6.bölüm

393 24 5
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım.
İnşallah beyenirsiniz.
Yorumlarınızı bekliyorum.

------------------------------------------------------------

2 gün sonra:
"Bu iki günde Alaeddin Olcay Tu hana daha da yaklaşmış ve en yakın adamlarından biri olmuşdu. Olcay Tu han artık Alaeddine önemli vazifeler vermek isterdi. Ve bunun da tam zamanı olduğunu düşünürdü. O yüzdende Alaeddini yanına çağırtmışdı."
"Alaeddin otağa girdi ve eğilerek selam verdi"
Olcay Tu han: hoş geldin Kongar
Kongar: (şimdilik Alaeddine Kongar diyecem): hanım beni emir etmişsiniz.
Olcay Tu han: evet seni çağırtdırdım. Sana bir görev verecem.
"Alaeddin pür dikkat Olcay Tu hanı dinlerdi."
Olcay Tu han: işitdiğime göre Osman bey Lefke kalesini feth etmiş.
Kongar: fethmi etmiş ?
"Alaeddin duyduğuyla çok sevinmiştir. Ama bunu bildirmiyordu."
Olcay Tu han: evet etmiş. Bu da Osman daha da güçlendi demek. Şimdi ise Osman savaş için mühim pusatlar dolu bir kervanı ve içi hazine dolu sandığı Yenişehire getirtir. Bu da Osman için çok büyük bir güç demek. Bunun olmasıda bizim için çok kötü olacakdır.
Şimdi senin asıl görevini veririm. Yarın nökerleri de alıp o kervana baskın verecek ve o silahları ve hazineyi buraya bize getireceksin. Ve böylelikle bizde güçlenmis olucağız ve bizim karşımızda hiç kimse duramayacak. Osman bey bile duramayacak.
Kongar: Heç kimse duramayacak hanım.
Emriniz başım üstüne hanım. Gidip o kervanı basacam ve istediklerinizi getirecem.
Olacay Tu han: güzel güzel
Kongar: hanım peki bu kervanın başında kim olacak ?
Olcay Tu han: Osmanın büyük oğlu şehzade Orhan. Hatta onu öldüre bilsen daha da iyi olur. Şimdiyse git ve nökerleri yarın ki baskın için hazırla
Kongar: emriniz olur hanım.
"Ve Alaeddin otağdan çıkar. Bunu hemen atasına haber etmesi lazımdı. O yüzden de bir mektup yazmalıydı ve yazacakdı da. Ama aklında ağabeyi Orhan vardı. Şimdi onlar iki gardaş karşı karşıyamı gelecekdi ? Bir birilerine pusatmı çalacaklardımı ? Bunları düşünerek kendi otağına gitdi ve mektup yazdı. Sonraysa atasına- Osman beye gönderdi."
Yenişehir Osman bey saray
Divan:
"Osman bey ve hanesi divanda toplanmış ve yarın gelecek olan kervan hakkında konuşurdular."
Osman bey: anladın değilmi Orhan ? Bu kervan sana emanet haberin ola
Orhan: anladım beyim anladım. İnşallah o kervanı buraya getirecem beyim.
Osman bey: İnşallah
"O sırada içeri Boran girer ve elinde de vir mektup vardır. Boran mektupu Osmana verir ve çıkar."
Mektupda yazanlar:
Merhaba baba. Baba benim size mühim haberlerim var... baba siz yarın Yenişehire bir kervan getirecekmişsiniz. Olcay Tu han benim bu kervana baskın vermemi ve kervanı ona getirmemi ister. Ben şimdi yarın bu kervana baskın verecem. Ama saldırmak için değil baskın verdiğim bilinsin diye. Haberiniz olsun diye söyledim baba.
         
                                                 ~Alaeddin

"Osman mektupu okuduktan sonra yüz ifadesi değişti ve tedirgin oldu. Bunu gören Malhun sordu:"
Malhun: Osman noldu ?
Osman bey: heç eyi şeyler olmuyor Malhun heç
Bala: Osman noldu söyleyecekmisin
Osman bey: Alaeddinden haber vardır.
"Osman bunu söyleyince her kes korkmuştur esasda Bala Ve Gonca. Goncanın aklına bir an medreseliye bir şey mi oldu diye korkuyla içinden geçirdi."
Fatma: korkutmayasın bizi baba noldu ne haberi ? Yoksa ağabeyime bir şey mi oldu ?
Osman bey: yok Fatmam Alaeddine bir şey olamadi. Haber yarınki kervan hakkında. Olcay Tu han Alaeddine yarınki kervana baskın verib ordaki bütün silahları ve hazıneyi kendisine getirmesini demiş.
"Her kes şok olmuştur. Şimdide her kes nasıl olacak diye düşünüyordu esasda Orhan. Çünki yarınki baskın demek Orhanın gardaşıyla bir birine pusat çekmesi demekdi."
Orhan: baba şimdi nasıl olucak. Yani biz şimdi iki gardaş bir birimize pusatmı çalacaz ?
Malhun: öyle demeyesin Orhan
Orhan: am öyle ana. Ha baba sen ne düşünüyorsun ?
"Osman derin düşüncelerden çıkıp birden konuşmaya başlar."
Osman bey: evet Orhan tam da bu demek. Doğru siz bir birinize pusat çekeceksiniz. Ama düşman gibi değil bunu aklına kazıyasın.
Bala: nasıl yani Osmanım ? Şimdi ne olucak ?
Osman bey: plan değişti. Yarın Alaeddin kervana baskım verecek ve tüm silahları ve hazineyi alıp Olcay Tu hana götürecek.
Malhun: nasıl yani Osman ?
Osman bey: baya Alaeddin kervanı alacak.
Fatma: baba hani bu kervan bizim için çok önemliydi.
Osman bey: öyle Fatmam öyle. Ama bu Alaeddinin Olcay Tu handan aldığı ilk görev ve Alaeddin bu görevde başarılı olursa Alaeddin Olcay Tu hanın gözüne girer ve ona daha çok yakınlaşır. Bu da bize moğollar hakkında daha çok bilgi demektir. Orhan sen yarın hiç birşeyden habersiz kervanı getirirken Alaeddin baskın verecek. Siz de çok direnmeyin zira alplarımın ölmesini istemezim.
Orhan: buyruk beyimindir.
Osman bey: hayde o zaman divan bitmişdir. Odalarınıza gide bilirsiniz. Orhan sende alpları yarına hazır edesin.
Orhan: tamam beyim.
"Her kes baş selamı vererek çıkarlar."
"Orhan ise yarını düşünür dururdu. Dışarı hava almak için çıkmıştı. Çünki içerde durmak onu daraltırdı. Balaysa Orhanı öyle görende yanına gidib onunla konuşmak istedi."
Bala: oğul ne düşünürsün böyle kara kara
Orhan: yarını düşünürüm Bala ana.
Bala: çok da düşünme oğul
Orhan: nasıl düşünmem ana. Ben yarın gardaşımla karşı karşıya gelicez buda yetmez gibi bir birimize pusat çekecez. Keşke böyle olmasaydı.
Bala: keşke oğul. Ama siz zaten öyle görünmek için yapacaksınız yani sizin yüreğiniz ruhunuz bir. Siz gardaşsınız ve bunu ikinizde bilirsiniz. Yani düşman değilsiniz. Bunun içinde canını sıkmayasın oğul.
"Balanın böyle konuşması Orhanı ruhen güçlenmiştir."
Orhan: sağol Bala ana her şey için sağol. Hem doğru dersin biz gardaşiz ve biz bunu biliriz bu da bize yeter zaten.
"Orhan balanın elini öper ve odasına doğru ilerler."

SABAH OLMUŞDU.

MOĞOL KARARGAH:
Osman bey bir şekilde Alaeddinin kervanı alıcağını haber etmiştir.

OSMAN BEY YENİŞEHİR SARAY ÖNÜ:
"Orhan gitmek için hazırlanıyordu. Herkesle vedalaşıb yola koyulmuşdur."

3 SAAT SONRA:
"Orhan kervanı almış saraya doğru giderdi. Kendiside baskın olucağını bildiği için her an tetikte beklerdi."
"Alaeddin de nökerleri almış ağaçların arkasına saklanmışdılar ve kervanın gelmesini beklerdiler."
Nöker: efendim. Komutan Kongar gelirler.
Kongar: güzel gelsinler. Nökerler temkinli olun gelince hemen saldıracaz ve o kervanı onlardan alacaz.
"Kongar ve diğer nökerler yola patlayıcı koymuşlardır."
Kongar: alevli okları atın patlatın.
Nöker: ama efendim hãla çok uzaktalar yani şimdi patlatsak onlara bir şey olmaz.
"Alaeddin bombayı onlar uzaktayken patlatmak istemişdi. Çünki onlara zarar gelsin istemiyordu sadece bir an dursunlsr istiyordu."
Kongar: sen kimsin de benim emirlerimi sorgularsın nöker. Sen ben dediğimi yap ve patlat !
"Alevli oku atarlar ve patlatırlar."
"Patlamayı görünce birden Orhan ve alplar şaşırır. Orhanda çok şaşırmıştı. Çünki patlama olucağını düşünmüyordu."
Orhan: ALPLARR!!! teyakkuza geçin baskın var!
"Birden moğollar bağırarak gelirler."
Kongar: HAYDE NÖKERLER SALDIRIN!!!
"Ve alplar ve moğollar bir birine girmiş ve cenke başlamıştılar."
"Orhan önüne gelen bütün nökerleri biçib yere savuruyordu. Alaeddin ise önüne gelen alpları sadece engelliyordu. Onları öldürmüyordu. Birden Alaeddin ile Orhan  göz göze gelirler. Bir birilerine sarılmak isterler. Tam 1 aydır bir birilerini görmüyordular. Ama kendilerini zorda olsa tutdular ve tam da karşı karşıya gelirler."
Orhan: burda tek bir nöker dahi kalmayacak hepsi ölecek. Haydi ALPLAR
Alaeddin: türklerin hepsi ölecek ve kervan bizim olacak. Hayde NÖKERLER
Alaeddin: Osman beyin büyük oğlu şehzade Orhan.
Orhan: ta kendisi. Ya sen kimsin ?
"Yanlarında diğer nökerler olduğu için böyle konuşuyolardı."
Alaeddin: bende Olcay Tu hanın en yakın komutanlarından Komutan Kongar.
Orhan: tanıştımıza sevindim Kongar
Alaeddin: bende Orhan bey
"Birden kılıclarını bir birilerine vururlar ve dövüşmeye başlarlar. Gerçekci olsun diye bir birilerine arada yumrukta atarlar."
"Biraz dövüştükden sonra Orhan gitmeğin tam vakti olduğunu bilir ve söyler:"
Orhan: alplar gitdikçe azalırız. GERİ ÇEKİLİRİZ! HAYDE ALPLAR!
"Ve alplar ve Orhan geri çekilirler. Artık zafer moğolun olmuşdu."
"Sonraysa Alaeddin kervanıda alarak Olcay Tu hanın yanına gitdiler."
.
.
.
.
.

Bu bölümünde sonuna geldik.
Nasıl olmuş ?
Beyendinizmi ?

  

VAZİFEWhere stories live. Discover now