bite me | hyunmin

five

Hyunjin, küçük olanın dediği mekana gelmişti. Seungmin motordan indikten sonra sarı saçlı olana el sallayıp gülümsemişti, diğeri de gülümsemesine karşılık vererek ayrılmıştı yanından.

Kafeden içeriye giren pembe kahküllü, sevimli arkadaşı Jisung'u görmüştü.

"Selam Jis."

Arkadaşının karşısında ki sandalyeye oturup selam veren gence, gülümsemişti sevimli olan.

"Selam Seungmo."

"Sipariş verdin mi?"

"Evet, en sevdiğimiz kahvelerden istedim az sonra gelir."

"Süper!"

"Anlat bakalım, dün Hyunjin seni alıp götürdükten sonra neler yaşandı?"

Arkadaşının imalı sorusuna gülümsedi pembe kahküllü.

"Yattık."

"Ne?!" Şaşkınlığına engel olamayan arkadaşı tüm kafede yankılanacak şekilde bağırmıştı.

"Of sessiz olsana Jis, öyle yatmaktan bahsetmiyorum."

"Yatmanın kaç türü olur? Basbaya seviştiniz mi yani?"

"Hayır ya, saçmalama. Yani ona da sıra gelecek ama şuan olmaz."

"Of ne yaptınız o zaman, anlatsana."

"Ya beni yatağıma yatırdıktan sonra gitmemesi için elini tuttum sonra yanıma oturup başımı okşamasını istedim. Tabii ki sarhoş olduğumu sanıp kabul etti, yoksa hiçbir güç ona bunu yaptıramazdı."

"Ne yani rol muydu hepsi?"

"Aslına rol sayılmaz, evet sarhoştum ama ne yaptığımın da farkındaydım."

İçecekleri gelen gençlerin konuşması kesilmişti. Garsona teşekkür eden ikili konuşmaya devam etti.

"Sen çok fenasın Seungmo, inanamıyorum sana."

Tatlı bir o kadar da sinsi gülüşünü arkadaşına sunmuştu Seungmin.

"Eee anlatsana ben gittikten sonra ne oldu? Kaçta bitti doğum günü?"

"Yani çok bir şey olmadı, 12 gibi bitti zaten."

Arkadaşının gözünü kaçırdığını anlayan Seungmin, bir şeyler olduğunu anlamıştı.

"Jis, benden sakladığın bir şey var değil mi?"

"H-hayır ya ne alaka?"

Panikleyerek kekelediğini fark eden arkadaşına güldü pembe kahküllü.

"Eğer şimdi söylemezsen ben bir şekilde öğrenirim biliyorsun."

Arkadaşının gayet rahat bir tavırla kahve içmesine göz devirdi sevimli olan. Biliyordu, eğer şuan anlatmazsa Kim Seungmin bir şekilde neler olduğunu öğrenirdi.

"Of anlatacağım ama çok tepki verme."

"Sen ne zaman benim çok tepki verdiğimi gördün ki? Ben sen miyim Jis?"