YAYIN ARKASI (BXB) +18

⁷

Biraz gecikmiş bı bolum oldu ama olsun

Sağlık olsun dimi bebekler....

Bu arada giderek buyuyoruz fark ettim milim milim olsa da düzenli okuyucuların olması çok ayrı bir şey...

Hepinizi çok seviyorum galiba🥺🥺

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar bal peteklerimmm

⁷

"Kemal." diyen kızla sohbeti kestim ama yüzümdeki gülümsemeyi silmedim.

Şaraplarımız çoktan gelmişti ve ben yavaş yavaş yudum yudum içiyordum. Oysa Ayaz çoktan üçüncü bardağa geçmişti.

Çok içtiği için etkilemiyordu onu ama benim aldığım her yudumda gittikçe kafam bulanıklaşıyordu.

Kemal ise hiç konuşmamış sadece yemeğini yiyordu hala.

Bakışlarımı yan masaya, Kemal'e çevirdim. Kıza bakıyordu. Bakışlarım anında kızın uzattığı ve Kemal'imin elinin üzerine koyduğu ele gitti.

Gülümsemem anında solarken Ayaz öksürdü ama onu takmadım. Öfkeden fokurdarken bakışlarımı Kemal'ime çevirdim.

Göz göze geldik.

Yutkundum ve hızla masaya çevirdim başımı.

İttirsene kızın elini m, neyi bekliyorsun be adam?!

"Kusura bakma, bugün pek iyi bir gün değildi. Güzelce tanışamadık." dedi Kemal. Öfkeden bacağım sallanmaya başlarken gözlerim yandı.

Ne demekti şimdi bu?!

Bu yaptığı hiç adil değildi!

Hızla şarap dolu bardağı aldım ve kafaya dikledim. Ayaz hızla "Yavaş ol." derken kendime bir bardak daha koydum.

Boğazımda acı bir tat oluşurken ve basım çıkacak gibi olurken Ayaz'a baktım ve gülümsedim.

Neye baktığımı görmediyse Kemal, sıkıntı yoktu. Plana devam etmeliydim.

"İyiyim." dedim yandaki kız "Hayır, aksine bugün çok güzeldi." derken.

Ya sabır, ya sabır!

İçimdeki ses tut diyor yol şunu!

"Ben bitiririm bunu ya!" dedim artık yavaş yavaş beynim uyuşurken. Ve bunu dememle ikinci bardağı diklemem bir oldu.

Ayaz hızla "Çarpacak." diyince güldüm ve "Hayat çarpmış ablam, bu çarpsa ne olur?" dedim.

Kemal'im "Anlayışın için çok teşekkür ederim." dedi. Kız hızla "Telefon numaranı alabilir miyim?" dedi.

Onlar birbirine telefon numaralarını verirken çoktan birbirine girmiş görüş açımla "Bardağıma şarap koysana." dedim Ayaz'a.

Ayaz "Emin misin bal arısı?" diyince "Yok, Rüzgar'ım ben." dedim çatık kaşlarla.

Ne Emin'i?

Emin kimdi?

Yandaki sohbete artık kulak veremedim çünkü beynim çoktan uçmuştu. Doldurulan bardağımla titrek bir nefes verdim.

Ayaz'a baktım ve "Ayaz, söylesene Müslüm Baba'nın Bir Ömür Yetmez şarkısını açsınlar." diyince yan masadan bir gülme sesi geldi.

Ayaz oraya baktı. Sonra bana baktı ve "Bal arısı, biz kalksak mı?" dedi.