İKİ AŞK BIR KADIN
  • Reads 74,116
  • Votes 4,506
  • Parts 21
  • Reads 74,116
  • Votes 4,506
  • Parts 21
Ongoing, First published Sep 09, 2023
Tezgahtar olarak çalışan Deva kendi haline baskıcı ailede yetişen,onu hor gören bir Babanın kızı idi.Bir gün alışveriş yaptığı sırada karşına çıkan Doğu ile yolları kesişir.Varlıklı,Saygın bir ailenin tek çocuğu olan Doğu,Deva'ya öyle bir aşk duyar ki. Ama bu aşk arasına En yakın arkadaşı Ali Sarper girene kadar sürer.Devanın Babası kızını Ali Sarper ile görünce,evliliğe mecbur bırakılır.

Peki Deva,mutluluğu Ali Sarper de mi?  Yoksa Yıllar da geçse Doğu da mı bulacak? 

İki adamın,bir kadın için verdiği aşk savaşı.Kadın ise sadece birini sever...





Tüm hakları saklıdır...


03_09_2023
All Rights Reserved
Sign up to add İKİ AŞK BIR KADIN to your library and receive updates
or
#7sevgisizlik
Content Guidelines
You may also like
LAHZA  s o n  d e m  (TAMAMLANDI) #wattys2020 by asosyalimbenn
37 parts Complete
-Wattys 2020 Romantizm Kazananı- Adamın üzerimdeki baskısıyla köşeye sıkışmıştım. Ona dokunup üzerimden atmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Sanki felç geçirmiş gibi kalakalmıştım. Ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Fakat artık bundan oldukça rahatsızdım. Sağ elimi belli etmeden arkama atıp belimdeki silaha dokundum. Onun varlığı niyeyse bana güç veriyordu. Adam sağ elini başımın üzerinden arabaya koyduğunda kaçabilecekmişim gibi geriye gittim. Daha fazla gidemiyordum. Yok olmuyordu. Böyle devam edemezdim. ''Size hiçbir şey vermek zorunda değilim!'' Adamın göğsüne ellerimi koyup tüm gücümle ittirdim. Yaptığıma direnmedi birkaç adım geriledi. Bana alan açılınca duruşumu dikleştirip ben de birkaç adım öne doğru attım. Bu sefer gerileme sırası ondaydı. ''Hem siz kim oluyorsunuz? Bana bu şekilde davranamazsınız!'' Sesim haddinden fazla çıkmıştı. Karşımdaki adamın şaşırdığını görebiliyordum. Benden bu denli bir çıkış beklemediği açıktı. Adamın sinirle kasılan yüz kaslarını gördüm bu sefer. Yine bir sinir dalgası benliğini ele geçirmişti. Ben de bundan nasibimi almıştım. Kollarıma yapışan mengene gibi eller öyle sert tutuyordu ki canım yanıyordu. Parmakları kollarımı morartırcasına sıkıyordu. Yüzü yüzüme yaklaşmış gözlerinden çıkan öfke ateşleri yüzümü yakıyordu. ''Kimliğini çıkaracaksın ve arabada ne var ne yok hepsini göstereceksin!'' Bu bendeki bardağı taşıran son damla olmuştu. Kimse bana emredemezdi. Hiç kimse! Kollarımı gevşettiği tutuşundan faydalanıp yarım adım geriye çıktım. Canım ya da bir başka şey şu an umurumda değildi. Belimdeki silahı çekip kalbine dayamamla onun da eş zamanlı aynı şeyi yapması bir olmuştu. Şimdi ikimizin silahı da birbirimizin kalbi üzerinde meydan okuyordu. Ya iki silah da patlayacaktı ya da birimizin öfkesi ateş olup yakıp yıkacaktı.
KIZIL GECE  by DuruMavii
85 parts Complete
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
MAHPERİ  by DamlanurBuyuksen
39 parts Complete
Rüya kendi küçük dünyasında işleri yoluna koymaya çalışan sıradan bir genç kızdı aslında. Tek derdi başarısızlıklarla dolu öyküsüne yeni yenilgiler eklememeyi başarmaktı. Ancak bir gün onu her fırsatta fena halde yerin dibine sokmayı başaran ya da en azından bulunduğu yeri yüzüne vurmakta usta olan eski sevgilisine kendisini ezdirmemek için basit, üstünde düşünülmemiş bir beyaz yalan söyledi. Sonrasında başına örülecek dertleri bilseydi ve özellikle o dertlere ortak edeceği kişinin en hazzetmediği çocukluk arkadaşı olduğunu bilseydi şüphesiz o yalanı söyleyen dilini kendi eliyle kesip atardı. Gerçi yalanın kısa süreliğine de olsa beraberinde getirdiği tatmini çok sevmişti. Belki de işin ucunda bir ömür boyu Ömer'e katlanmaya değebilirdi. Ömer her zaman hayatının her anını önceden planlayan, hedeflediği her başarıyı elde etmiş, mantıklı bir adamdı. Herhangi bir konuda çuvallamak veya saçmalamak onun için söz konusu olmayan bir ihtimaldi. Neticede böyle konuların uzmanı Rüya yani Mahperi'ydi. Bu yüzden yıllarca bu ayaklı beladan uzak durmayı kendisine görev bilmişti. Ancak sadece anlık bir zayıflıkla ona yardım elini uzatma gafletinde bulunduğunda bu kızın yarattığı girdaba kapılıverdi. Peki ya bundan sonrası? Onları bir araya getiren kader mi olacak yoksa keçinin sevmediği ot burnunda bitermiş mi diyeceğiz? İnsanın hayatının aşkı gerçekten ömrü boyunca burnunun dibinde olduğu halde fark etmeden durabilir mi? Mahperi; prensini beklemekten sıkılınca eline kalemi alıp kendi masalını yazmaya karar veren bir genç kızın hikâyesi...
You may also like
Slide 1 of 20
LAHZA  s o n  d e m  (TAMAMLANDI) #wattys2020 cover
UĞURSUZ GELİN  cover
KIZIL GECE  cover
Kelebek ve Aşk cover
AYŞEGÜLCEE ÖNERİYOR "Bir bak belki seversin." cover
Küçük Kadınım  cover
MÜRAİ | TAMAMLANDI cover
KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3 (Bitti) cover
ÂGÎRÊ ŞÊWÎ cover
Sensiz Eksik cover
Avcı|Tehlikeli Ruhlar Serisi 1|  cover
MAHKUM cover
Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı) cover
AŞKA ÇAĞRI - GAY cover
Berdel (Aram ağa ve onun dilsiz karısı Halin) cover
MAHPERİ  cover
Sonbahar Rüzgarları cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
YEİS cover
KUZEY (+18) Düzenleniyor  cover

LAHZA s o n d e m (TAMAMLANDI) #wattys2020

37 parts Complete

-Wattys 2020 Romantizm Kazananı- Adamın üzerimdeki baskısıyla köşeye sıkışmıştım. Ona dokunup üzerimden atmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Sanki felç geçirmiş gibi kalakalmıştım. Ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Fakat artık bundan oldukça rahatsızdım. Sağ elimi belli etmeden arkama atıp belimdeki silaha dokundum. Onun varlığı niyeyse bana güç veriyordu. Adam sağ elini başımın üzerinden arabaya koyduğunda kaçabilecekmişim gibi geriye gittim. Daha fazla gidemiyordum. Yok olmuyordu. Böyle devam edemezdim. ''Size hiçbir şey vermek zorunda değilim!'' Adamın göğsüne ellerimi koyup tüm gücümle ittirdim. Yaptığıma direnmedi birkaç adım geriledi. Bana alan açılınca duruşumu dikleştirip ben de birkaç adım öne doğru attım. Bu sefer gerileme sırası ondaydı. ''Hem siz kim oluyorsunuz? Bana bu şekilde davranamazsınız!'' Sesim haddinden fazla çıkmıştı. Karşımdaki adamın şaşırdığını görebiliyordum. Benden bu denli bir çıkış beklemediği açıktı. Adamın sinirle kasılan yüz kaslarını gördüm bu sefer. Yine bir sinir dalgası benliğini ele geçirmişti. Ben de bundan nasibimi almıştım. Kollarıma yapışan mengene gibi eller öyle sert tutuyordu ki canım yanıyordu. Parmakları kollarımı morartırcasına sıkıyordu. Yüzü yüzüme yaklaşmış gözlerinden çıkan öfke ateşleri yüzümü yakıyordu. ''Kimliğini çıkaracaksın ve arabada ne var ne yok hepsini göstereceksin!'' Bu bendeki bardağı taşıran son damla olmuştu. Kimse bana emredemezdi. Hiç kimse! Kollarımı gevşettiği tutuşundan faydalanıp yarım adım geriye çıktım. Canım ya da bir başka şey şu an umurumda değildi. Belimdeki silahı çekip kalbine dayamamla onun da eş zamanlı aynı şeyi yapması bir olmuştu. Şimdi ikimizin silahı da birbirimizin kalbi üzerinde meydan okuyordu. Ya iki silah da patlayacaktı ya da birimizin öfkesi ateş olup yakıp yıkacaktı.