Anımsanan anlık ebediyetler

32 1 0
                                    

İçimdekileri susturmak için yazan bendim.
Yaşamaya bu kadar hevesli oluşumuzun yanında ölüme olan merakımız.
Doğru insan kavramını bir kez daha düşündüm
kafamda. Yalnışın ben oluşu oldu son kararım.
Bitti böylece arayışım.

Yeni bir başlangıç için uzaklaşmak gerek
derdim hep.
Kafamda başlayıp orda bitiyormuş her şey.
Ama bu düşünce gerçekliğin olmayışına sürüklüyor beni ve bin türlü gelmiyor hatrıma.

Güneşin doğuşunu gördükten sonra kapanan göz kapaklarım. Her gece gördüğüm aynı rüya ,yanı sıra sürekli aklımda beliren anka kuşu.
Sizi sevmekte ölürken, sizi unutmak istemesem saygısızlık eder miyim?

Tanımadığım zannettiğim seni arıyorum meğersem. Ben seni bazen göremiyorum.
Nerede başlıyor ,nerede bitiyorsun?
Her sabah uyanınca aklına ilk gelen ben oluyor muyum?
Önemi yok derim ben ,ama sen inanma.

Bir şeyler yetmiyor buralarda. Okumuyorsun ,ben senin için yazarken. Oysa sen yetiyordun.

Odamın yeni rengi seninle konuştuğumuz şu mavi oldu. İyi gelir sandım ,öyle değil hiç.
Öldükten sonra neyin yararı dokunur ki?
Oysa papatyalar çok yakışırdı şimdi.

Anlık yaşıyoruz. Anlık ebediyetler...
Anlık seviyoruz. Anlık oluyor kaçışımız. Anlık kararlar ve arkasında durmaya çalışmamız.

Fotoğraflara bakmıyorum.
Unutmaya çalışmak değil bu! Daha başka bi'şey.
Ağlamak anlamaksa daha ne kadar anlayacağım? Sevmeyi hatırlamak canımı acıtıyor.
Oysa bu duygu hüzünlü bir biçimde ele alınmadıkça daha da zalimleşiyor gibi.

-kedininmiyavsesi

Kalan da giderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin