22. bölüm- Çıkmaz Sokak

885 62 50
                                    

Selamlar beyaz kalplerimmm!

Sınırın dolmasına üç oy daha vardı aslında ama bölüm soranları daha fazla bekletmek istemedim. Şimdi oylarınıza ve güzel yorumlarınıza teşekkür olarak sizi bomba gibi bir bölümle baş başa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz...

Bölüm sınırı: 25 oy, 25 yorum. Elinizden geldiğince yardımcı olursanız sevinirim, kuzularımmm.

İyi okumalar!

-----------------------------------------------------------

Kulağıma ilişen sesle daldığım düşüncelerden hızla kurtuldum. Hava karanlıktı, bahçede kimse yoktu ama ileriden kısık bir ses gelmişti. Birileri vardı.

Elim, belimdeki silahı kavradı. Elimdeki silahla ses çıkartmamaya özen göstererek yavaşça ilerledim.

Sesin geldiği yere ulaştığımda gördüğüm şeyle elimdeki silahın düşmemesi için direndim. Ayaklarım olduğum yere çivilendi ve gözlerim hızla doldu.

Ateş'ti. Ama tek değildi.

Karşısında bir kadın vardı. Kadının yüzünü görmüyordum, arkası dönüktü. Benim gibi siyah ve uzun saçları vardı.

Beni hayal kırıklığına uğratan şey ise başkaydı.

Ateş, kadını öpüyordu.

Elim yaşadığım hayal kırıklığıyla ağzıma giderken gözümden bir yaş süzüldü.

Kulağımda Ateş'in sözleri çınladı. "Çünkü gidenin yeri çoktan doldu"

Kabullenmek zordu ama görmüştüm. Benim yerim çoktan dolmuştu.

Daha fazla bakamadım ve ses çıkarmamaya özen göstererek arkamı döndüm. Ayaklarımı sürüyerek askeriyeye girdiğimde gözümden sessiz yaşlar süzülüyordu, hâlbuki ne kadar da umutlu gelmiştim buraya.

Kalp kırmakta üstünüze yok, üsteğmenim.

-----------------------------------------------------------

Jilet gibi duran üniformamı üzerime geçirdim, saçlarımı tepeden sıkıca at kuyruğu yaptım. Her zamanki gibiydim. Aynanın karşısına geçtiğimde şişmiş gözlerimi görmek her ne kadar tokat etkisi yaratsa da bunu umursamamaya çalıştım.

Odada tektim, dün gece kızların yanına gitmemiştim. Yanlarına gitmek istememiştim çünkü ağladığımı görmeleri beni rahatsız ederdi. Henüz kimsenin geldiğimden haberi yoktu.

Geceyi spor salonunda geçirmiştim, gözüme bir an olsun uyku girmemiş ve gözyaşlarım dinmek bilmemişti.

Timdekiler şu an yemekhanede olmalıydı.

Sert adımlarla çıktım odadan, adımlarımı yemekhaneye çevirdim. Yemekhaneye girmemle Saldırım Timi'nin oturduğu masayla buluştu gözlerim. Timdekiler kendi aralarında gülüşürlerken Ateş onları tebessüm ederek izliyordu.

Ben ise o çemberin dışındaydım.

Gözlerim Ateş'in tebessümünde oyalanınca kendime kızdım. O hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsa bunu ben de yapabilirdim.

Yüzüme kocaman bir gülümseme kondurarak yanlarına doğru ilerledim. Beni ilk Bora farketti. "Komutanım?!" Hepsinin bakışları bana döndü. Ateş, umursamazca benim olduğum tarafa baktı, sonra yeniden önüne döndü ve sonrasında yine bana baktı. Gözleri kocaman açılırken ayağa kalktı.

AĞLAMA, BİR TÜRKÜ SÖYLETempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang