"Zahir kız mı kaçırmış?" Bu soruyu şaşkınlığı yüzünden dahi okunan Poyraz sormuştu. Sadece onlar konuşuyorlardı zaten, Alatonlar ne diyeceklerini bile bilmiyorlardı. Tuğkan sadece kafasını sallamıştı Poyraz'ın sorusuna fakat Poyraz bir şeyleri kafasında tamamlayamıyor olacak ki susmak bilmiyordu.

"E nasıl kaçırmış ki kızı? Alatonlar buradaydı, e kız da buradaydı. İmkansız abi!" İşte bu soru Alatonların kendini sorgulamasına sebep olmuştu. Gözlerinin önündeki kardeşlerini Zahir nasıl kaçırmıştı?

Bilerek Peyda'yı görmezden gelirken gerçekten de ona kör olduklarını çok geç fark etmişlerdi.

Bunun üzerine Ceyda ağlamaya başlamıştı bile. Peyda'nın elini o bırakmıştı. Yanında durmamıştı Peyda'nın, eğer onun yanında dursam kaçırılmazdı diye düşünmeden edemiyordu.

Mert her zamanki gibi ikizinin yanına çöküp ona teselli cümleleri sıralamaya başladı. Fakat ne Ceyda'yı teselli edecek hâli vardı ne de kendini...

Çünkü o da suçlu olduğunu biliyordu. Eğer Ceyda'yı bu ortamdan çıkartıyorsa Peyda'yı da çıkartmalıydı.

Alatonların hepsi bu konuda bir noktada kendini suçluyordu.

Alparslan kardeşini gözünün önünden ayırdığı için, Tarık kavga edip yanlarında kızlar varken dikkatleri dağıttığı için, Kağan kavgayı ayırmak yerine ona ortak olduğu için, Mert Peyda'yı da yanında götürmediği ve onu görmezden geldiği için, Ceyda ise onun elini bırakıp yalnız bıraktığı için...

Fakat son pişmanlığın bir işe yaramadığını şimdi acı bir şekilde yaşıyorlardı.

Alparslan babasını ve annesini araması gerektiğini biliyordu fakat eli telefona gitmiyordu. Kapıdaki korumaları sorgulaması için babasının adamlarına ihtiyacı vardı. Onca adam varken Peyda'yı nasıl ellerini kollarını sallayarak kaçırmıştı?

Alparslan, babasını aradığında Cihan Bey'in yanında olup tüm konuşmalara şahit olan Nazlı Hanım'ın tansiyonu düşmüş ve fenalaşmıştı. Bunun üzerine ise hastaneye kaldırılmıştı.

Nazlı Hanım'ı fenalaştıran şey yıllar sonra bulduğu kızını kaybetme korkusunu.

Cihan Bey'in içinde ise bu habere karşı hiçbir değişiklik olmamıştı. Peyda'nın bir plan yaptığını düşünüyordu. İşte bunlar Cihan'ın zehirli düşünceleriydi. Cihan belki de hiçbir zaman Peyda'ya güvenmeyecek hep içinde bir kuşkuyla yaşayacaktı.

Bu zehirli düşünceler zamanla Cihan'ın sonu olacaktı.

Alparslan, fenalaşan annesinin yanına Ceyda ve Mert'i yollamıştı. Bu acil durumda onların ayak bağı olmasını istemezdi bu yüzden ikizlerin annelerinin yanında kalmadı daha uygundu.

Tuğkanları da Zahir'den gelecek herhangi bir haber yüzünden yollamıyprdu. Zaten onların da Zahir'i bulmadan gitmeye niyetleri yoktu.

Zahir'in bir kızı kaçırmayacağını çok iyi biliyorlardı. Zahir, Zalim'in kurallarını asla çiğnemez, yaptığı asilikler dışında asla kötü birine dönüşmezdi. Şimdi bu yaptığı karşı Alatonlar için bir şımarıklık olarak görülse de onlar kendi içlerinde biliyorlardı ki Zahir'in bir planı vardı.

Çünkü Zahir hiçbir zaman plansız hareket etmezdi.

İçeriye giren Cihan Alaton ile herkes suspus olmuştu. Cihan ne kadar zehirli düşüncelerinin esiri olsa da kimse Cihan Alaton'un kızını kaçırmazdı.

PeydaWhere stories live. Discover now