[3] Aç Ağzını Patron (m)

Start from the beginning
                                    

Jin'le öpüşürken yavaş, sakince öpüşüyorlardı. Ritme ayak uydurabiliyor, Jin'in dilinin dokunduğu her köşeyi iliklerine kadar hissediyor, daha fazlasını arzuluyordu.

Sam ise canını yakıyordu. Ara sıra dudağını ısırıyor, sertçe emiyordu. Ama bu onun durmak istemesine sebep olmuyordu. Aksine, kasıklarını karıncalandıran inanılmaz bir arzu oluşturuyordu.

Sam'le öpüşmeye devam ederken, yavaşça tişörtünden içeri giren Jin'in elini hissetti. Az önce Sam'in sertçe emdiği boynunda, şimdi Jin'in yumuşak öpücükleri dolanıyordu. Ayrıca, Jin çoktan göğüslerine dokunmaya başlamıştı. Nazikçe, kibarca her göğsü ovulduğunda, ufak bir inleme koyveriyordu.

Sam de katıldı, boşta kalan göğse de o uzandı. Tahmin edileceği üzere, daha sertti. Tırnaklarını batırıyor, ara ara cimcikliyordu.

Peki hangi göğsü daha iyi hissettiriyordu? Siktir... Buna cevap veremezdi.

İkizlerin sabrı dolduğunda, birer elleriyle Felix'in tişörtünü belinden tutup hızla çıkarttılar. Sam yarı uzanırken, Felix onun üzerine çıktı. Birbirlerinin boyunları okşayarak daha sert öpüşmeye başladılar.

Jin de Felix'in arkasına çıktı, ağırlığının birazını Felix'in kalçasına bıraktı. Felix Sam'le her dudaklarını ayırıp emmesi için yeniden buluşturduğunda hareket eden kalçası, Jin'in sertliğine sürtünüyordu. Bacaklarının arasında, Sam'in sertliğini de hissediyordu.

Hepsi bayır domuzu gibi azmıştı.

Felix, pantolonunun kemerini çözen bir el hissettiğinde, artık kimseyi durduracak durumda değildi. Kevgire döneceğini bilse de, bu orospu çocuklarıyla sonuna kadar gidecekti.

Önce pantolonu çıktı, ardından da iç çamaşırı. Beyaz teni, sert vücudu çırılçıplak dururken, hala Sam'in üstündeydi. Onunla öpüşüyor, kalçasını sürtüyordu.

Jin'in parmakları, dudaklarını ayıran şey oldu. İşaret ve orta parmağını birleştirip Felix'in ağzına soktu. Sam hafifçe inleyerek ona sürtünen oğlanı hissederken, ikizinin parmaklarını yalamasını izliyordu. "Güzel yala patron. Yoksa zorlanırsın."

Felix parmakları salyasıyla iyice ıslattı.

Jin, üstlerinden kalkıp yavaşça Felix'in arkasına eğildi. Sam zaman kaybetmeden yeniden Felix'i öpmeye başladığında, Felix'in az önce yalayıp iyice ıslattığı parmaklar deliğinin etrafında daireler çizmeye başlamıştı.

Felix davetiye gönderircesine, kalçasını yavaşça çıkarttı. Jin önündeki manzaraya sırıttı, parmaklarını deliğin başına yerleştirdi. İçeri ittirdiğinde, Felix bir anda irkilerek dudaklarını ayırdı, alnını Sam'in çenesine dayadı. Zorlanıyor, ama alıyordu.

Jin'in parmakları içinde hareket etmeye başladığında, kafasını kaldırdı. İnleyişi, ikizleri çılgına çeviriyordu. Yine de Felix yeterince genişleyene kadar devam ettiler.

Jin parmaklarını üçlediğinde, artık Felix'in inlemeleri neredeyse bağırtı gibi çıkıyordu. İşkencesi çok devam etmedi. Felix'i koltuğa yatırıp ikizler doğruldu. İkisi de kemerlerini açıp fermuarını indirdi.

Jin, Felix'in bacaklarının arasına geçti. Sam ise Felix'in yüzüne hareket etti. Üstüne çıktı, bacaklarını felix'in hemen üzerinde açtı. "Aç ağzını patron." Dedi sırıtarak.

Sam'in sert penisi ile göz göze gelen Felix debelendi. "Siktir, çok büyük. Ağzım yırtılır."

Arkadan Jin'in sesini duydular. "Öyleyse sadece ağzın için endişelenme patron. Benimki daha büyük."

"Siktir ordan." Dedi Sam arkasına dönüp ikizine sert bir bakış atarak. Sonra hızla geri döndü, penisini Felix'in ağzına ittirdi.

