Geçmişinden kaçmaya çalışan dünyaca ünlü efsanevi boksör Derin, İtalya'nın meşhur mafya lideriyle karşılaşırsa ne mi olur?
***
Bir adım daha yaklaştı ve eliyle telefonuma uzanıp aramayı kapattı. Sol elinin üzerinde küçük bir haç dövmesi, parmakların...
»»Hikayeye geçmeden önce, siz değerli tüm okuyucularıma & güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız ❤️! »»Karakter görünümleri için ayrı bir bölüm yapayım mı? Ne dersiniz?
Keyifli okumalar ❤️!!!
🎧NP: he loves me, he loves me not ~Jessica Baio
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🤍
Yoğun baş ağrısıyla uyandığımda kendimi Sezar'ın yatağında bulmuştum. Başım çatlıyordu adeta. Çok yorgun hissediyordum. Komodinin üzerindeki çalar saate baktığımda, saat sabahın 8.45'iydi. Yatağın içinde kıpırdanınca tüm bedenimin ağrıdığını hissettim. Ellerimle yokladığımda üzerimde kısa, ince askılı saten bir gecelik olduğunu hissettim. Sezar etrafta yoktu. Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum. Yatağın içinde doğrulup bacaklarımı kendime doğru çektim. Kollarımı bacaklarıma sarıp düşünmeye başladım. Sezar'ın odasında ne işim vardı? Buraya nasıl gelmiştim? Ve başım neden bu denli çok ağrıyordu?
Ben düşünüp dururken odanın kapısı açıldı, içeriye Sezar girdi. Üzerinde saten, siyah bir gecelik vardı. Üstünün düğmeleri açtık olduğundan iri göğüs ve karın kasları görünür haldeydi. Gözlerimi hemen başka bir yere çevirdim.
"Sonunda minik bebeğim uyanmış. Günaydın aşkım."
"G-günaydın aşkım."
Başımın ağrısından elimle kafamı tutuyordum. Gelip yanıma oturdu. "Neyin var aşkım?" diye sordu. Gözlerim hala başka bir yana çevriliydi. Bu haldeyken onun çıplak bedenine bakıp etkisi altına girmek istemiyordum. "Başım neden bu kadar çok ağrıyor?" diye sordum. Gülmeye başladı. "O kadar çok içersen ağrır tabi?"
"İçmek mi?"
"Evet, dün gece çok sarhoştun aşkım." dediğinde dün gece olanları hatırlamaya başladım. Annemin villasında olanları ve sonrasında Sezar'ın kız kardeşi Sofia'yla bara gidip ortalığı nasıl karıştırdığımızı... Çok utanç vericiydi. Elimi alnıma koydum ve dudağımı ısırıp gözlerimi yumdum.
"Artık hatırlıyorsun demek."
"Evet, kahretsin ki hatırlıyorum." diye mırıldandım.
"O zaman neden yatağımda olduğunu da hatırlıyorsundur." dedi kızarcasına.
"N-ne? Neden?"
Derince bir nefes verip saçlarımı okşamaya başladı. Gülerek, "Bana numara yapma bebeğim. Her şeyi hatırlıyor olmalısın, dün gece..." dedi ve duraksadı.
