𝐀𝐏𝐑𝐈𝐂𝐈𝐓𝐘 | wangxian

8

Lan Xi Chen Toplantı için GusuLan'ın büyüklerini, kıdemlilerini toparladı. Lan Qi Ren ve Lan Xi Chen masa başındaydı Lan Wang Ji ve Wei Wu Xian'da onların yanındaydı. MolingSu tarikatı onlara savaş teklifi yapmıştı teklifin tek bir kaçış yöntemi vardı o da Wei Wu Xian'ın Klan Lideri Su She'ya teslim edilmesiydi. Lan Klanı büyükleri bu teklifi kabul etmek istese de son söz her zaman için klan liderine aitti. Lan Xi Chen reddetti bir savaş olacaksa onurlarıyla savaşacaklardı, kimseyi yem olarak vermek onlara yakışmazdı hele ki bu kardeşinin çok sevdiği biriyse bunu asla yapamazdı.

Büyük klan liderleri toplantıya çağırıldı hepsi Baş klan GusuLan'a yardım etmek istedi bir çok klana haber verildi haber her yere yayıldı birçok klandan destek için asker gönderildi. Sonunda savaş günü geldi MolingSu klanı Wei Wu Xian'dan nefret eden bir kaç klanı arkasında toplamıştı üstelik aralarında klanlara dahil olmayan birçok yalnız efsuncular bile sadece Wei Wu Xian'dan ve GusuLan'dan nefret ettikleri için savaşa dahil olmuşlardı. Savaş Bitmeyen gecede Qishan Wen'in eski topraklarında başladı. Kin büyüsü dumanları her yerde dolanıyordu, ne yazık ki savaş içerisinde kindar enerjisi kullanan tek kişi Wei Wu Xian değildi..

Kılıçlar birbirine çarptı sadece askerler değil birçok tarikat lideri de GusuLan askerlerini korumak için savaşıyorlardı. MolingSu tarikatı elbet ki böyle bir topluluk beklememişti ama onların bilmedi bir stratejisi vardı. XUE YANG.

Cesetler ortaya çıktı Mezar tepesinin toprakları kanlarla kaplanmıştı bağırışma ve kılıçların vurma sesleri birbirine karışıyordu, etrafta bir uğultu vardı GusuLan ve YunmengJiang tarikatları Wei Wu Xian'ı saldırı sırasında koruyorlardı ama kesinlikle bilmedikleri bir şey vardı ki MolingSu tarikatı lideri Su She'nın asıl hedefi Wei Wu Xian değildi.. Bunun farkına varmamaları kesinlikle çok büyük şeylere sebep olacaktı. Saatler geçti, Güneş battı ve karanlık çöktü savaş hala devam ediyordu gece karanlığında bile güç uğruna canlar veriliyordu. her klandan bir sürü kayıp verilmişti yaşayanlar hala savaşıyorlardı ölmemek uğruna. Klan liderleri hala ayaktaydı ama cübbeleri tamamen kan ile boyanmıştı sonra bir ses duyuldu Bitmeyen geceyi dolduran bir ses..

___________________________________________________

Her yerde bir koşuşturmaca, kılıç ve bağırış sesleri vardı kılıçlar amansızca birbirine çarpışıyordu, bir sürü ceset, bir sürü yaralı, hepsi huzur bulmayı bekliyordu, Wei Wu Xian kendisine doğru gelen kılıcı fark edemedi, kılıcın hedefi o değildi ama o diye gösterilmesi gerekiyordu gözleri sürekli onu takip eden Lan Wang Ji önüne atladı bu beklenilen bir şeydi aslında karşı tarafın tam olarak istediği buydu. O sırada eline gelen darbe yüzünden sıkı sıkı tuttuğu Bichen elinden kayıp gitmişti Wei Wu Xian arkasına döndü, Lan Wang Ji sevdiği adamı korumak için önünde dikiliyordu Bichen'i almak için yere uzanmıştı, her şey o kadar hızlı gelişti ki Wei Wu Xian ne olduğunu bile anlamadı onlara doğru gelen kılıç Lan Wang Ji'nin göğsünü delip geçti. Lan Wang Ji'nin gözleri acı içinde küçüldü dudaklarını birbirine bastırdı zorla bir nefes aldı.

Wei Wu Xian'nın elinde ki Chenqing kayıyordu, ağzından ve göğsünden kan fışkıran Lan Wang Ji yere düşüyordu, aldığı büyük yara ile daha fazla ayakta durmazdı, Wei Wu Xian onu yakaladı birlikte yere çöktü. Wei Wu Xian'ın nefesleri titriyordu gözleri küçülmüş ve kırmızıya dönmüştü. Kırmızı gözlerinden yaşlar süzüldü. Kucağında yatan Lan Wang Ji'nin zorla açtığı gözleri ona dikildi, bal rengi gözleri solmuştu yüzünde bir gülümseme belirdi titreyen elini Wei Wu Xian'ın yaşlarla ıslanmış yanağına götürdü yaşları nazikçe sildi. Wei Wu Xian'ın solukları hızlıydı, gerçekliği algıyamıyordu. Lan Wang Ji konuştu.

"Wei Ying.."

Sesi boğuktu, öksürdü.

"Korkma.. Senin için.. döneceğim.."