Sam'in sertliği ağzının içinde ileri geri giderken, Jin ayak bileklerinden tutup kalçasını yukarı kaldırdı. Çok kısa bir süre sonra, deliğin başındaki penisini içeri ittirdi. Hiç sabrı yoktu, artık yumuşak dokunuşları kalmamıştı. O da Sam gibi sert, inatçıydı.

Felix'in ağzının içinde ileri gieri giden penisten sonra, bir de kalçasında, götünde ileri geri giden bir penis vardı şimdi. Hem dudağı, hem kalçası acıyordu. Orospu çocukları, ikisi de büyüktü. Boğazı yanıyor, Jin duvarlarını yırta yırta karnına her çarptığında tüm vücudu titriyordu. Bağırarak inlerken, ikizler de hırıldırıyordu.

Kısa bir süre sonra Sam penisini Felix'in ağzından çıkarıp kalktı. Koltuğun başına geçti. Jin hala içindeyken Felix'i koltuk altlarından tuttu, koltuğun ucuna kadar çekti.

Felix'in başı koltuktan düşmüştü, dünyayı tersten görüyordu. Önüne çömelip penisini ağzına yerleştiren Sam'i fark ettiğinde, ebesinin amını tersten göreceğini de anlamıştı.

Yutkunamıyordu. Sırt üstü yattığı koltukta Jin'in büyük aleti kalçasına sertçe vurduğunda, yere sarkmış başı ileri gidiyordu. Sam'in ağzına verdiği penisi de boğazına kadar köklüyordu. Sam'i de, Jin'i de itmesi faydasızdı. Orospu çocukları bir türlü durmuyordu.

Bir süre sonra, ikisi anlaşmış gibi penislerini soktukları delikten çıkarttılar. Felix'i yattığı yerden kaldırdılar. Bu sefer Sam koltuğa oturdu. Felix'i kalçalarından çekerek içine girerek kucağına oturttu. Hafifçe hoplatmaya başladığında bile inlemeye başlamıştı.

Jin de penisini bir iki kere sıvazladıktan sonra, önlerine geçti. Felix'in dudaklarının kenarını baş parmağıyla sildi. "Dişin değerse ananı sikerim." Dedi kibar bir ses tonuyla.

Bir eliyle Felix'in çenesini, öbür eliyle penisini tuttu. Felix, bu sefer yer değiştirmiş ikizlerin asla doymayacağını, bu gecenin hiç sabah olmayacağını düşünüyordu. Ama siktir... Şikayetçi de değildi ki. Şu ana kadar yaptığı en iyi seksti. İkisi de büyüktü, ikisi de saatlerce onu sikebilirdi.

İkizlere, hayır, onların büyük penislerine tapıyordu şimdi. İtiraz etmedi, Jin'in ağzına koyduğu penisi memnuniyetle kabul etti. Daha ikizler boşalmadan, Felix ilk kez zevkin doruklarına ulaştı.

İlk kez, penisine hiç dokunulmadan önden geldi. Neyse ki ikizler de ilk seferlerini çok zorlamadan sonlandırdılar. İkisi de neredeyse aynı anda gelmişlerdi. Telepatiyle anlaşıyordu sanki orospu çocukları.

Üçü yan yana koltuğa yığıldılar. Hepsi nefes nefeseydi. Ama Sam kısa bir süre sonra kalktı, masadaki şarap şişesini alıp dikti.

Yanağından damlayan şarap damlasını kolunun tersiyle silip sırıttı. "Patron, ikinci sefere hazır mısın?"

"Hayı- aaaahhh!!!" Felix onları durdurmak için öne doğru atılacakken, belinde hissettiği ağrıdan dolayı koltuğa yığılıp kalmıştı. İkizler göz göze gelip birer kahkaha patlattılar.

Jin kolunu Felix'in omzuna attı, kendisine doğru çekip sarıldı. "Şaka yapıyoruz patron. Biraz dinlen de seni eve bırakalım."

Felix rahatlamıştı.

Ama siktir, hayır. Rahatlamaması gerekiyordu. İkizlere bir kere vermişti ve... Daha fazlasını istemelerinden korkuyordu.

İlk seksleri, inanılmaz iyiydi. İlk defa üçlü denemişti ama aldığı zevk onu uçurumdan yuvarlarcasına tatmin ediciydi.

Yine de... Bu adamların patronuydu amına koyayım!

𓀐 𓂺

Yn;
E hadi biz kalkalım madem - yarrak

"GOT IT BOSS!" | [HyunSamLix] ✓Where stories live. Discover now