13. Bölüm: Kabusa Dönüş

988 69 40
                                    

  Yarın hayatımın en güzel günlerini yaşadığım yerden;korkularımın, kabuslarımın, travmalarımın doğduğu yere dönecektim...yani evime. İnsan eve gitmekten korkar mıydı? Zaten en güvende hissettiği yer evi değil midir? 

Eğer o dört duvarın içinde insan kendini güvende hissetmiyorsa , oranın kendi evi olmadığını anlıyordu. Ev bazen bir okul olur, bazen bir eşya olur, bazen de bir insan olur. Benim için ev annemdi... Hani ev sizi yağmurdan ,kardan , tehlikelerden korur ya, benim annem de beni babamdan koruyordu. Babam beni dövmezdi ama çok ağır lafları vardı.

Kabusuma yani evime gitmeye son 9 saat

Her şeyimi toplayıp odaya bir göz attım. Sonra gözüm Draco'nun olduğu tarafa kaydı, yatağı toplanmıştı ama onu bugün hiç görmemiştim. Yavaş adımlarla onun tarafına geçtim. Birbirimizin alanlarına pek girmezdik. Aynı odada kalıyorduk, uyumadan önce bile onun yüzünü görüyordum ama çok konuşmuyorduk, yabancıydık birbirimize. Birkaç kere bana yardım etti ve ben de ona yardım ettim, aramızdaki tek şey buydu. Pansy ortak arkadaşımız diye bir araya geliyorduk.

Yatağına oturdum, elma ve traş losyonu kokusu her tarafı sarmıştı. Sonra elim komodinin üstündeki resme gitti. Güzel, asil bir kadın ve sarışın, yanındaki kadın kadın kadar asil bir oğlan; Narcissa Malfoy ve onun oğlu Draco Malfoy. Muhtemelen Hogwarts'a gelmeden önce çekilen bir fotoğraf, Draco daha mutlu. Lucius Malfoy'un bu fotoğrafta olmamasının nedenini merak ediyordum. Mutlu aile tablosunda yer alması lazımdı.

Elimdeki fotoğrafı tekrar komodinin üzerine bıraktım. Kapı sert bir şekilde açıldı, Draco gelmişti. 

"Ne yapıyorsun orada?" Dedi, tek kaşı havaya kalkmıştı. Ne diyeceğimi bilemedim, sahiden ben ne yapıyordum?

"Oturuyorum." Dedim. Her ne kadar tedirginliğimi gizlemeye çalışsam da sesime yansımıştı.

"Görüyorum," dedi sakinlikle " benim yatağımda neden oturuyorsun?"

"Bir şey yapmıyorum, fotoğraf düşmüştü yere onu kaldırdım." Dedim, ne de güzel yalan söylüyorum.

"İyi " dedi , dolabına yönelmişti. Kıyafetlerini çıkarıp yatağın üzerine koydu. Bana bakmamaya çalışıyordu fakat dayanamayıp bana döndü. "Hâlâ oturmaya devam edecek misin?"

"Hayır" dedim yataktan kalkarken. 

***

"Seni özleyeceğim" dedi Pansy ."Ben de" dedim. Trende vedaşlaştık, artık yaklaşmıştık. Eve gidecek olmak beni geriyordu, şimdiden karnıma kramplar girmişti. Sakin olmaya çalışıyordum ama nafile. 

Son 1 saat

Çoktan varmıştık, zaman su gibi akmıştı. Trenden indim, babam yoktu bu sefer Remus amca oradaydı. Harry benden once trenden inmiş olacak ki Remus amcayla sarılıyordu. Yanlarına gittim ve Remus amca saçıma bir öpücük kondurdu. Bilirdi ,pek sarılmayı ya da yanaklarımdan öpülmeyi sevmezdim. Bir tek annem öperdi , bir tek annem sarılırdı başka kimseye izin vermezdim.

Son 10 dakika. 

Yol boyunca tek kelime etmedim. Bu sefer herkes bana ayak uydurmuş, sessizlik hakim olmuştu. 

Son 6 dakika

Evin önündeydik, küçük adımlarla ilerliyordum. Remus Amca kapıyı açtı ve içeri girdi, Harry de onun arkasından girdi. Bense hâlâ dışarıda bekliyordum, yutkundum. 

Son 2 dakika

Korkuyorum anne, gelir misin? 

Ve eve girdim. Yemek masasına baktım , yemekler hazırlanmıştı. Babam bizi bekliyordu, yani beni beklemiyordu ama. Harry koşup babama sarıldı, öyle sıkıca sarılmıştı ki hiçbir şey onları koparamazdı.

Querencia~Olivia Blackحيث تعيش القصص. اكتشف الآن