FİNAL

379 99 20
                                    


"Mostar köprüsü hayatımda gördüğüm en güzel yapı olabilir. Fiziksel olarak zaten çok güzel detayları var ancak şu asalete, şu güzelliğe bakar mısınız?"

Bosna'yı ilk defa gören dedem her köşe başında, her tarihi mekânda, gördüğü her yeşillikte büyük tepkiler vermişti. Kerim'in kurucularından olduğu yetimhaneye gittiğimizde hepimizden çok ağlamıştı. Bir saniye bile Kerim'in yanından ayrılmamış, ondan bilgiler almıştı. Yetimhane o kadar ferah ve huzurluydu ki Kerim'in ellerinin dokunduğunu her noktada görebiliyordum. Ancak en önemlisi çocukların hepsinin Kerim'i tanıyor oluşuydu. O geldiğinde yaşanan cümbüşü çok az yerde görmüştüm. Hepsi Kerim'e sarılmak istemiş, onunla muhabbet etmek için sıraya girmişlerdi. Bu sevgiden biz de nasibimizi almıştık. Annem ve ablam 2-3 yaşlarındaki bebeklerle ilgilenirken onlara çaktırmadan gözlerini siliyorlardı. Dedem ve babaannem ise başka bir köşede çocuklara Türkçe kelimeler öğretiyordu. Ben ise Kerim'in yanındaydım. Ona ayak uydurmayı birlikte vakit geçirdikçe daha çok öğreniyordum. Ve bu bana her seferinde çok iyi geliyordu.

Son bir saattir Mostar köprüsündeydik ve dedem ısrarla her bir taşını incelemek istiyordu. Bize Mostar'ın tüm tarihini anlatırken favori insanı olan Kerim'den sıklıkla yardım almıştı. Kerim halinden memnun bir şekilde dedemin ona pas verdiği yerlerde bize ustalıkla rehberlik ediyordu. Bakışları ara sıra beni bulduğunda ciddiyetinden sıyrılıp gülümsüyor, göz kırpıyordu. Kerim'i tanıdığım son bir yılda sevgisini insanların içinde göstermekten kaçınmadığına şahit olmuştum. Kalbinde ne varsa ortaya sermekten ve söylemekten çekinmiyordu. Bunu sadece bana değil aileme de yapıyordu. Babamı her gördüğünde elini öper, işiyle alakalı onunla sohbetler ederdi. Anneme hediyeler alırdı. Her biri ile teker teker ilgileniyordu. Ablamla iki iyi arkadaş olmaları hiç zor olmamıştı. Kerim'in bu tavırları ailemiz için çok yeniydi. Babaannem ve dedemin ise ona alışması çok kolay olmuştu. Bazen benim değil de Kerim'in onların torunu olmaya daha çok yatkın olduğunu fark edip kıskansam da iyi anlaşmaları beni mutlu ediyordu. Kerim'in dışadönük halleri, sevgisini gösterme biçimi hepimizi hala şaşırtabiliyordu. Alışmamız zor olmuştu ancak aslında doğru olanın onun sevdiği gibi sevmek olduğunu anlayabiliyordum.

Sevgi; söylediğinde, gösterdiğinde gerçekten anlamlı hale geliyordu.

"Dedem Bosna'lı bir damadı olduğu için geçen gün büyük amcaya hava atıyordu biliyor musun?" dediğimde Kerim gözlerini bizimkilerin üzerinden çekip bana döndü.

"Desene beni sadece memleketimden dolayı seviyor," 

Gülerek söylediği sözlere karşılık ciddiyetle ona baktım. "Bir insanın sadece memleketinden ötürü seni sevmesi imkânsız. Öyle şeyler yapıyorsun ki insanların seni sevmekten başka çareleri kalmıyor," deyip omuz silktim. Şaşkınca bana baktı. "Sence ben öyle biri miyim?" dediğinde bu kez şaşkınlığı ben yaşadım.

"Leyla ile Mecnun mu izliyorsun sen?" dediğimde hevesle başını salladı. "Yeni başladım, çok güzel gidiyor. Ayrıca," dedi, "İnsanların seni sevmekten başka çaresi yok derken bunu kötü bir şey olarak söyledin gibi hissettim," dedi tereddütlü bakışlarla. Gülümseyerek iç çektim. Kerim'le her şey güzeldi ancak dil konusunda hala bazen anlaşamıyorduk. Ayrıca hassas bir insan olduğu için de alıngandı. Ona baktığınızda neredeyse 2 metre boyunda kocaman bir adam görebilirdiniz ancak bir çocuk kadar küsmeye müsait bir yapısı vardı. Gönlünü yapmak da bana düşüyordu.

"Tabi ki de kötü bir şey söylemedim. Sen insanları seviyor, onlara değer veriyorsun," dedim gözlerinin içine bakarak. Bakışları yumuşamaya başlamıştı bile. Alınması ile eski haline dönmesi arasında beş saniye vardı. "Bunu o kadar samimi ve kolay bir şekilde ifade edebiliyorsun ki insanların seni sevmesi, alışması hiç zor olmuyor. Benim gibi zor bir insanda bile sevecek onca şey buldun ve beni hem kendime hem de sana inandırdın," dedim. Birkaç saniye ikimiz de sessiz kaldık. Bazen başladığımız yer ile geldiğimiz yer arasındaki fark beni şaşkınlığa uğratıyordu. Hayatım, hislerim, bakış açım, tavrım, her biri o kadar büyük dönüşümlere uğramıştı ki. Bu halimden çok memnundum. Bana ve aileme Kerim'i gönderdiği için Allah'a şükrediyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beni Sen İnandırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin