

"Önemli değil,"dedi Yankı."K-
im olsa aynısını yapardı." Bu-
ndan bu kadar emin olma. Ki-
mse başkası için kendini feda
etmezdi. Özellikle benim gibi
biri için... "Şey... Acaba," elini
Yankı'nın siyah, kıvırcık saçl-
arında gezdirdi, "burdan küt-
üphaneye gidelim mi?" Yankı
kıza boş boş baktı. "Kütüpha-
neye mi?" diye sordu."Niye?"
Vay odun. Masaya doğru eğil-
di Güz. "Hiç," dedi. "Sadece t-
akılırız, diye düşünmüştüm."
Göz kırptı. Yankı'nın yüzü kı-
zarınca amacına ulaştığını a-
nladı. Eli, çocuğun uzuvların-
a kaydı ve bulduğu yumuşak
bölgeyi hafifçe sıktı. "Gel," d-
edi ve diğer eli Yankı'nın ki i-
le buluştu. "Biraz eğlenelim."

"Korkuyor musun?" diye sor-
du Güz. "Hayır," diye yanıtla-
dı Yankı ama korku ve endiş-
esi yüzünde okunuyordu. Bi-
r eli ile kendi kemerini çıkar-
ırken bir yandan Güz'e yard-
ım ediyordu. Sonunda ikisid-
e belden aşağıya çıplaktı. Bir
süre birbirlerinin vucüdları-
nı incelediler. "Umarım bun-
a hazırsındır," dedi Güz Yan-
kı'nın üstünde yerini alırken.
"Çünkü bu benim ilk rodeom
değil." Yankı yutkundu. Güz ilk darbeyi indirdiğinde inilt-
i ile karışık bir çığlık attı. "Ne
bağırıyorsun be?" dedi Güz t-
ers bir sesle.Ama Yankı'nın y-
üzünde akan gözyaşlarını gö-
rdüğünde içinde büyüyen pi-
şmanlık hissini bastırmaya ç-
alıştı. Fazla sert mi gittim? B-
u onun ilk seferi mi? "Özür d-
ilerim," dedi Yankı çocuklara
özgü bir masumiyetle. "Bu b-
enim ilk... rodeom'da." Acı b-
ir gülümseme yayıldı yüzün-
de. Güz üstünden kalkınca a-
cı gülümsenin yerini şaşırmı-
ş bir yüz ifadesi aldı. "Ne old-
u?" diye sordu Yankı. "Bir şey
mi yaptım?" Güz sadece başı-
nı sağlamakla yetindi. "Güz,"
elini kızın omzuna koydu,"b-
ana bak lütfen." Bakmadı. A-
ğladığını görmesini istemiyo-
rdu Yankı'nın. "Mahvettim h-
er şeyi," dedi Yankı buruk bi-
r sesle. Kot pantolonunu geri
giydi ve ayağa kalktı. "Çok ö-
zür dilerim." Kütüphaneden
çıkmadan, Güz'ü yarı çıplak
halde yalnız bırakmadan ön-
ce ki son sözleriydi bunlar.

"Kahretsin!" diye bağırdı Gü-
z. Artık yalnız olduğuna göre
istediği kadar bağırıp, ağlaya
bilirdi. "Lanet olsun sana Ya-
nkı! Lanet olsun o tatlı, mas-
um, güzel yüzüne! Lanet ols-
un o temiz kalbine! Ve lanet olsun sana kalbim!" Haykırı-
şları kütüphanede yankılan-
dı. Koridora kadar gitmişti s-
esi belki, kim bilir? Belki bir
hoca ya da bir öğrenci şu an
buraya geliyordur. Güz'ü bö-
yle görünce ne düşünücekti
acaba? Umrumda değil. Ayağ-
a kalktı. Orospu, fahişe desin-
ler. Umrumda bile değil. Çıka-
rdığı mini eteği giydi ve dağı-
lmış saçlarını topladı. "Özür
dilerim Yankı," dedi. "Ama e-
ğer kalbini kıracaksam ilk ö-
nce tadına bakmak isterim.."

✨Kaşar Yaren✨حيث تعيش القصص. اكتشف الآن