Bölüm 17

62 13 5
                                    

Sabah yüzüme vuran ışıkla gözlerimi açtım. Baran tam yanımda arkasını dönmüş uyuyordu. Ses çıkarmamaya özen göstererek yerimden kalkıp banyoya yöneldim. İşlerimi hallettikten sonra dolaptan mavi bir elbise çıkarıp üstüme geçirdim. Saçlarımı da tarayıp hafif bir makyaj yaptım. Hazırdım. Baranın yanına ağır adımlarla ilerledim.

"Baran.... Barannn kalk hadi kahvaltıya inicez" Baran uykulu gözlerini aralayıp bana baktı sonra esneyip yataktan kalktı. Bir kaç dakika sonra banyodan çıkıp yanıma geldi

"Gidelim" kafamı sallayıp kapıya yöneldim. Aşağı indik. Yine muhteşem bir kahvaltı sofrası hazırlamışlardı. Yerlerimize oturup yemeye başladık. Nermin teyze bana nefretle bakıyordu  tabiki bende ona. Hızır baba ise sakindi dün konuştuklarımızın etkisinde olmalıydı. Ve abisi size şu meşhur abisinden pek bahsetmedim sanırım. Eve geldiğimden belli tek bir muhabbet geçmemişti aramızda çoğunlukla evde olmazdı zaten Baranla da çok iç içe değillerdiler. Şimdi oturmuş sesiz sakin bir şekilde kahvaltısına odaklanmıştı.

Herkes yemeğini yedikten sonra sofra toplanmaya başladı ben de yardım ettim. Mutfakta işleri hallederken nemrut suratlı(Nermin anne)  mutfağa geldi. Çalışanlara dönüp

"Kızlar siz bi yalnız bırakın bizi sonra devam edersiniz" Kızlar mutfaktan çıktıktan sonra merakla Nermin anneye döndüm.

"Buyrun Nermin anne bir isteğiniz mi vardı." Gözlerini nefretle yüzüme çevirdi. Kolumu sımsıkı tuttu. Bunların ana oğul kolumla ne dertleri vardı ya

"Sen benimle dalgamı geçiyorsun gelin. Evleneli 2 ay oluyor" yüzüne anlamayarak baktım.

"Neyden bahsediyorsun Nermin anne" öfkeyle nefes verirken kolumu daha sıkı tuttu.

"Bu eve torun gelecek!" Gözlerimi devirdim. Kolumu sert bir şekilde çektim. Bir adım daha yaklaşıp dibine kadar girdim.

"Bu benim özel hayatım Nermin anne ve seni hiç alakadar etmez! Eğer çok meraklıysan sen girersin erkeklerin koynuna!"

"Terbiyesiz!" Nermin anne elini kaldırıp bana vuracakken elini havada tuttum."

"Bana kalkan o eli kırarım karşımda kim olsa dahi.....Acımam" kolunu nefretle bıraktıktan sonra mutfaktan çıktım. Odaya girdim kapıyı kapattım.

"Piskopat karı ya" kendi kendime söylendim ve terasa çıktım. Mardin manzarasını izlemeye başladım. Ailemden haber yoktu. Konuşmam yasaktı. Oysa ne kadar özlemiştim onları Mardin onlarla güzeldi. Ben kendi içimde düşünürken kapı çalındı.

"Gir" Gelen makbule teyzenin kızıydı o da konakta annesine yardım için çalışıyordu daha önce hiç tanıma fırsatım olmamıştı. Utanarak kapının ardından kafasını uzattı.

"Ş-şey gelin hanım...Baran bey kahve istiyor"

"Tamam yap gülçin"

"Sizin getirmenizi söyledi gelin hanım" Gözlerimi devirdim. Yine ne istiyordu benden. Gülçinle beraber aşağı indim. Kahveyi yapmaya başladım. O sırada da Gülçinle biraz kaynaştık.

"Gülçin bana mercan de hem yaşıt sayılırız"

"Ama Nermin hanım" Nermin ismini durunca iğreniyordum.

"Boşver sen onu bana mercan de"

"Tamam mercan" kısa bir sohbet ettikten sonra kahveyi tepsiye koydum. Sonra da Baranın çalışma odasına yöneldim. Kapıyı açıp içeri girdim.

"Kapı sesini duymadım."

"Çalmam mı gerekiyor"

"Müsait olmayabilirdim" sıkıntılı bir iç çekerek odadan çıktım kapıyı kapattım. Ve kapıyı çaldım.

Bir Mercan HikayesiWhere stories live. Discover now