11

3K 143 3
                                    

"Asel kızım hadi kahvaltıya gel" dedi zeynep hanım dün gece kızı ve oğulları biraz tartışmıştı "alper ekmek alda gel yavrum" dedi alpere doğru hafif bağırdı "tamam anne" diye yanıtlayıp evden çıktı

Alper'in anlatımıyla

Asel'e güvenmiştim ve güvenimi boşa çıkarmıştı alpinle benim arkamdan oyun oynuyorlarmış "ay zehra ne iyi çektin fotoğrafı bu salaklarda inanmıştır şimdi" diye bi ses duydum "ay alpin alemsin ya ben boşuna mı grafik ve fotoğrafçılık okuyorum" dedi gülüşerek benim önümden geçtiler ne yani hepsi oyun muydu

Ekmeği alıp eve çoktan gelmiştim ve aselin odasının önünde onu çağırıyordum "asel lütfen çık artık gerçekten özür dilerim"

Gece

"Sana güvenmiştim" dedi alper neyden bahsediyordu diye düşünce asel "sen benim arkamdan oyun oynadın" dedi öfkeyle alper "ne neden bahsediyorsun" diyo sordu asel "sen alpinle ben arkamdan oyun oynadınız bilmiyormuş gibi davranma" dedi hayal kırıklığıyla alper

Bora dayanamıyordu ayağa kalkıp "ben biliyordum işte bu kıza güven olmaz" dedi ve dayanamayıp tokat attı kardeşine "çık odana HEMEN" diye bağırdı Asel ağlayarak odaya çıktı

Asel ağlıyordu artık oda onu boğuyor gibiydi pencereyi açtı geceliklerini giydi odasına girdiğinden beri kapı kilitliydi banyoya girdi dişlerini fırçaladı saat baya geç olmuştu odasından tıkırtılar geliyordu

Odaya girdiğinde ensesinde bir soğukluk hissetti birisi kafasına silah dayamıştı "bağırırsan kelleni uçururum" dedi dişlerinin arasında tıslayarak "ailene bir veda mektubu yaz belki de bu son olur" dedi adam

Asel kağıdı ve kalemi alıp mektubu yazdı belki bir ihtimal kaçabilir diye düşündü ve adama tekme attı ama yanlış düşünmüştü adam ayağından tutup yere fırlattı kafasını vurduğu için hem bayılmış hemde kafası kanıyordu yerden biraz dolaba kan sıçramıştı "ufaklık büyüklerinin sözünü dinlemezsen böyle olur" ve adam aseli de alıp evden girdiği gibi geri çıktı

Sabah alper'den

"Anne kendimden nefret ediyorum ikizimi gerçekten de çok üzdüm keşke inanmasaydım" dedim dolu gözlerle anneme "acaba asel neden odasından çıkmadı" diye düşündü annem harbi neden çıkmamıştı odasından "asel daha çıkmadı mı odasından" diye sordu babam bugün izin günüydü "kapısı da kilitli ne yapıcaz" diye sordu annem "zor yolu kullanacağız" dedi babam

Babam şuan kapıyı kırmakla uğraşıyordu ve kırmıştı da "gitmiş" dedi annem, babam ise etrafa bakıyordu masanın üstünde bir kağıt vardı

"Canım ailem sizi seviyorum alper bana kızmış olsada hala neden kızdığını bilmiyorum ama bora abi neden tokat attı onu ise hiç bilmiyorum galiba bunlar son cümlelerim umarım bana birşey olmazda hayalimi gerçekleştirmem bilirim dağda görüşürüz baba seni seviyorum"

"Kaçırılmış" dedi babam "ne nasıl ama nereden anladın" dedim "yerde kan var ve dağda görüşürüz diye yazmış oraya ve bir asker kolay kolay dağa gönderilmez" dedi "vaov baba kafan zehir gibi"

Asel'den

"Ya bak güzel kardeşim bilmem kaçıncı soruşum la beni kaçırdıysan bu askeleri niye kaçırdın onları kaçırdıysan beni niye kaçırdın" dedim bıkmadan "şu kızın ağzını bantlayın" dedi adam "la abi dalga mı geçiyon gözünü seveyim benden ne istiyorsun" dedim "babanı" dedi direk "hoşt az ötede havla belediye zehirlemedi mi sizi" dedim "yok ben dayanamıyorum bu kıza bağlayın şunun ağzını" dedi öfkeyle "niye canım gerçekler canını mı yaktı"

küçük askerWhere stories live. Discover now