"Benim yüzümden yok edildi." Peter kaşlarını çatıp, yanına oturan bedene itiraz etti.

"Senin yüzünden değil, suçlama kendini. Siz iyi olun, ben tüm canımı veririm." Sky'ın bir anda ağlama sesleri çıkartmasıyla ona döndü tüm gözler.

"Çok acınaklı, çok duygusal." Sky başını Chan'ın omzuna yaslayıp ağlama sesleri çıkarırken elini yana doğru uzattı. Chan onu anlarken cebinden peçete çıkartıp Sky'a verdi. Sky gürültülü bir şekilde burnunu sildi.

"O peçete nerden çıktı? Götünden mi çıkarttın amına koyim?" Sam'in sözlerine karşı göz devirdi Chan.

"Cebimden çıkarttım." Chan hafifçe kalçasını kaldırıp arka cebini gösterdi. Sam kaşlarını yukarı kaldırıp başını yavaşça salladı anlamış gibi. Chan kalçasını indirirken altına konan elle irkildi.

"Götünde iyiymiş, bak kıymetini bil herkese böyle göt nasip olmaz." Sky, Chan'ın kalçasını pat patlayıp elini geri çekti. Chan utançla bakışlarını kaçırıp tamamen oturdu yerine.

Yongbok, Sky'a karşı sıkıntılı bir iç çekip geri döndü konuşmasına. "Tek bir elementi olduğu için iyileşemiyor. Siz koruyucuların aksine bizde işleyiş daha farklı. Sende yaptığımız gibi element aktarımı yapamayız Minho. Peter iyileşemez." Yongbok cümlelerini içindeki acıyla dile getiriyordu. Yüzünden de okunan acı, her bir hücresinde dolaşıyordu. Arkadaşlarını kaybedebilecek olma ihtimali, tüm villianları ağır bir hüzne çekiyordu.

"Peki bunun bir çözümü hiç mi yok? En azından acısını azaltan, yayılmasını yavaşlatacak?" Minho titrek ses tonuyla konuşurken, Peter'ın canının daha fazla yanmasını istemiyordu. Peter iyi olsun istiyordu. Peter onun elini tutup üzerine öpücük bıraktı.

"Maalesef Minho, tek çözüm yolu yeteneğini ve yüzüğünü bundan sonra kullanmaması. Yüzüğü acıyı emebiliyor, evet ancak temeli çürütüyor. Yani içine çekerek biriktirdiği yoğun acıyla, elemente zarar veriyor. Yeteneğini kullanması da buna eklendiğinde daha çok yayılıyor. Durumu kötüye sürüklüyor." Minho titreyen alt dudağını ağzının içine yuvarlayıp anladığına dair başını olumlu anlamda salladı.

Yıllarca onları korumuştu Peter, canını hiçe sayarak kendini feda etmişti. Şimdi sıra ondaydı, Minho'da idi. Peter'ı kollayıp koruyacaktı. Gitmesine izin vermeyecekti.

"Eğer yeteneğini kullanmaya devam edersen, bu baklavalara veda edersin." Yongbok karamsar havayı dağıtmak için alayla konuşup, göz kırparak Peter'ın çıplak karın kaslarına elinin tersiyle vurmuştu.

"Daha torunlarıma ve çocuklarıma göstericektim." Peter ona katılarak alt dudağını sarkıttı sahte bir üzgünlükle. Minho istemsizce güldü Yongbok ve Peter'a.

Yongbok, Peter'ın yanından kalkıp sevgilisi Lewis'e adımladı. Yanına geldiği, yeni sevgili oldukları bedenin beline kolunu sardı. Sky bu görüntüye karşı elini yelpaze yapıp sallarken, bayılıyormuş gibi yaptı. Lewis ise utanarak yüzünü sevgilisinin boynuna gömmüştü.

"Artık bize müsade. Bir sorun olduğunda bizi çağırabilirsin." Minho onları uğurlamak için yanlarına gitti.

"Her şey için teşekkür ederim. Sizde bir sorun olduğu zaman bana gelebilirsiniz." Villianlara tek tek sarılıp gülümsedi. Minho'ya alışmış olan villanlar, onun sarılmasına karşılık vermişti anında.

Villianlar siyah toz bulutları eşliğinde ayrılırken, Chan ve Felix'de veda etmek için ayaklanmışlardı. Felix gitmeden önce kızını Peter'ın kucağına bıraktı. Peter kucağına aldığı küçük kızla genişçe gülümsedi. Ayağa kalkıp bebeğin yanaklarına ve alnına öpücük kondurduktan sonra babasına verdi geri.

Felix ve Chan, evli çiftle vedalaştıktan sonra gitmişlerdi. Minho, koltuğa geri oturmuş bedenin yanına gitti buruk bakışlarla. Peter gülümseyerek kolunu yukarı kaldırdı, onun girmesi için. Minho bu teklife hayır demiyerek onun kolunun altına girip beline sarıldı.

"Korkma kediciğim, ben seni bırakmayacağım. Fiziken olarak belki yanında olamam," Minho başını yukarı kaldırıp dolu gözlerle baktı ona.

"Deme öyle, bir şey olmayacak sana." Peter onun göz yaşlarını sildi.

"Ama ruhen hep yanında olacağım. Ben yıllardır seni uzaktan izledim, korudum, sevdim. Fiziken yanında mıydım seni sevip korurken?" Minho burnunu çekip başını iki yana salladı hayır anlamında.

"Değildim değil mi? Ama seni sevmeyi hiç bırakmadım. Önemli olan bedenen yanında olmam değil ki. Önemli olan kalben yanında olmam. Benim güzel sevgim, kediciğim. Ben senin hep kalbinde olacağım. Bizim yaratılış amacımız kötülük için. Ama benim yaratılış amacım sensin Minho. Ben kötülük için değil, senin kalbin için yaratıldım. Sevgin için yaratıldım. Ne olursa olsun, ölüm bizim kalplerimizi ayırmaz. Solan sümbülleri tekrar kalbimde yeşerten şey sen iken, ölüm tekrar solduramaz."

"Seni çok seviyorum Peter. Çok ama çok seviyorum." Minho daha fazla şey söylemek istese de buna hıçkırıkları izin vermemişti. Sesli bir şekilde ağlamaya başlarken, sıkıca Peter'ın boynuna sarıldı.

"Bende seni seviyorum kediciğim, bende seni seviyorum..." Peter onun sarılmasına karşılık verip kokusunu derince içine çekmişti.

....

*2 hafta sonra...*

"Buraya geldiğimiz iyi oldu gerçekten. Biraz şehirden uzaklaşmak iyi geliyor." Jeongin geldikleri ormanın temiz havasını ciğerlerine çekti gözlerini kapatarak. Susadığı için Hyunjin'in verdiği suyu içtikten sonra şişenin kapağını kapattı.

"Gerçekten de öyle." Yanında bembeyaz saçlarıyla yürüyen Hyunjin onayladı onu.

"Keşke Valeriy'i de getirseydin." Jeongin dudaklarını büzdü istemsizce. Küçük oğlanı çok sevmişti ancak Hyunjin yanlarında getirmemişti. Hyunjin iki hafta içerisinde, planlarını uygulamak için yakınlaşarak güvenini kazandığı gence döndü.

"Başbaşa, seninle yalnız yürümek istedi sadece." Jeongin, kendisine yaklaşarak elini tutan bedene yutkunarak baktı. Gülümsemesini gizlemek için dudaklarını birbirine bastırdı ve bakışlarını kaçırdı.

Jeongin giriş açısının kararmaya başlamasıyla sendeledi. Hyunjin'in koluna tutundu refleksle. "İyi misin?" Hyunjin, Minho'nun suyun içerisine kattığı uyutan ottan dolayı böyle olduğu bedene sorusunu yöneltti. Jeongin kapanmaması için savaş verdiği göz kapaklarını ovaladı. Uyku çökmüştü üzerine.

"Biraz uykum geldi de..." Jeongin cümlesini tamamlayamadan kendisini uykunun kollarına, bedenini de Hyunjin'in açılan kanatlarına bırakmıştı.

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

GÜNAYDİİİİİN
💋😽💓

Adamin aklını boyle alırlar işte 😎

Power And War 2// HyunınWhere stories live. Discover now