Bölüm 9

2.3K 128 209
                                    


Selam canlar, size güzel ve mükemmel bir bölüm ile geldim. Şimdi size kota falan filan demeyeceğim. Ama biliyorum ki siz de bölümün hakkını helali ile verirsiniz.

Bölüm bittikten sonra yeni bölüm diyenleri çokca yanaklarından öperim haberiniz olsun...

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...


Kimsenin mutsuzluğu üzerine bir mutluluk hayali kurmayın. Çünkü günün sonunda mutsuz olan sen oluyorsun...

Nikahta keramet yoktur,çocuk evliliği kurtarmaz, sevgi her şeyi iyileştirmez, yuvayı dişi kuş yapmaz, iki gönül bir olunca samanlık seyran olmaz, sevgi emek ister, bazen anlayış , bazen hoşgörü ister. Böyle böyle bitirildi bazı hayatlar,böyle yitirildi bazı umutlar.

"O yüzden mi Semiramis diye bağırıyordun? Demek ki bedenin bana zorla sahip olurken aklın başkasındaymış.Benim aklımın da BAŞKASI İLE OLDUĞU GİBİ."

diye bağırarak söylediği cümleleri bahçe de oturan Ziya bey'in duyduğundan habersizdi.

Ali Sarper'in başında adeta şimşekler çakmış olduğu yere mıh gibi çakılmıştı. Bu kadının pervasızca konuşan dili ne yana döneceğini bilmez olmuştu.Bazı sabırlar çatlamaya meilliydi.Nihayetinde taş değil insandı karşısındaki...

Eğer ki etrafında vuracak sert bir zemin olsa şu an yumruk yaptığı elini Deva'ya indirmek yerine oraya indirirdi. Sonuç olarak karşısında ki bir kadın ve o hiç bir zaman bir kadına şiddet uygulamadı.

"Deva, bazen çok akıllı olduğunu düşünmek istiyorum ama galiba beyin hücrelerinin bazıları devre dışı kalmış." sakin görünmeye çalışıyor ve gayet sakin konuşuyordu. Zira babasının bahçede oturduğunu görmüştü. En azından evlendiği bu kadının ona saygısı yoksa ailesine saygısı olmalıydı. Yaşanan onca şeyde ailesiydi Deva'ya en çok destek olan kişiler. Ancak ne kadar sakin kalmaya çalışsa da beyninde yankılanan cümleler öfkeyi bedenine kontrolsüzce dağıtmaya yetiyordu.

"Bana bak küçük hanım, o sürekli yılan gibi beni sokmaya çalışan dilini biraz törpüle yoksa ben o zehire panzehiri uygulamak zorunda kalırım." Deva'nın kolunu biraz daha kavrayıp yüzünü yüzüne yaklaştırarak dişlerinin arasından tısladı.: "Eğer bir daha benim yanımda böyle bir cümle kurmaya kalkışırsan seni getirdiğim adrese ellerim ile götürür bırakırım. Şimdi o çeneni tut, Babam bize bakıyor hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam et.! "deyip Deva'nın kolunu sertçe savurur şekilde bıraktı. Genç kadının canı öyle yanmıştı ki biran kolunu hissetmediğini fark etmişti. Kolunu ovalayarak Sarper'in arkasından yürümeye devam ederken yerden kaldırdığı bakışları Ziya bey'i bulduğunda adeta söylediklerinden utanmış bakışlarını yaşlı adamdan kaçırmıştı. İnsan neden utanacağı şeyleri yapardı? neden yapmadan önce olacakları düşünmezdi? Doğu'nun yaptıklarının bedelini neye dayanarak Ali Sarpere kesiyordu.?

"Günaydın gençler." diye karşılayan Ziya bey sanki az önce ki konuşmayı duymamış gibi davranmayı tercih etmişti. Biliyordu bunların yaşanacağını ancak zamana ihtiyaçları vardı, yaşadıkları ikisi için de kolay değildi. Hele ki kabullenmek hiç kolay değildi. Adam olmayan serseri oğluna elalemin kızını alıp başınımı yakayım diyen adam hiç tanımadığı elalemin kızı yüzünden oğlunun başını yakmışdı.

"Günaydın Baba." Yüzündeki öfkenin izlerini silmeye çalışarak sahte bir tebessüm ile Babasının elini öptü Sarper. Ardından biraz geri çekilerek arkasında duran karısına yer açtığında Deva'nın utancından başının yerde olduğunu gördü. Dudaklarında belli belirsiz alaycı bir gülümseme geçti. Zehir zemberek konuşurken utanmıyor lakin karşı karşıya geldiğinde utanıyordu.

İKİ AŞK BIR KADINWhere stories live. Discover now