1986 Ağustos, Derry
"Siktiğimin ibnesi seni bir daha burada görmeyeyim"
Bowers'ın sözleri çınlayan kulağında yankılanıyordu. Dayak yiyecek bir şey yapmamıştı. Sanırım aslan yeleli yavşak yine babasına sinirlenmiş, sinirini çıkaracak birisini bulmuştu. Sonunda Bowers ibnesinden kurtulduğunda kanayan burnuna baktı. Başı dönüyordu ve gözlüğü kırılmıştı. Elini burnuna götürüp yokladı, dokunduğunda gelen acı ile gözlerindoldu. Henüz yaşı küçüktü ve bunları kaldırması zordu. Kendini yere bırakıp bir süre ağaçların arasında oturdu. Hayatını ve tek arkadaşı Bill'i düşündü. Elinin tersiyle göz yaşını silip burnunu çekti ve gelen acıyla hafif inledi.
Birisinin kendisine seslenmesi ile kafasını kaldırdı.
"Iyi misin?"
Gözlüğü kırık olduğu için göremiyordu fakat melek sesli çocuğun yanına gelip oturması içini rahatlatmıştı.
"Aman tanrım yüzünün haline bak burnun kırılmış olabilir."
Richie kısık bir sesle çocuğa kim olduğunu sordu
"Sen kimsin?"
"Aa şey evet Edward, Edward kaspbrak ben."
Çocuğun uzattığı eli sıkarak yutkundu Richie. Ellerı yumuşacıktı.
"Richard bende, yani Richie."
Gülümsedi ve kalkması için yardım etti Eddie. Eczanenin yanına kadar yürüdüler, bir yandan da birbirlerini tanıdılar.
"Bu kasabada yeni olduğun çok belli. Yoksa seni tanırdım"
"Aslında çok yeni değilim Haziranda geldim ama çok dışarıya çıkmam"
Eczaneye geldiklerinde ara sokağa girip oturdular.
"Burda bekle Richie"
Yanından kalkarak uzaklaşmasını izledi Richie. Bill haricinde ilk defa birisi ile bu kadar uzun süre konuşmuştu. Gülümsemekten kendini alamadı.
Eddie elinde bir poşet dolusu ilaç ile geldi. Ve Richie'nin önünde diz çöktü. Poşeti açıp yarasına pansuman yapmaya başladı. Richie gelen acı ile yüzünü buruşturdu.
"Şanslısın Richie burnun kırılmamış ama yine de bir kaç gün dikkat et ne olur ne olmaz."
Yüzleri birbirine çok yakındı iç çekip güldü Richie.
"Doktor falan olmalısın Edward"
"Eddie"
"Anlamadım?"
"Edward'ı kullanmıyorum çok hoşuma gitmiyor. Genelde herkes bana Eddie der."
"Pekala Eddie bunu sevdim. Edwarddan daha iyi olduğu kesin."
Kıkırdamasına engel olamadı Eddie.
"Ha bide şey"
Richie'nin elindeki kırık gözlüğü uzanıp aldı ve poşetin içinden yara bandı paketini çıkardı. Ne yapacağını merakla izliyordu Richie. Paketten bir yara bandı alip gözlüğün kırık kısmına sardı.
"Bu seni bir süre idare eder en azından tamamen kopmasını engeller."
Dikkatlice Richie'nin gözlerine taktı gözlüğü. Artik Eddie'nin yüzünü rahatça görebiliyordu Richie. Çilleri.. çilleri çok güzeldi. Erkek güzeli dedikleri buydu sanırım. Richie hayatında hiç bu kadar güzel birisini görmemişti. Hayranlıkla izliyordu Eddie'yi.
"Vay be göz numaran büyükmüş. Sakın bunca zamandır gözlüksüzken beni göremediğini söyleme"
"Sadece seni değil hiç bir şeyi göremiyordum Eddie."
