Nikah

25.3K 941 124
                                    

Yatakta yatan Amina boncuk gözleriyle bana bakıyordu.

Hafifçe tebessüm ederken olacaklardan habersizliğiyle konuştu ;

'' Anne oluyormuşum doğru mu ''

....

Hemşirenin odadan çıkarken söylediği sözler beynimde yankılandı. Aslında beynimden çok kalbimde yankılanıyordu. Hamileydim. Bu.. bu demek oluyordu ki anne olacaktım. Sırat ne diyecek ne yapacak bilmiyordum ama elimi karnıma dokundurup onu hissetmeye çalıştım. Sırat ' tan bir bebek dünyaya getirecektim. Hamile kalmamam gerekiyordu çünkü eğreti gelin hamile kalırsa gönderilemezdi. Ama bu benim hatam değildi ki. Sırat' a herşeyi anlattıktan sonra onun korunması ya da benim için bir şeyler yapması gerekiyordu. Öylece birlikte olmuştuk. Saf , korunmasız ve savunmasızca ..

Şimdiyse bunun bedeli olan bebeği dünyaya getirecektim. Korkuyordum. Belkide onu benden alacaklardı. Belki de beni karnımda onunla birlikte sürgün edecek ve aileme göndereceklerdi. Yada Sırat beni ve bebeğimi kabul edecek ve yanında tutacaktı. Bu ihtimalleri tek tek düşünmem gerekiyordu. Artık tek ailem İran ' da değildi. Sadece onlar için yaşamıyordum artık. Karnımdaki minik tohum benimdi. Bizimdi.

Düşüncelerimin arasında odaya giren Sırat ' ın donuk ifadesine karşın tebessüm etmiştim. Belki onun istediği gibi biri olursam beni bırakmaz burada Mardin topraklarında bebeğimle yaşamam izin verirdi.

'' Anne oluyormuşum doğru mu '' dedim . Bunu söylerken ben bile soğuk esintiyi hissediyordum. Bu bir eğretinin ancak rüyasında kullanacağı bir kelimeydi. Ben esirdim. Ben tutsaktım. Ben herşeydim. Akla gelecek her kötü sıfata laikken ona anne olup olmamamın doğruluğunu soruyordum.

Yavaş adımlarla bana doğru yürüdü Soydanlı. Kalbimin atışını kulaklarımda hissederken , kalbim en az avdaki ceylan gibi çarpıyordu. Ellerini kafama doğru uzatırken eğildi ve yavaşça anlımdan öptü. Bu beklemediğim bir hareketti. Beni nazikçe öpmüştü. Anlamıyordum. Suçlanmam gerekirdi. Bunu yapmamamı , ona oyun oynadığımı düşünüp bağırması vurması gerekirdi bana. Yapmadı ve sakince dokundurmuştu dudaklarını anlıma .

'' Soydanlı soyuna hamilesin. Gerçeğinde cezan ölüm olmasına rağmen seni içindeki oğlum şerefine affediyorum . Bundan böyle yerin yanım . Yalnızca ikinci kadın olacak ve karnındaki varise annelik edeceksin Amina. Şeyhüşehla ' yla olan düğünüm bugün ertelense de gerçek karım odur ''

Der demez odadan çıkarken yutkunamadığım düğümle baş başa bırakmıştı beni. Her ne kadar gerçek yanım olacakların doğruluğunu haykırırken inanmıyordum hala. Bunca yaşanandan sonra bu kadar katı olmasına inanmıyordum belkide. Sırat SOYDANLI tüm gücünü üzerime bırakıp gitmişti adeta. Şimdi korkuyordum. Şimdi herşeyden korkuyordum işte. Korkusuz geldiğim bu topraktan korkuyordum. En çokta Sırat' ın oğlum diye hitap ettiği ama benim minik yavrum için korkuyordum. Bacaklarımı karnıma sıkıca çekip cenin pozisyonunda yatarken olacaklarını düşünmeyi bırakıp uyumak istedim. Sadece uyumak ...

....

Herşeyi sert dille anlatırken gözlerindeki o korkuyu görmek hoşuma gitmemişti. Ona yalan söylemem olacaklardan haberdar olmaması ve üzerine tüm yaşadıkları eklenince ne kadar güçlü bir kadının karşısında durduğumu unutmuştum odadan çıkana kadar. Gözleri derin mavi ateşte yanıyordu sanki. Tek sorusunu , tek cümlesini duymaya tahammül edemeyecektim ve odayı terk ettim. Kardeşlerimin geleceği ve soyum için annemi dinlemek zorundaydım. Eğreti gelinden çocuğu olan bir ağa. Bir Deşbari aşireti olamazdı. Bu güne kadar hiç olmamıştı. Bu durum için islam bilginlerinden yorum almam gerekiyordu. Aşiretlerin en yaşlılarını çağıracak ve yaşlılar heyeti kuracak sonuçlarını öğrenecektim. Bir ağaya ancak bu yakışırdı.

AŞİRETİN SOYU (Düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin