15. Bölüm- Acıya bağışıklık

880 57 132
                                    

Bölümü bu kadar geç yayınladığım için özür dilerim. Bölümlerle önceki kadar ilgilenemiyorum, farkındayım. Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin benden. Ne kadar çok oy, yorum gelirse bölümde o kadar çabuk gelecektir ;))

İyi okumalar beyaz kalplerimm 🤍

...

BORA'NIN ANLATIMIYLA

"O ne lan?!" Ateş'in iç ürperten sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

"Ne oldu lan birden?" Diye sordum şaşkınca.

Bana cevap vermedi. Gözlerini bir yere dikmişti. Onun bakışlarını takip etti gözlerim. "Hassiktir!"

Bir çocuk vardı ileride, masaların arasında. Çocuk demiştim çünkü en fazla 17 yaşında gösteriyordu. Titriyordu. Ağlıyordu.

Üzerindeki ceketin açık olan kısmına bakıyorduk.

Canlı bomba vardı.

Tedirgin bakışlarım çocuğun üzerindeydi. "Ateş..."

"Tamam, birşey yok" diye mırıldandı Ateş daha çok kendi kendine konuşur gibi.

"Ateş, ne yapacağız?" Cevap vermedi, bakışlarım ona döndü. "Ateş, kızlar..."

Kaşları çatıldı hafifçe. Kulaklığa doğru döndü çaktırmadan "Asena, Efsun, gelmeniz lazım"

...

ASENA'NIN ANLATIMIYLA.

"Allah'ım şu güzelliğime bak!" Diye şakıyan Efsun'a bir kez daha güldüm. Aynanın karşısında kendini övüp duruyordu. Hâlâ lavabodaydık. İçeride sadece biz olduğumuz için rahattık.

"Efsun sarhoşmusun?" Diye sordum gülüşümün arasından. "Gerçi iki kadeh kokteyle sarhoş olmuş olamazsın..."

"Sarhoş falan değilim, benim kafa doğuştan böyle"

"Artık gidelim mi?" Dedim hafifçe gözlerimi açarak.

Arkamı dönüp kapıya ilerliyordum ki Efsun'un söylediği şeylerle duraksayıp bir kez daha güldüm.

"Rabbim sana şükürler olsun! Şükürler olsun benim şu güzelliğime! Kurban olduğum rabbim, ne güzel yaratmış beni görüyorsun değil mi Asena?"

Kahkahalarım bitmek bilmiyordu.
"Sana ne oldu bu akşam böyle?"

Nihayet kendini süzmeyi bıraktı ve bana döndü. "Bilmiyorum... Ama sanki uzun zaman sonra normal hissettim. İş güçten fırsat bulamıyordum eğlenmeye. Sende böyle hissetmiyor musun?"

İç çektim. "Benim hep böyleydi, normalim bu yani"

"Nasıl yani? İş dışında eğlenmek falan..." Bakışlarımı görünce hızla devam etti. "Yanlış anlama beni, sadece şaşırdım. Neyse bundan sonra birlikte eğleniriz" diye devam etti.

Bende gülümsedim. " Nasıl olacak o? Askeriyedeyiz hep"

"Dans ederek şekerim" dedi ve hafifçe eğilerek elini bana doğru uzattı.

"Saçmalama" dedim gülerek ama ciddi ifadesiyle gülüşüm yüzümde dondu. "İçeride teröristler yokmuş ve bir operasyonda değilmişiz gibi dans mı edeceğiz?" Etrafıma bakındım. "Hemde tuvalette?!"

"Evet, hadi ,kasma bu kadar" dedi ve elimden tutup kendine çekti beni. Bir elini sırtıma koydu ve elim avucundayken sağa sola sallanmaya başladı.

AĞLAMA, BİR TÜRKÜ SÖYLEWhere stories live. Discover now