18.bölüm Heykel Sanatı 🗽✔️✔️

102 20 2
                                    

Uyandığım da nerede olduğumu anlayamadım nedense yerde ki pufumun içinde duruyor dum etrafıma baktım neden yanlızdım gelen ağlama isteği ile çığlığımı basmıştım korkmuştum yanlız olduğum için arka bahçenin kapısı açılıp kapatıldı kim olduğunu göremedim gözlerimden durmadan sular akıyor du yanıma gelip eğildi ve beni kucağına alıp pışpış yapmaya başladı bu hoseok babam dı güzel kokusunu içime çekip boyun kısmana soktum kafamı

Hoseok babam "şşşşh tamam ağlama bebeğim... şşşş baba burada hayatım hımmm.... tamam tamam geçti şşşşş" diyor du ben de " b baba b baba" dedim

babam "ah demek ki küçük alanındasın güzel oğlum benim hımm şimdi anlaşıldı ne olduğu korkma bebeğim sadece arka bahçede babalar ile bir yemek sofrası hazırlıyor duk seni tek bıraktığımız için üzgünüm bebeğim"

Dedi ben rahatlamış bir biçimde derin bir nefes alıp geri verdim hoseok babam "işte böyle aferin taehyung hadi babaların yanına gidelim" dedi ve beni sıkıca kucağında tutup koltuğun üstündeki bebek battaniyemi alıp üstüme örtü önüm kapandığı için ağlayacakken babam hızlıca battaniyeyi yüzümden çekip açtı ve adımlarını arka bahçeye doğru yönlendirdi

Yeni uyandığım için yüzüme gelen güneş ile gözlerimi sıkıca kapatım yoongi babam elinde şapka ile yanıma gelip onu kafama yerleştirmiş ti şimdi daha rahattım işte gözlerimi açıp etrafıma baktım çeşit çeşit yemekler ile dolu olan bir masa içi oyuncaklar ile dolu olan oyuncak çadırım masanın az ilerisinde etleri pişiren Jin babam vardı diğer babalarım masaya oturmuş gülerek sohbet ediyorlar dı

Yoongi babam beni kucağına alıp dudağıma bir öpücük kondurdu yoongi babam hoseok babama bakıp göz işareti yaptı hoseok babam ise eli ile küçük işareti yaptı yoongi babam küçük alanında olduğumu anlayınca az çok üzülmüştü neden bilmiyorum ama ona sıkıca sarılıp boynuna öpücük bıraktım böylece gülüp masaya doğru ilerlemeye başladı

Yoongi babam sandalyeye oturup beni de sağ bacağına oturtup babalarıma bakmamı sağladı ben Babalarımı görünce büyük bir kahkaha attım onlar da benim daha çok gülmemi sağlayıp komik surat hareketleri yapmaya başladılar dikaatimi çeken şey ise masaya konulan sıcak etler di tam elimi uzatıp alacağım zaman elimin tutulması bir oldu elimi çekmeye çalıştım ama olmadı tekrar denediğimde ise elimi tekrar tutup masadan çekti ben de mız mızlanıp

Debelenmeye başladım ne yapayım çok merak etmiştim ama tam ağlamaya başlayacak ken ağzıma verilen ufak et parçası ile öylece kaldım buda ne diye az çok ağzımda çevirdim babalarım buna gülerken ben hala eti yemeye çalışıyor dum sonunda eti ısırıp tadını aldığımda ise gülerek daha çok istemeye başladım

Jungkook babam benim için ayırdığı küçük et parçalarını tek tek ağzıma veriyor du.... O kadar doymuştum ki artık gelen etleri yiyemiyor dum Jin babam elinde getirdiği içi su dolu biberonu dudaklarımı aralayıp içmemi sağladı biberonu o tutarken ben de içiyor dum o yüzden rahatlık ile etrafta gözümü gezdiriyor dum başımı yana çevirip istemediğimi belirtim Jin babam biberonu geri çekip ağzımı güzelce yumuşak mendile sildi

Namjoon babam ile göz göze gelince ellerimi kaldırıp açıp kapadım namjoon babam gülerek yerinden kalkmış ve beni kucağına almıştı başımı babamın göğsüne gömüp orada dinlenmeye başladım babamın atan kalbini dinleyerek küçük bir uykuya daldım

Saçımdaki eller ile uyanmıştım jimin babam yavaşça saçlarımı severek beni uyandırmaya çalışıyordu uyanıp tamamen gözlerimi açtığımda ise bana küçük bir gülücük verip dudağımdan öpmüştü ama halla çok uykum vardı o yüzden babama sırtımı dönüp uyumaya devam ettim babam bana gülerek dolabıma gitti ve bir kaç eşya alıp onları banyo dolabına koydu

Sonra küçük adımları ile yanıma gelip beni ona bakacak derecede çevirdi ve kazağımın eteklerinden tutup üstümden asılarak çıkartı zaten altımda herhangi bir pantolon yoktu o yüzden babam bezimi çıkartıp çöpe attı ve beni kucağına alıp banyoda hazırladığı küveteki sıcak suyun içine koydu bu yüzden açılan uykum daha çok gelmişti babam küveti içine attığı oyuncaklar ile benim dikatimin dağılmasını sağlayıp beni yıkamaya başladı

Jimin babam işi bitince beni kucağına alıp askıdaki havluya sarmıştı beni güzelce kurulayıp yatağımın üstüne koydu ben yumuş havluya sarılı bir şekilde babamı beklerken odaya giren jungkook babam ilk etrafına baktı ve beni görünce gülmeye başladı komik olan neydi

puff babama sinir olup havluyu daha çok üstüme çekip saklandım babam gülerek yanıma geldi ve "ımm benim güzel bebeğim mis kokulu bebeğim hadi ama çok komik duruyordun halla da komiksin ama... Taehyung bebeğim" dedi ve eli çeneme gidip başımı kaldırdı ve dudaklarıma bir öpücük kondurup "bu taehyung a sahip olduğumuz için çok şanslıyız çok güzelsin hayatım ve bazen de komik seni yapan şey bu hadi kaldır başını jimin baban banyoyu temizleyene kadar seni giydirelim hımm sonra sana bir sürprizimiz olacak bebeğim ne dersin" dedi

ben hızlıca üstümdeki havluyu atıp "yaşasın hediyelerrrrr!" dedim ve babamın boynuna sarıldım babam da benim belime sarılıp bel gamzemi sevdi ve beni ayağa kaldırıp yatağın üstündeki iç çamaşırımı aldı ve onu giydirdi sonra altına İspanyol paça bir kot pantolon giydirip üstüme de güzel bir kıyafet giydirdi beni yatağın üstünden çekip kucağına aldı ve aynanın önündeki sandalyeye oturtu

o sırada banyodan çıkan jimin babam yanımıza geldi ve eğilip boynumu öptü sonra doğrulup Jungkook babamın dudaklarına asıldı iyi ve uzun olan sulu bir öpücük verdi bize gülüp merdivenlerden aşağıya doğru indi Jungkook babam ön saçlarımı Arkadan bağlayıp küçük bir topuz yapmıştı alnıma da bir kaç tutam bırakıp beni şöyle bir süzdü kararından emin olduktan sonra beni tekrar kucağına alıp merdivenlerden aşağıya doğru indirdi ve beni yere koyup ellerimden tutu hoseok babam eğilip benim tatlı spor ayakkabılarımı tek tek giydirdi ve dudağıma bir öpücük bırakıp o da sol elimi tutu ve babalarım yürümeye başlayınca ben de dış kapıya doğru adımlar attım

Dış kapıyı açan yoongi babam bana gülümseyip dışarıya baktı ben de heyecan la dışarıya baktım ama bu o kadar güzel di ki gözlerimden yaşların akmasını sağlamıştı kitlenmiş bir şekilde heykele bakıyor dum bu benim annem di öz ve öz annem di yavaşça çimlerin ortasındaki heykele doğru yürüdüm burnu gözleri saçları ve elleri bir özenle yapılmıştı heykel sanatı ne kadar güzle bir şeydi böyle titreyen ellerimi kaldırıp annemin ellerinin üstüne koydum

Gözlerimden akan yaşlar ile okşadım ellerini sonra yanağına koydum onun gibi soğuk olan ellerimi her bir detayı burada gibi hissetiriyor du bana aklıma gelen şey ile ellerimi çekip sağ bileğimi ortaya çıkartım ve anneme ait olan kolyeyi bileğimden çıkartıp parmak uçlarıma kalkarak boynuna astım en zarif ve narin kolyesini kendimi geri çekerken saçlarında oyalandı ellerim tekrar hissetmek istercesine

Gözlerimi gözlerine kitledim ne kadar güzeldi annem resmen onun bir kopyası olduğum için kendimle gurur duyuyor dum sırf beni korumak için inmişti oysaki merdivenler den aşağıya elimi yavaşça çekip babalarıma dönüp baktım ne diyeceğimi bilemiyordum o kadar duygusaldım ki konuşamıyor dum bile onlara doğru koşup sıkıca sarıldım ve ağlamaya devam ettim o gün bütün üzüntülerimi ve kötü anılarımı atmıştım kafamdan çünkü artık bunları hatırlamak zorunda olmayacaktım

Annem de artık bizimleydi öyle değil mi namjoon babamın dediği gibi unutalım silelim tüm kötü hatıraları elimi tut ve gülümse~~

8 nisan 2024

01:19

Kelime sayısı 1095

ageplay kim taehyung (2.sezon) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin