Son

4K 564 283
                                    

"Balım, napıyorsun?"

"Ütü yapıyordum sevgilim.Arin uyudu mu?"

"Uyudu. Müsaitsen bize birer çay yapar mısın? Konuşalım seninle biraz."

"Olur... Gelirim birazdan."

Ütülediğim gömleği askıya asıp ütünün fişini çekerek kaldırdım. Mutfağa gidip kahve ve bitki çayı hazırlarken kafam dalgındı. Jungkook'a ne anlatacağımı düşünerek yiyordum kendimi.

Jungkook'la 2 haftadır terapi gibi bir şey yapıyorduk. Arin'i zorla hastaneye götürdüğüm günden sonra zorunlu olarak her akşam onunla konuşmak zorundaydım. Minimum 20 dakika bir şeyler anlatma zorunluluğum vardı yoksa rahat bırakmıyordu.

Sıcak fincanları elime aldığımda stresle çalışma odasına yöneldim. Stresliydim çünkü bugünüm kötü geçmişti. Anlattığım zaman biraz gerilebilirdi.

Ellerim dolu olduğu için kapıyı ayağımla ittirip içeri girdim. Beni görür görmez yanıma gelmiş, fincanları alıp sehpanın üzerine koymuştu. Kendisi de koltuğa oturduğunda beni kucağına çağırdı, itiraz etmeden yerleştim.

"Gel bakalım, gel bakalım..."

Geriye yaslandığında başımı omzuna yatırdı, saçlarıma bir sürü öpücük kondurdu. Kokumu içine çekmeyi de es geçmedi.

"Neler yaptın bugün?"

"Üniversitenin kayıt işleriyle uğraştım. Bir sürü belge istediler, bulmak zor oldu ama hallettim. Eğer onay alırsam başlayacağım."

"Bana haber verseydin birlikte yapardık."

"Zor olmadı ki. Arin de eğlendi. Huzursuz olmasın diye küçük bir müzikale götürdüm, aşırı beğendi. Orada ki sanatçı kucağına aldı, oyunlar oynadılar. Sonra yorgunluktan uyudu."

"Sen eğlendin mi?"

"Tek başıma biraz sıkıldım ama güzeldi yine de."

"Birlikte gideriz bir gün."

"Gideriz... Müzikalden sonra alışveriş merkezine gittik. Birkaç kıyafet aldım."

"Nasıl kıyafetler aldın? Hiç göstermedin bana."

"Makineye atmıştım, unuttum."

Hımlarken saçlarıma öpücük kondurup duruyordu. Belimi okşayan elleri beni mayıştırırken kendimi uykunun kolları arasına bırakmamak için direniyordum.

"Bugün anlatırken neşesizsin. Moralini bozan bir şey mi oldu?"

"Büyük markanın mağazasındaydık. Çalışanlar beni tanıdığı için çok ilgiliydi ama adamın biri ortalığı ayağa kaldırdı. Benim elimde çocukla gelen bir ahmak olduğumu, tüm ilginin bende olmasının saçmalık olduğunu söyleyip ortalığı birbirine kattı. Kendisiyle ilgilenmiyorlar diye öyle yapmıştı ama alışveriş yapmıyordu bile. Kıyafetlerin etiketlerine bakıp bırakıyordu. Bazılarını da deneyip saçma sapan bir rengi olmadığı için bırakıyordu."

Gözlerim dolduğunda tırnaklarımı omzuna batırdım. Adamın bağırıp çağırdığı anlar aklıma doluyor, kulaklarım uğulduyordu.

"Şikayet falan ettin umarım?"

"Çok rezil hissettim. Üstelik Arin de korktu, ağlayınca çıktım apar topar."

"Yarın konuşalım bakalım neymiş derdi."

"Aşkım, aptal müşterinin teki işte kendimizi yormaya değmez. Boşver lütfen."

"Sadec-"

"Jungkook, lütfen."

My fault | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin