🪷13🪷

0 0 0
                                    

Jin Beigou şaşkınlıkla konuştu:
" Zhao....Zhoa-xiong sen ve bu İblis Lider....yoksa siz ikiniz.... "

Ji Han, " ......"

Zhao Jiangui, " Ben...... "

Kitapta bunula ilgili hiçbir şey yoktu. Nasıl cevap vermeliydi.

Herkesin yüz ifadesi, açıklanamıyacak bir şekilde garip bir ifadedeydi.

Jin Beigou'da diğer insanların konuşamadıklarını görüyordu, uzun süre sersemlemiş bir şekilde ağzından mırıldanmalar duyuluyordu.

" Aslında Zhao-xiong'u onunla hayel bile edemedin....hayal bile edemedim.... "

Ji Han'ın ifadesi aniden kötüleşti, " Şimdi hepiniz, halen beni dinlemiyorsunuz. "

Jin Beigou'nun ruhu halen bedenine geri dönmemişti, boş boş söyleniyordu, " Ben dinlemiştim, ah...... "

Herkes tek tek anlaşmış gibi aynı kelimeleri söylüyorlardı.

" Ben dinlemiştim. "

" Ben de dinlemiştim. "

Ji Han bir an sustu, yüzü dehşet verici ifadesini ele vermişti.

"Hepiniz , bugünkü olay hakkında konuşmaya cesaret ederseniz, dünyanın en uç noktasına gitsenizde, en yüksek dağlara tırmansanızda, yinede de kafalarınızı arayıp kesmek için kararlı olacağım. "

Zaten konuşmaya değer ortada bir şey yoktu.

Bundan sonra Ji Han başını çevirdi, Zhai Jiangui'nin elini tuttu ve dışarı sürekledi.

Zhao Jiangui, " ...... "

Sürucü halen dışardayda, çok fazla insan dışarı çıkıyordu.El ele dışarı çıkan ikiliyi gördü, yüzü ifadesizdi.

Ji Han'da onu görmedi, Zhao Jiangui'yi dışarı çekerken Qinggong'unu tam olarak şehir dışına kaçmak için kullanıyordu.

Zhao Jiangu'nin aklı karışmıştı ama tek yapabileceği Ji Han'ı takip etmekti.

Kendi Qingong'unu son derece yükseğe çıkarmıştı. Şimdi Ji Han'ın Qinggong'u ve onunkinin şaşırtıcı derecede eşleştiği görünüyordu. Bir Gongfu ile göz açıp kapayıncaya kadar şehrin dışına çıktılar.

Ji Han öfkeyle, Zhao Jiangui'yi iki duvarın arasına aldı ve konuştu:

" HASTA MISIN DEĞİL MİSIN! "

Zhao Jiangui, " Vücudum son zamanlarda iyi, sorduğun için teşekkür ederim. "

Ji Han, " ....Sen gerçektende hastasın. "

Zhao Jiangui, " Ben gerçektende hasta değilim.... "

Ji Han onunla tekrardan dolaşmak istemiyordu, yüzü eskisi gibi öfkeli bir hal aldı, " DEDİKODUNUN KORKUTUCU OLDUĞUNU SÖYLEYEN SEN DEĞİL MİYDİN? O KELİMELERİ SÖYLEDİN VE ŞIMDİDEN JİANGHU'DA DEDİKODULARIN YAYILMASINDAN KORKMUYOR MUSUN? "

Sadece seninle ilgili dedikoduları yaymak istiyorum, heh.

Zhao Jiangui bu cümleyi söylemeye cesaret edemezdi.

Ji Han'ın biraz nefesi kesilmişti ve tüm bu anın şaşırtıcılığında, halen Zha Jiangui'nin elinin tuttuğunu fark etmedi.

Zhao Jiangui ona sesleniyordu, " Ji Jiazhou. "

Ji Han uyararak, " Ne yapmaya çalışıyorsun? "

Zhao Jiangui, Ji Han'ın elini sıkı bir şekilde kavrayarak, samimi bir şekilde konuştu, " Elinin tutuşunu gevşetir misin, acıtıyor...... "

Ji Han, " ...... "

Ji Han aniden titredi, sanki bir canavar görmüş gibin bir kaç chi uzaklaştı.

Zhao Jiangui çok kibar bir şekilde, " Çok teşekkürler. " dedi.

Ji Han cebinden bir mendil çıkarttı ve çaresizce elini mendille silmeye çalıştı.

Zhao Jiangui sordu, " Ji Jiazhou beni Şeytan Sekti'ne geri götürmek istiyor mu? "

Ji Han'ın bıçak fırlattığını gördü ve beceriksizce kendi duruşunu düzeltti, " ....Kutsal Sekt. "

Ji Han, başını çevirerek büyük bir öfke içinde elindeki mendili yere bıraktı ve öfke içinde ayrıldı.

Zhao Jiangui, Ji Han'ı aceleyle yakalamaya çalıştı, aynı zamanda arkasından bağırarak, " Ji Jiazhou. "

Ji Han ona bakmak için başını çevirdi, " SEN GERÇEKTEN HASTASIN. "

Zhao Jiangui haksızlığa uğramış hissetti, " Ben hasta değilim. "

Ji Han, " SEN GERÇEKTEN HASTASIN. "

Zhao Jiangui, " BEN GERÇEKTEN HASTA DEĞİLİM. "

Jı Han, " SEN ÖYLESİN. "

Zhao Jiangui, " BEN DEĞİLİM. "

Ji Han, " SEN ÖYLESIN. "

Zhao Jiangui, " BEN DEĞİLİM. "

Ji Han, " SENNN ÖYLEESİN!!! "

Zhao Jiangui, " BEN DEĞİLİMMMMM!!! "

Aceleci şoför, " ...... "

Yol kenarında ki gördüğü manzaraya hayranmış gibi rol yaparak, geri dönmeye karar verdi.

~*~*~*~*~*~*

Allourheroesden:

Bölümün daha iyi olup olmadığından emin değilim. Ancak bölümün bazı yelerinde kesinlik konusunda İngilizce'nin akıcılığında ilerledim. Çünkü bu kelimelerin ifadeleriyle ilgiliydi ve mantıklı olmasını istiyorum....niyet ettiğim gibi. Her neyse el ele tutuştular. Tekrar metnin üstünden geçerken sevimliliklerinden öldüm.

🪷The Wrong Way To A Demon Sect Leader/ İblis Sekt Liderine Giden Yanlış Yol 🪷Where stories live. Discover now