Altıncı Bölüm: Birinci Vuruş, İkinci Vuruş

Start from the beginning
                                    

Onlara bir bakış atıp omuz silktim, "Peki o zaman, pede ihtiyacınız olursa söyleyin."

Üçü birden öksürdü.

"Ne? Yoksa tamponu mu tercih eders-"

"Hey, bakın! Okulu görebiliyorum," diye bağırdı Declan, "Sür Bennett, sür."

Bennett gaza yüklendi ve bir servisi daha sollayarak okulun otoparkına girdi. Girişe yakın bir yerde öğretmenler için ayrılan park yerine arabayı park etti.

"Bennett, burası öğretmenler için."

"Neyden bahsediyorsun Naomi?" diye sordu masumca ve arabanın motorunu kapattı, "Tek gördüğüm boş bir park yeri ve kaybetmek istemiyorum."

Omuz silktim, "Senin araban, senin sorunun."

Jordan emniyet kemerini çıkartıp kapıyı açma zahmetine girmeden kapının üzerinden atladı. Bennett, Jordan'a bir bakış attı ama görmezden geldi. Declan ise kapıyı açıp çıkarak benim de çıkmama yardım etti. Hepimiz yan yana dizilmiş okula bakıyorduk.

"Hazır mısınız? Çünkü ben hazırım."

"Neden bunu soruyorsun? Tabi ki hazırım."

"Sadece öylesine bir soruydu."

"Peki sen?"

"Kendini hazırla."

"Sen?"

"Hazırım, tamamen hazırım."

Derin bir nefes aldık ve yürümeye başladık.

-

Dosyamı düşürdüm.

Tökezlediğim için neredeyse yere yapışacaktım. Ama neyse ki Declan hızlı refleksleri sayesinde sırt çantamdan tutarak düşmemi engelledi ve yere çarpmak üzere olan dosyamı yakaladı.

"Sakar tiplerden değilimdir," diye yemin ettim, "Hayatımda daha önce bir tabak bile kırmamışımdır."

Omuzlarını silkti, "Sorun değil, zaten senin suçun da değildi, muhtemelen şu gelenin kötü kehanetidir."

"Selam İnek Naomi," diye hırıldadı Raymond yüzündeki sert bakışla.

"Selam Raymond," diye homurdandım.

Declan haklıydı, kesinlikle Raymond'ın gelmesinden dolayı tökezlemiş olmalıydım.

"Gördüğüme göre hala onlarla takılıyorsun," dedi Raymond.

Yalandan şok olmuş gibi elimle ağzımı kapadım, "Vay be, apaçık ortada olan bir şeyi ne kadar harika gözlemlemişsin."

"Kapa çeneni." diye hırladı Raymond.

"Hey, onunla öyle konuşamazsın." diyerek Raymond'a doğru bir adım attı Declan.

Raymond bir adım geri çekildi ve ikisi birbirlerine ölümcül bakışlar atmaya başladı. Raymond gözlerini kaçırana kadar birkaç saniye böyle sürdü. Biraz geri çekildiğinde arkadaşları etrafını sardı.

"Her neyse," dedi kollarını göğsünde birleştirirken, "Ama dinle Naomi, bu üç koruman var diye bir şey olmayacak sanma. Seni yedi yirmi dört korumak için etrafında olmayacaklar."

"İddiaya mı girmek istiyorsun?" diye meydan okudu Jordan, ama Bennett omzundan tutarak geri çekti. Bu sefer Bennett Raymond'a birkaç adım yaklaştı. "Dinle Rody."

"Adım Raymond- yani Ray!" diyerek bana bakış attığında masumca gülümsedim. Ona o kadar fazla Raymond demiştim ki artık kendisi bile yanlışlıkla adını böyle söylemişti.

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now