16-cı bölüm: Kod adı: Kara

Magsimula sa umpisa
                                    

Gel de uyma şeytana...

"Alparslan delirdin mi? Napıyorsun?"

"Sevgilime sarılıyorum."

"Senin sarılma stilin bu mu gerçekten?"

"Bu. Ama sadece size gösterdiğim stilim bu Doğa Korkmaz."

"Allah Allah. Öyle mi?"

"Öyle valla. Hadi sadece 5 dakika uyuyalım. Söz kalkıcam." Diyip başımı omzuna yasladı ve saçlarımı okşamaya başladı.

"Sen çok fırsatçı bir çocuksun biliyorsun dimi?"

"Ama ne alakası var güzelim ya? Sen de istemem yan cebime koy diyorsun ama aşıksın bana."

Ben o şelale saçlara, o ay o hilal kaşlara...

"Tabi aşığım oğlum, sen değil misin?"

"Aşığım tabiki. Hem de çok. Hadi şimdi kapat gözlerini de uyuyalım." Diyince burnumu boynuna getirdim ve derin bir nefes aldım. Kokusu bana öyle huzur veriyordu ki, mest oluyordum.

"Seninle böyle uyursam uyanamayacağım. Hadi kalkalım artık. Sen albaydan ben de Doruk hocadan azar yiyeceğim yoksa."

"Tamam. Ama bunu sırf sen azar işitme diye kabul ediyorum." Diyince üstünden kalktım ama hemen kolumdan tutup beni kendine çekti ve yanağımdan öptü.

Gülerek "Delisin sen yemin ederim." Dedim.

"Sana deliyim işte güzelim. Sence bir şey
unutmuyor musun?" Diyip yanağını gösterdi. Gülerek yanağından öptüm ve boynuna sarıldım.

"Hadi kalk artık. Çok oyalandık." Diyince yataktan kalktık. Alparslan banyoya girip çıktıktan sonra sofraya oturduk ve kahvaltı ettik. Sofrayı topladıktan sonra Alparslan hazırlanmaya gitti. Az sonra odadan çıktı. Siyah 3 düğmeli tişört ve koyu ten rengi pantolon giymişti. Sanki bilerek tişörtün düğmelerini sonuna kadar iliklemişti. Çok yakışıklı gözüküyordu.

Kurbane kurbaneeeeee.

"Yine her zamanki gibi çok yakışıklı olmuşsun sevgilim."

"Yanınıza yakışmaya çalışıyoruz hanımefendi. Ama sanki bir az boğazımı sıkıyor. El atar mısın?" Diyip güldü. Ona doğru yaklaştım ve tişörtünün düğmeleri açıp yakasını düzelttim. Son olarak dudaklarımı boynuna getirip öptükten sonra ondan ayrıldım.

"Oldu mu?"

"O-oldu. Hatta çok güzel oldu. Sen beni böyle şımartırsın bak. Sonra daha fazlasını isterim haberin olsun." Diyip güldü ve iki eliyle belimi kavrayıp beni kendine çekti. Ellerimi ensesine getirdim ve gözlerine baktım.

Bize senin gibi cesaretliler lazım Doğacım.
Eyvallah. Babamızdan genetik geçiyor.

Yavuz amca ,gözlerinden öperim.

"Sana çok naz yapmışlığım var komutanım. O yüzden istediğin kadar şımarabilirsin."

"Diyorsun."

"Diyorum." Diyince daha çok yaklaştı. Yüzümüz arasındaki mesafe çok azdı. Nefesi yüzüme vuruyordu. Gözlerimi kapattım.

"Doğa..."

Kalp AtışıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon