Bölüm 7

128 67 3
                                    

Davet gününden sonra tamı tamına iki hafta geçmişti. Baran hâlâ beni görmezden geliyor, muhatap olmuyordu. Konağa, Nermin teyzeye, Hızır babaya her geçen gün daha fazla ısınıyordum. Isınamadığım tek şey vardı oda Baran koroğlu. Gün geçtikçe ondan daha fazla nefret ediyor, Yaptığı her hareketi bana batıyordu.

Sıradan bir güne her zamanki gibi gözümü açtım. Baran yan koltukta hâlâ uyuyordu sesimi çıkarmadan yataktan kalktım üstüme bir şeyler giyip odadan çıktım. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu.

"Ooo makbule teyze yine döktürmüşsün"

" Ne zamandır ağız tadıyla düzgün kahvaltı yapamıyoruz gelin hanım o yüzden biraz özendim. Bi börek kaldı onu da yapınca kahvaltıya geçersiniz"

"İzninle makbule teyze böreğide ben yapayım hem biraz kafam dağılır"

Bu fikrimi söylediğim de makbule teyze biraz gerilmişti ama ısrar edince bir şey diyemedi ve mutfaktan çıktı. Özenle böreği hazırlayıp fırına verdim. Börek piştiğin de tabaklara koyup salona doğru ilerledim. Salona geçtiğimde herkes sofrada yerini almıştı. Ufak bir gülümsemeyle elimde ki tabakları masaya indirdim.

"Sizin için yaptım afiyet olsun herkese" dediğimde baran memnuniyetsiz bir şekilde kafasını kaldırıp bana baktı.

"Senden bu konakta bişey yapmanı isteyen yok makbule teyze şu börekleri al çöpe atarsın"

Baranın söylediklerine bir anlam vermeyerek yüzüne sinirle baktım. Hemen Nermin anne araya atıldı.

"Oğlum ne var bunda gelinimiz börek yapmış"

"Bizi zehirlemeyeceği ne malum"

Bu lafından sonra sarsılmıştım

"Ne saçmalıyorsun baran söylediklerini kukakların duyuyor mu senin" Nermin teyze şokla oğluna baktı.

"Baran oğlum mercandan nasıl böyle bir şey beklersin"

"Evli olduğu halde başka erkeklerle konuşan,Babama sesini yükselten,konaktan kaçan ,eve gizlice telefon sokan bir kızdan her şey beklenir anne. Sana gelince mercan bir daha bu konakta hiçbir şeye dokunmayacaksın, kimsenin sana ihtiyacı yok"

İşte şimdi mahvolmuştum Nermin teyze ve hızır baba yüzüme şok olmuş bir şekilde bakıyorlardı. Açıklayacağım bir şey yoktu gözyaşlarımı ve herzaman ki gibi titreyen vücuduma engel olamadım. Arkamı dönüp hızla odama koştum. Hüngür hüngür ağlıyordum. Nermin teyze ve Hızır babanın bu olanlardan hiç haberi yoktu. Ve Baran anlatmayacağını söylemişti bana ama o sözünü tutmamıştı. Herkesin gözü önünde çok fena düşmüştüm ben ağlarken makbule teyze odaya girdi

"Gelin hanım sana telefon var bir adam seninle konuşmak istemiyor"

"Adam mı kim"

"Bilmiyorum gelin hanım"

"Tamam makbule teyze sen çıkabilirsin ben sana telefonunu getiririm." Makbule teyze odadan çıktıktan sonra telefonu kulağıma koydum.

"Alo kimsiniz"

"Merhaba mercan hanım ben Murat"

"Murat mı öyle birini tanımıyorum ben ne istemiştiniz"

"Ben murat şu davette sizinle konuşan ve kocanızdan dayak yiyen kişiyim."

"Ah evet tanıdım murat bey gerçekten olanlardan ötürü özür dilerim benden istediğiniz bir şey varmı"

"Mercan hanım sizinle çok acil konuşmam lazım gerçekten önemli bir konu bugün size konum atacağım yere gelebilir misiniz"

Bir Mercan Hikayesiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن