🌑7.Bölüm🌑 Lanetli Hayal🌑

33 11 120
                                    

@pile16 @Karadenizperisi61 @selinhantol @adaatadmr @dystinabell @KubraKksal0 @BernaGebedek @geceninellitonu_ @SelfinazBulut5 @vuslat_tuna @Burcu_Aley 💞💞

Gülşah giyinme odasında üzerini değiştirmiş ve lahit incelemesi için gerekli tüm hazırlıklarını tamamlamıştı. Ceylan da elindeki yaptıkları flaşsız çektiği fotoğrafları inceliyordu.

"Ödev için fotoğraflar hazır sanırım"

"Hazır kuzum, birkaç çekim yaptım yeter de artar bence"

Gülşah tebessümle "Yani, zaten önemli olan izlenimler ve yazacağımız rapor olacak" diye karşılık vermiş, ardından da "Hadi başlayalım bakalım" diye konuşmuştu.

Ceylan gülerek "O zaman kolay gelsin bize" mırıldanırken çalışmalara koyulmuşlardı.

Birkaç Saat Sonra

Gülşah yorgunlukla gerilen boynunu sağ sola yatırıp esnetirken bir yandan inceleme esnasında aldığı ayrıntılı notlara bakan bakışlarını duvardaki saate çevirmişti. İnceleme yaparken herhangi bir takı, saat kullanımı eser bütünlüğüne zarar verebileceği için çıkarıyorlardı, o yüzden kol saatini çantasında bırakmıştı. Saat öğleni biraz geçmişti, bilgisayar ekranına bakıp eski benzer eserlerin taramasını yapmak gözlerini epey yormuştu ve aslında alması gereken ilaçların vakti de gelmişti.

"Neyse masanın başından kalkıp bir elimi yüzümü yıkayıp ferahlayayım, sonrasında yiyecek bir şeyler bulsam iyi olacak... Tabi öncesinde Ceylan'a bakarım muhtemelen o da bir şeyler yememiştir belki buraya erken gelir de bir şeyler yeriz birlikte" diye söylenirken çalışma odasından çıkmış ve koridorun sonundaki lavaboya girip elini yüzünü yıkayıp biraz olsun ferahlamıştı. Ceylan'a arşivde işlerin nasıl gittiğini sorup yemek teklifinde bulunmak amacıyla ceplerinde telefonunu arasa da bulamamıştı.

Gülşah "Çalışma odasında unuttum sanırım" diye mırıldanırken koridorun sonundaki odaya doğru ilerledi, doktorun verdiği ilaçlar yan etki olarak hem biraz dalgın ve unutkan bir hissiyat bırakmıştı üzerinde. Bir de uyku yapıyor olmalıydı, eskiden yatağına girdiğinde kitap okur biraz geçirirdi ama şimdi bu pek mümkün olmuyordu: kafasını koyduğu anda uyuyordu çünkü. Sensörlü kapıdan geçip içeri girmişti ki çalışma arkadaşlarından birinin ona seslendiğini duymuştu.

"Gülşah"

"Efendim Gürkan"

"Bu beyefendi seni soruyor, sana siparişlerini getirmiş" dediğinde genç adam elindeki paket ile ona doğru yürümüştü. Karşı karşıya geldiklerinde genç adam tekrar sormuştu.

Genç adam emin olmak icin tekrar sormuştu. "Gülşah Hanım sizsiniz değil mi?"

"Benim de siz kimsiniz? Sanırım bir yanlışlık oldu çünkü ben sipariş falan vermedim"

"Gülşah Hanım sizseniz bir karışıklık yok, Kürşad Bey bunu size gönderdi... İyi günler, iyi çalışmalar" diye karşılık verdikten sonra Gülşah'ın seslenmelerini duymadan odadan çıkmıştı bile. Gülşah afallamış bir şaşkınlıkla olduğu yerde kalsa da toparlanıp bakışlarını masanın üzerine bırakılan pakete çevirmişti. Hasır renkteki çantaya uzanıp ağzını açtığında içinden üste üste konulmuş birbirine renkli bir plastik bant ile bağlanmış iki tane saklama kabı, termos ve bir dal da lavanta renkli gül iliştirilmişti özenle saklama kaplarının yanına. Hemen altında da bir zarf vardı, zarfı eline alıp içindeki bulduğu kâğıdı çıkarıp yazılanları okudu.

ESKİMEYEN YARAWhere stories live. Discover now