bölüm 7

4.9K 326 94
                                    

MEDYA: Elena kayıp lanetli prenses

Elena uyanır uyanmaz, etrafına baktı, bu ona verilen odaydı, yavaşça kalktı ve gördüğü balkona doğru yürüdü, güzel ve büyük olan balkondan gecenin karanlığına baktı, ay yine her zamanki gibi parlamaya başlamıştı, manzara mükemmel ve büyüleyiciydi, o farkında değildi, ama gülümsedi an bütün yıldızlar parlamaya başladı, ama o sadece bunu görmüyordu, aşağı baktığında ise bir çok ev olduğunu gördü, buradaki şekil değiştirenler lanetlediği için çok üzgündü, en çokta bilmediği ve tanımadığı annesine kızgındı, nasıl masum olan varlıkları lanetleyebilirdi ki , birden köprücük kemiklerinin ortasına iğne batar gibi his oluşmuştu, Elena elini oraya koyup kaşıdı, kendini kendine

"Of yinemi başlıyor"

Dedi , sinirle küçüklüğünden beridir, bu durumu yaşıyordu, her sonbaharın ortasında elenanın köprücük kemiklerinin ortasında boğazının aşağısında batma hissi oluyordu , tam Kasım ayının on ikisine yaklaştığı zaman başlıyordu, hata Kasımın on ikisi olduğunda bu batma avucu kadar bir benek oluşturuyor, onu çok kötü bir şekilde hasta ediyordu, ardından hemen geçiyordu, düşündü kasımın on ikisinde gölge ayın olduğu gece oluyordu hep , ve düşündü gerçekten şekil değiştirenlerin lanetiyle ilgili bir bağlantısı olabilirdi, her o gece hastalandığında babası ona sabaha kadar bakar ilgilenirdi, birden yüzü düştü, gölge ay yaklaşmıstı, peki bu sefer hastalanırsa kim onunla ilgilenecekti , babası yoktu , hatta babası bildiği adam onun gerçek babası bile değilmiş, napıcaktı, Elena üzgünce yüzünü düşürdü, ancak birden etrafını ateş böcekleri sarmaya başlamıştı, onlara gülümseyip elini havaya kaldırdı, ve avucuna birinin konmasını bekledi, biri avucuna konarken , ona gülümseyip yüzünün yakınına getirdi ve diyer elindeki parmağıyla yavaş ve nazikçe okşadı, ardından ateş böceğini avucuyla birlikte gökyüzüne kaldırdı, ateş böceği elenanın avucundan uçup gökyüzüne gitmişti, Elena elini indirip kendine sardı, ve lanetli ama bir o kadarda muhteşem olan şekil değiştirenlerin ülkesine baktı.

🐉

Ares ağaçların arasında ejderha formunda geyik yiyiyordu, otuza yakın geyiği avlamış, iştahla zarokun yemesini bekliyordu, ancak birden kafasını saraya çevirdi, ve elenayı balkonda gördü, o kadar güzeldi ki onun gülümsemesiyle yıldızlar daha çok parlamaya başlamıştı, bu aresin ve ejderha ruhu zarokun gözünden kaçmamıştı, birden etraflarındaki çiçekler açmıştı, Ares ve zarok etrafına baktı, elenanın gülüşüyle doğanın ona taptığını gördüler, tekrar kafasını elenaya çevirdi, gözlerini kısıp büyücü afronun sözü geldi aklına

"Söylesene kral ares gercektende , kraliçeye olan öfken yüzünden, ... eşini öldürecek misin?"

Ares ve zarokun iştahı kaçmıştı, elenaya baktıklarında kolarını birbirine sarıp üzgünce etrafına baktığını gördüler, Ares düşündü gerçekten de masum bir kızı öldürecek miydi, ardından adım sesleriyle arkasına döndü, ejderha formunda ki iki kardeşini buldu, İrina ve agra , üçü zihin bağlantısıyla konuşmaya başladı agra

"Bunu görüyor musunuz, o gülümsediğinde dünya ona tapıyor sanki"

İrina kendine beğenmiş ve sesindeki kıskançlıkla , konuştu

"Bu hiç birşeyi değiştirmez o hala düşmanımızın kızı"

Agra düşünür gibi yere baktı, kimsenin kuracağını düşünmediği sözcüğü kullandı

"Bilemiyorum, "

Dedi , İrina kaşlarını çatarken aynı şekil,bu sefer ares kaşlarını çattıp konuştu

"Ne demek istiyorsun"

Agra yüzünü kaldırıp arese baktı ardından yavaşça kafasını aya çevirip gözlerini kısıp konuştu

EJDERHA KRALA TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin