(9):Kavga

34 6 6
                                    


Ruh bedene esirdi, iyileştirilmesi başkalarından beklenmemeliydi...

Ruh bedene esirdi, iyileştirilmesi başkalarından beklenmemeliydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taa ki o gün gelene kadar....

Okula her zaman ki gibi hazırlandığım bir gündü istemeye istemeye Salona gidip kahvaltımı yaptım. Ceylin ve Alev ortalıkta yoktu.Çağrı her zaman ki eşek şakalarını yapıyordu.Ateş yanıma gelerek,

"Açelya geç kalacaksın çabuk hazırlan"

Dersin başlamasına 5 dakika kalmışken ben hala rahat bir şekilde evdeydim.

"Boşver zaten 5 dakika kaldı"

Kahvaltımı yaparken bir yandan telefondan açtığım bir kore dizisini izliyordum.her anımı dizi veya film izleyerek değerlendirmeye çalışıyordum,Yada resim çizerek.
Evet çizimlerim güzeldi galiba en iyi yeteneğim buydu. Sonunda evden çıkabilmiştim fazla uzun sürmeyen bir yolculuktan sonra okulun önünde durduk.

Cehenneme hoşgeldim.

Okulun bahçesine girdiğim an başım ansızın bir ağrı ile sızladı, gözlerimi kapatıp geçmesini bekledim. Kendime geldiğimde yürümeye devam ettim, sınıfımın olduğu koridordan geçerken yüksek bağırış sesleri ile doluydu. Sonunda sınıfıma ulaştığımda bu seslerin kaynağının benim sınıfıma ait olduğunu anladım. Bir grup kalabalık kavganın etrafında toplanmıştı gülüşen kişilerden tut video çeken yüzsüzler bile vardı. Kavga edenleri görmek için kalabalığı ittirdim, gözlerim faltaşı gibi açılmıştı

Bir de ne göreyim?

Merve Nehir'i tekmeleyip saçlarını çekiyordu.Herkesin içinde nehir'e tokat atmıştı, Kalabalık ise sadece seyirci kalmaktan ve eğlenmekten başka hiçbir şey yapmıyorlardı,

Ben sakin kalır mıydım?

Elbette hayır!

Kollarımı sıvadım Arkası bana dönük olan merve'nin cırtlak sarısı saçlarını parmaklarımın arasına sıkıca sardım,
Kafasını sertçe kendime döndürdüm ,

Yüzü bu sefer bana dönüktü,

"Bırak saçlarımı seni gebertirim bak"

Hafif bi kahkaha attım yüzüme bir gülümseme yerleştirerek

"Neden denemiyorsun?"

Nehir kanamış burnunu çekerek,

"Açelya hadi gidelim bak boşver"

Nehiri tabi dinlemeyecektim bu işin boşveri yoktu tekrar merveye döndüm canı yandığı için kıvranıyordu,

Kulağına doğru yanaştım,

"Nehire bir daha dokunursan...

Dedikten sonra devam ettim,

"Neler yapabileceğimi tahmin bile edemezsin"

Ve son bir şey daha ekledim

"Anladın mı?"

Cevap gelmemişti sırıtan suratımın yerini öfke almıştı, vücudunu sertçe sarsıp tekrarladım.

"Anladın mı?"

Pes etmek zorunda kalmıştı

"Tamam artık bırak şu saçımı"

Ellerime iğrenerek bakıp saçlarını geri ittim. Ayağa kalkıp nehirin ellerinden tutup kalabalığa döndüm,

"Karaktersizliğiniz batsın, yarın şu çiyan sizlere de saldırsa bu sefer en çok gülen ben olacağım"

Sınıftan çıkacağım esnada yapmayı unuttuğum bir şeyi son anda hatırlayıp geri döndüm

"Ha bir şey daha unuttum"

Merveye doğru yürüdüm,

Yüzüne sertçe bir yumruk indirdikten sonra,

"Tamamdır"

Dedikten hemen sonra nehirle sınıftan çıktık, lavaboya götürdüm yüzü kan içinde kalmıştı yüzünü yıkadıktan sonra nehiri revire götürdüm. Alnına yapılan pansumandan sonra sınıfa geri gittik, herkes bir anlığına sustu.

Ders boştu,

Matematik hocası ders boştu diye bizim sınıfa gelmişti.
Ve evet merve sınıfta yoktu

Nasılsa sağlam bir yumruk yemişti benden

nehire dönüp,

"kesin müdürün odasına gidip acıtasyon yapıyordur"

dememle kapı çaldı
Nöbetçi öğrenci gelmişti,

"Müdür, NEHİR GÜNAY ve AÇELYA ÖZDEMİR'İ çağırıyor"

Ben ve nehir kalkıp müdür odasına gittik merve morarmış gözü ile bize bakıyordu önünden geçip sırıttım sinsi müdür odasında süt dökmüş kedi misali oturuyordu.

Kendi suçunu başkalarında arayan bir zavallıydı.

Müdür sonunda söze girdi,

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz burası bir okul farkında mısınız?"

Müdüre bakıp cevapladım,

"Evet ama sanırım şu şahıs farkında değildi bende fark etsin diye kendine getireyim dedim"

Merve söylediklerimden sonra çıldırmıştı ve dayanamayıp gerçek yüzünü müdürün önünde de açığa çıkarmıştı,
Yanıma yaklaşıp ,

"Kapa çeneni yoksa..."

"Eee"

Devamını getirememişti,

Korkak.

Müdür yüksek sesle,

"Kesin sesinizi artık! Hepinizin Ailesine haber verdim birazdan burada olurlar. Hesabınızı onlara verirsiniz artık çıkın şimdi!"

Müdür odasından çıktıktan sonra nehirin ağlamaya başladı

"Nehir iyi misin?"

"Ailem duyarsa mahvolurum, hem senin de başın benim yüzümden belaya girdi"

"Sen beni boşver şimdi, ailene senin suçsuz olduğunu kanıtlayacaz hiç merak etme o işi bana bırak"

Ailelerimizi beklemeye koyulduk ilk mervenin ailesi geldi babası ve ablası gelmişti,

"Sen yine ne haltlar yedin?"

Diye soruyorlardı

Ailesi de kızını tanıyordu demek ki.

Daha sonrasında ise nehirin Annesi gelmişti baya genç ve zarif bir hanımefendiydi, nehire doğru geldi ve yüzüne bakarak,

"Kızım noldu yüzüne,kim yaptı bunu sana?"

Bi benim velim gelmemişti beklemeye koyulduğum esnada lavaboya gittim elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Bir süre aynayı izlerken tuvaletin kapısı açıldı nehir içeriye gelerek,

"Açelya dışarıda genç bir erkek seni sordu velin olduğunu söylüyor"

"Ne?"

"Abin mi yoksa?"

"Bizimkilerden biri gelmiş demek ki"

Diye içimden konuşarak nehire döndüm,

"Hadi gidelim"

Lavabodan çıkıp müdür odasının olduğu koridora gittik ve benim velim olarak kim mi gelmişti?

Atlas...















Kod Adı: ALTÜSTWhere stories live. Discover now