~5~

14 4 89
                                    

(Önceki bölümden hatırlatma.)

"Körpe bana her not gönderdiğinde ya da bıraktığında bir katliam olurdu. Neden bu sefer olmadı? Son notunda yarışma da katliam olacağı yazıyordu." Durup derin bir nefes aldım. Bir kaç saniye sonra aydınlanma hissettiğimde bakışlarım hemen Kenan'a döndü yeniden. "Tabi ya sağ kolu yarışmadaydi bugün."

"Hadi ama Körpe sana da zarar vermiyor. Etrafındaki ve de neredeyse dünya da ki kötü insanlari yok etmeye çalışıyor."

"Sahiden Körpe neden bana dokunmak yerine notlar gönderip önden uyarıyor?"

Uzun bir sessizlik olduğunda ya konuşmak istememişti ya da gerçekten o da bilmiyordu.

(Yeni bölümden devam.)

"Ee bir cevabın yok mu? Neden konuşmuyorsun?"

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorumdur belki sanatçı." Gülümser gibi mi oldu yoksa kaşlarını mı çattı tam anlamıyla anlamamıştım. Tanışalı ne kadar olmuştu hatırlamıyordum ama hareketleri fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Bu kadar zamanda bir hoşlantı, bir sevgi olur muydu bilmiyordum. Çünkü daha önce hiç kimseye karşı bir şey hissetmemiştim.

Belkide kendi kendime saçmalıyordum.

"Pekâlâ istediğiniz gibi olsun bayım." Güldüğünde bende güldüm.

"Aslında içten içe Körpe'yi destekliyorum." Sözlerim ile gözleri ışıldadı. "Tabikide yapılış tarzını tasvip etmiyorum ama bu ülke de de adalet yok maalesef."

Körpe'nin ağzından.

Parmak uçlarımdan akan kanlar içimi sebepsiz yere huzurla dolduruyordu. Seviyordum bu hissi. Kanı, vahşeti ve daha çok bu vahşetin sebebini. O kadar çok seviyordum ki bazen beklemek zor geliyordu. Bir sonraki adaleti sağlayamayan insanları öldürmek benim içimi kemiriyordu. Onları öldürme düşüncesi içimi kıpır kıpır yapıyordu.

"Yine ortalığı halletmişsin prenses." Gelen ses ile gözlerimi parmak uçlarımdan çekmedim. Geleni seviyordum. Onunda beni sevdiğini   biliyordum ama onu kim durduruyordu anlayabilmiş değildim. Önümüzde hiçbir engel yoktu.

"Bir prenses olamayacak kadar caniyim." Cıkcıkladığı zaman bakışlarımı ona çevirdim. Siritiyordu ve ben onun ufak bir dudak kıpırtısına bile aşıktım.

"Öyle deme prenses. Bir çok insan, hatta dünyanın her bir tarafındaki insanlar sana hayranlar. Nerdeyse sana tapıyorlar. Ve bu bir caniliğin simgesi değil Körpe. Bu senin asaletinin simgesi. Bu senin adaletinin simgesi. Sen benim gözümde bir meleksin prenses."  Dudağımın kenarı kıvrıldığı zaman o da gülümsedi. Yavaşça ayağa kalktığımda üzerimdeki deri eteğin uçlarını aşağıya doğru çekiştirdim ve üstümü düzelttim. Üzerimde hiçbir kan lekesi yoktu. Sadece ellerimde ve birazcıkta topuklu botlarımda.

"İstersen üzerini değiştir prenses. Göremediğin yerlerde bile kan lekesi olabilir." Muzip sesi ve ışıldayan gözleri ile bende gülümsedim.

KÖRPE ~Ölüm Getiren~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin