🌓1.Bölüm🌑Kim Kabus Kim Gerçek 🌑

75 15 161
                                    

@pile16 @Karadenizperisi61 @selinhantol @adaatadmr @dystinabell @KubraKksal0 @BernaGebedek @geceninellitonu_ @SelfinazBulut5 @vuslat_tuna @Burcu_Aley 💖

1 Sene Önce

"Gülşah"

Duyduğu sesle arkadaşının ne diyeceğini az çok bildiği için sadece gülümsemekle yetinmişti. Kenarlarını, etrafını olabildiğince özenle temizledikleri şu anlık göz kararıyla söyleyebileceği şekliyle bir tonun üzerindeydi bu taş mezarın ağırlığı. Ve henüz içinde neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlardı; genelde dolu bir mezar olarak ele geçseler de bazen boş lahit mezarlarla karşılaşabiliyorlardı. Bazı lahitler bu kadar da şanslı olamayabiliyordu, yılların, doğa olaylarının etkisiyle çeşitli zararlara uğramış olabiliyorlardı. Ama o bu mesleğe çocukluğundan beri hayrandı ve her seferinde daha da hayran oluyordu. Geçmişin gizemini, başka dönemlerde yaşayan insanların yaşantılarını çözmek, incelemek büyülü bir şeydi onun için.

"Vinç hazır Gülşah Hanım"

"Tamam hava tahminleri bugün yağış göstermiyor ama lahit yukarı alındıktan sonra yüksekten bir düz bir çadır kurulacak" diye karşılık verirken bakışlarını lahite çevirmişti. Yer yer bozulmalara uğramış olsa da çoğunlukla sağlam görünüyordu.

"Ölçüm cihazını alabilir miyim?" diye sormuştu ardından. Kendisine uzatılan cihazı alıp lahit mezarın yanına inmek için kurulan merdivene doğru ilerledi. Beyaz mermerden yapıldığı anlaşılan lahit mezarın üzerindeki işlemelere göz gezdirdiğinde çeşitli hayvan figürlerinin olduğunu görebilmişti. Taşa oyulmuş ve kabartılmış geyik ve at motifleri... Kapağının üzerinde de melek kanadını andıran bir oyuntu ve ok işareti bulunuyordu. Elinde koruyucu eldiven olduğu için rahat hareket edebilirdi. Lahitin kapalı haliyle çeşitli fotoğraf çekimleri tamamlandığı için kapağını açma zamanı gelmişti artık.

Vinçe lahitin kapağına zarar vermeyecek şekilde bağladığı halatın güvenilirliğini kontrol ettikten sonra kapağın kaldırılması için vinç operatörüne işaret vermişti. Lahit mezarın üzerini kaplayan rengini kaybetmeye yüz tutmuş beyaz mermerden oyulmuş kapağın kaldırılışını izledi öylece. Açılan sandık kapağının ardından 1600 yıl öncesine ışık tuttuğunu bilmeden o mezarın başında beklemişti. Kaderinin yolunu bulduracağını bilmeden... Gördüğü tek şey mumyalanmış bir cesetti ve toprak zemine yığılmadan duyduğu son ses arkadaşının sesiydi.

"Gülşah... Gülşah"

O gün oracıkta kalbine yenik düşmüştü, ne olduğunu bile anlamadan araladığı lanetin ve ona sunduğu aşkın kapısıyla. Kalbi durmuş ve imkânsız gibi görünse de tam 50 dakika çalıştırılamamıştı. Ancak hastaneye ulaştırıldığında yeniden çalıştırılabilmişti kalbi.

"Kızım nasıl doktor bey?"

"Kızınız Gülşah Hanım kalp krizi geçirmiş maalesef"

Annesi Hüma Hanım elini korkuyla kalbine götürürken şaşırmıştı çünkü kızı son derece sağlıklı ve düzenli kontrollerini yaptıran bir insandı.

"Ama bu nasıl olur benim kızım daha 24 yaşında ve bildiğimiz kadarıyla bir rahatsızlığı da bulunmuyordu"

"Aslında haklısınız kızınızın tetkikleri yapıldı ve damarlarında ne bir tıkanık ne de pıhtı emaresi bulunmuyor ama bazı durumlarda hastalarımız anlık tansiyon yükselmesi, solunum yetersizliği, stres vb. gibi durumlarda bunu yaşayabiliyor maalesef"

ESKİMEYEN YARAWhere stories live. Discover now