2.2

657 29 2
                                    

Görevi başarıyla tamamlayıp geri gelmiştik sıra sorgudaydı ve sorguyu ben üstlenmiştim

Sorgu bittiğinde niyetini öğrenip cezaevine göndermiştik "asel gelirmisin seninle önemli bir şey konuşmam lazım" diyen abimin hemen yanına gittim "ne oldu abi" ilk önce iç çekip "Büşra iyileşmiş yarın onu ziyarete gideriz sesinle beraber ve annemle babam seni öğrendiler onlar seni bekliyor" abime baktım ciddiymiydi

Aradan çok uzun bir zaman geçmişti acaba şimdi nasıllardı, acaba beni hala affederler mi, acaba beni nasıl öğrendiler bu sorulara cevap bulmam lazım dı "onlar nerede" abim bir çardağı işaret etti hemen oraya doğru yürüdüm "uzun zaman oldu" dedim "neden bunu bize yaptın" diye sordu babam "bizi hiç mi düşünmedin beni boşver anneni kardeşini hiç mi düşünmedin hiç mi üzülmedin asel söylesene" gözlerim dolmuştu onlar gerçeği bilmiyorlardı

"Siz, siz gerçeği bilmiyorsunuz ben sizi asla bırakmak istemedim" bende ağlıyordum abim yavaştan yanımıza geliyordu "ben buna zorlandım" başımı abimin omzuna koymuş ağlıyordum "neden, kim seni zorladı asel söylesene neden bize, bana söylemedin" babamın bile gözleri dolmuştu " ben seni onca yıl bekledim asel'im ölmez demiştim o kadar" dedi annem

"Anne eve gidelim ben size herşeyi anlatıcam" dedim " ayrıca benim odam hala aynı şekilde mi duruyor" diye sordum annem ciddi miyim diye baktı ama ciddiydim oda oda değildi işkence odasıydı resmen

Eve gelmiştik ben ve abim yan yana oturduk annemler ise karşımıza "anlat bakalım herşeyi" babam biraz sinirliydi " evde niye kimse yok" diye sordum " abinler onlar evlendiler Âgah onun şimdi iki oğlu var bir 5 diğeri ise 2 yaşında Aras abin'de daha yeni evlendi Asil abin ise şimdi nişanlı bir sonraki aya evleniyor" dedi "ay bende geleyim mi düğününe" dedim annem tam ağzını açmıştı ki babam "artık anlat şu konuyu yoksa git" babamı bana karşı doldurmuşlardı

"O kaza gününden 1 hafta önce kitap odamda bir ses duydum o konuşan Âgah'tı birisiyle konuşuyordu ya beni kontrol etmek için ya da boş oda olmadığı için benim odama gelmişti kaza felan hepsi planlandı demişlerdi beni istemiyorlardı ve biz bunun farkındaydık atilla abim ile bir plan yaptık o da zaten o plana göre herşeyimizi ayarlamıştı ama o gün senin çığlığını duyunca vazgeçmek istedim hatta gerçekten ölmek istedim o çığlığın hergün aklımdaydı eğer ki o gün onu planlamasydık ben gerçektende olmayacaktım burada" dedim

Babam bana dönüp "peki Büşra kim" diye sordu babam onu nereden biliyordu "sen nereden biliyorsun onu" dedim "albay ile konuşurken söylemişti" dedi "Büşra benim kızım ama bir hata ile oluştu ancak onu çok seviyorum" dedim "hata mı ne hatası" diye sordu annem "asel görev sırasında bir asker tarafından" dedi abim devamını getiremedi "bu gerçek değil dimi asel bu doğru değil dimi" diye sordu annem buna çok üzülmüştü " Atalay bunu biliyormu" diye sordu abim " hayır ona söylemedim ama en yakın zamanda söylemek istiyorum" dedim "Atalay kim" diye sordu babam "gelecekteki damadın" dedim "eh hadi bakalım onu bir gün göreyim" dedi

Sanırım tekrar eski halimize gelmiştik "ben bi odama bakayım mı" diye sordum annem başını salladı koşarak odama çıktım

Kapıyı aöınca gördüğüm ilk şey kar tanesinin yavrusu olmuştu ancak kar tanesi yoktu ve karadul umda ölmüştü koşarak yavruyu alıp aşağıya indim o sırada bir mesaj geldi Atalay'dan dı

Atalay'ım:Neredesiniz

Ben:gelecekteki kayınvalidenin yanındayım

Atalay'ım:o ne demek oluyor

Ben:beni kaçırdığın eve gel görürsün

Son mesajı atıp telefonu kapattım "asel artık burada kalacaksınız değil mi" diye sordu annem "abi burada kalacağız değil mi" diye sordum başını salladı "ama Atalay gelmesin" dedi babam "niye neden gelmesin gelecekteki kocam" dedim "istemiyorum" dedi babam

Atalay gelmişti babam biraz ters bakıyordu Atalay'a ben ise annemle yemeği hazırlıyorduk ancak o sırada kapı çaldı

küçük askerWhere stories live. Discover now