KAYIP GEZEGEN 18. BÖLÜM: SARHOŞ

Start from the beginning
                                    

"Maviş hadi Uraz çıktı."

Titrek bir nefes dudaklarımdan kendini bırakırken başımı sallayarak Batu'nun dikkatli adımlarını takip ettim. Uraz'ın arabasına binişinin ardından vakit kaybetmeksizin Batu'nun arabasında yerimizi aldık.

"Cidden mi? Eğlenmeye mi geldi? Gece kulübüne?"

Batu'nun sesiyle dalgın bakışlarım Batu'nun gözlerini takip ederek Uraz'ın kapısından girmek üzere olduğu gece kulübüne kaydı. Yalnış görmüyorduk. Uraz hiç bir şey olmamış gibi bir gece kulübe tek başına eğlenmeye gelmişti.

"Adel in arabadan."

Batu'nun ciddi sesiyle afallayarak Batu'ya baktım. Oldukça saçma bir ciddiyet içindeydi.

"İneyim mi? Ayrıca, Adel derken? Ne oldu Batu?"

Batu torpidosundan iki siyah güneş gözlüğü çıkartıp birini benim elime diğerini kendi eline tutuşturdu. Bir an İçin neye şaşırabileceğimi kısacık düşünmeye çalıştım. Batu'nun arabasından iki tane güneş gözlüğü çıkmasına mı yoksa gecenin bu saatinde güneş gözlüğü takmamı istemesine mi? Başımı iki yana sallarken dudaklarımı şaşkınlıkla araladım.

"Batu pardon ama bu gözlüklerle tam şu an ne yapmayı planlıyoruz? Gece kulübünü falan mı basacağız?"

Batu güneş gözlüklerini hafifçe burnunda tutarak dudaklarını araladı.

"Bir Batu atasözü derki, tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın. Yani maviş şimdi o gece kulübüne girip Urazcığımızla birlikte eğleneceğiz. Madem ben uykumdan bu iti takip etmek için ödün verdim ve bu bok herif bu saatte hiç bir şeyi sikine takmayıp eğlenmeye geldi, ne duruyoruz o zaman? Kel mi bizim başımız ha? Madem şu takip safsatasını yapıyoruz biraz tadını çıkartmaktan bir zarar gelmez. Zaten bir haftadır ablak ablak geziyoruz ortalıkta. Bari bu gece tozunu attıralım şuraların."

Batu gözlüğü tam anlamıyla gözlerine taktıktan hemen sonra arabadan indiğinde cevap vermeyi bir kenara bırakın söylediklerini sindirememiştim bile. Tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın mı demişti o öyle? Bu işin sonunda bir psikoloğa görünmemizde fayda vardı anlaşılan! Ki Batu şimdiden tüm psikolojisini kurban etmişti bu mücadele uğruna. Daha fazla beklemeden gözlükleri gözümle buluşturarak arabadan ayrıldım. Harika! Simsiyah bir hava ve siyahlığın içinde siyahlık katan kocaman güneş gözlükleri. Batu valeye anahtarı attıktan hemen sonra birlikte gece kulübüne girmiştik. Uraz'ı gözlüklerimizin üzerinden fark ettiğimizde onun fark etmeyeceğini bir mesafede durduk. Batu içki bardaklarıyla dolu tepsiyle gezen garsona bir şeyler söyledikten sonra bana doğru dönmüş ve sesini duyabileceğim şekilde yükseltmişti.

"Bak gözümüzün önünde! Eğlenmene bak maviş kız! Bir daha ne zaman geleceğiz!"

Gözlerimi devirdim.

"Köy yanarken-"

"Ver abiciğim ver."

Batu sözlerimi yanımıza gelen garsondan aldığı tepsiyi ortamızdaki masaya bırakarak böldü. Tepside on belki de on beş tekila Shot bardağı ve üzerlerinde limon vardı. Ve birde tuz? Batu keyifle tuzu eline alarak dudaklarını araladı.

"İzle maviş,"

Tuzu yaladı, tekilayı hız kesmeden dudaklarıyla buluşturdu ve bir yudumda midesine gönderdi bardağı dudaklarından ayrıldığı an ise ince limon dilimini kabuğunu dışarıda bırakacak şekilde dişlerinin arasına alarak tek hamleyle limonu kabuğundan ayırdı. Hayretle onu izlediğim sırada eliyle tepsiyi işaret etti.

SİRİUSWhere stories live. Discover now