22. Bölüm: Ortak Salonda Gerginlik

En başından başla
                                    

"Tabi ki evet diyeceğim." dedi Pansy.

"Sen..." dedim elimdeki çatalı oynatarak, emindim ama onun ağzından da duymak istiyordum. "Mattheo'dan hoşlanıyor musun?"

Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Yüzü kasılmıştı ve biraz yanakları kızarmıştı. "Bilmiyorum, aslında o yanımdayken mutluyum ve beni seven birini sevmek daha mantıklı geliyor." dedi.

Kafamı omzuma yatırıp gözlerinin içine baktım "Sadece mantıksal açıdan mı? Kalbin farklı şeyler söylüyor Parkinson."

Utanarak gözlerini kaçırdı, "Ve sanırım ben de ondan hoşlanıyorum." dedi.

"İşte bu Bayan Parkinson! Aşk seni de vurmuş anlaşılan."

Kahvaltımızı yapmaya devam ettik. Calista ve yanındaki iki kız kendi aralarında bir şeyler konuşuyordu ama ben de onları duyabiliyordum. Arada bir bana bakıp gülüyorlardı.

Calista'nın yanındaki kızıl saçlı kız "Göz altlarına baksana, uyuşturucu mu kullanıyor acaba? Ucube gibi bir kız." dedi sessizce. Bana bakarak söylemişti bunları.

"Problemli, asosyal bir kız işte. Çevresinde bir ya da iki arkadaşı  var, sürekli tek takılıyor zaten." dedi Calista.

Sıktım kendimi, hiçbir şey söylememek için direndim. Kendileri gibi sabahtan akşama kadar erkelerin peşinden ayrılmayıp, her gün farklı bir erkekle yatmadığım için asosyal damgası yemiştim. Ne ironik! Onlar ödevlerini yaptıracak birini bulur onlara yaptırırdı. Genelde ya peşlerinde dolanan sünepe erkekler ya da kendilerinden aşağıda gördükleri sessiz sakin kızlar olurdu.

 Kimseyle uğraşamayacak kadar yorgundum. Bu yüzden kahvaltımı yapmaya devam ettim, midem bir şeyler almıyordu ama yemezsem daha kötü olurdum.

Az da olsa bir şeyler yiyip biçim değiştirme dersine gittim. Gryffindor ile dersimiz ortaktı. Yerime oturup kafamı sıraya koydum, daha dersin başlamasına 15 dakika vardı. Yavaş yavaş diğer öğrenciler de geliyordu. Yanıma bir oturdu, kafamı kaldırmadım ama hemen Draco olduğunu anlamıştım.

Slytherin'den olduğunu tahmin ettiğim bir kız,"Daha 10 dakika var dersin başlamasına niye bu kadar erken geldik? Hadi gidelim." dedi .

Sonra Calista benim duyabileceğim bir sesle konuşmaya başladı, "Yok ben gelmeyeceğim. Asosyal olduğum için teneffüslerde uyumam lazım ya da oturup kitap okumalıyım." dedi gülerek. 

Cevap vermeyecektim ona, konuşur konuşur susardı bir gün. McGonagall sınıfa girdi. Ders bitinceye kadar uyudum, Draco'nun omzuma dokunmasıyla irkilip uyandım.

"İksir dersine gitmemiz gerek. Orada uyuyamazsın." dedi. Yüzümü buruşturdum ve ayağa kalktım. Kafamın içi zonkluyordu resmen, sanki kalbim yer değiştirip kafama girmişti.

Kitaptan tarife bakıp iksiri yapmaya çalışıyordum ama uykusuzluktan ağırlaşan gözlerim buna izin vermiyordu. 'Sikerim dersini de, iksirini de!' deyip çıkmak istiyordum ama bu pek mümkün değildi.

İksirde bir şeyler eksikti ama daha saptayamamıştım. Tarifi defalarca okudum, iksirin içine koyduğum malzemeleri tekrar tekrar saydım. 

"Bugün oldukça dikkatsizsiniz Bayan Black, bunun sebebini öğrenmek isterim." dedi Snape sessizce. Kazanımın dibinde duran zencefil kökünü alıp kazana attı. "Büyük resme bakmak önemli." dedi. Unuttuğum şey zencefil köküydü ve o konunca tamamlanmıştı.

"Uykusuzum biraz." deyip geçiştirmeye çalıştım.

"Durgunsun, bir sorun mu var?"

"Hayır, yok. Ödevlerim biraz fazlaydı onlarla ilgilenmekten uykusuz kaldım sadece."

Querencia~Olivia BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin