𝐀𝐏𝐑𝐈𝐂𝐈𝐓𝐘 | wangxian

1

Uzun zamandır eğer Yiling Louzu WangJi ile Gusu'ya geri dönseydi ne olurdu ile ilgili bir kurgu yazmak istiyordum. Eminim çok ateşli bir çift olurlardı bu yüzden böyle bir şey yazmak istedim henüz ne zaman yayınlayacağımı bilmiyorum umarım cesaret edip yayınlıyabilirim, o kadar kurgu yazıp yayınlamama rağmen wangxian hakkında bir şey yayınlamaya cesaret edemiyorum..

Her neyse çok uzattım hatalarım varsa eleştiriye açığım lütfen bunu belirtin ama elimden geldiğince hata yapmamaya dikkat edeceğim

_________________________________________________

"Wei Ying, Benimle Gusu'ya dön.."

Beyaz cübbeler içindeki zarif genç adamın dileği kırmızıya dönmüş gözlerle ona bakan genç adamın kulaklarına doldu, yanındaki Sekt Lideri Jiang Cheng ise neye uğradığını şaşırmış gibiydi, sinirlendi, beyaz cübbeli adamın dileği aksine erkek kardeşine ceza vermek istediğini düşündü, bağırmak için hareketlenirken kırmızı gözleri beyaz cübbeli gence bakan Wei Wu Xian ondan önce davranıp konuştu.

"Ne için Lan Wang Ji, Gusu'nun şeytani efsundan nefret ettiğini biliyorsun. Benden bu kadar mı nefret ediyorsun?!"

Lan Wang Ji aniden hiddetlendi.

"Wei Wu Xian!"

"Lan Wang Ji.. Açıkla bana bu kadar mı nefret ediyorsun bunca yıla karşın?"

Jiang Cheng Lan Wang Ji'ye saldırmaya yelteniyordu ama yılların hesabını soran Wei Wu Xian kolunu önünde tutarak ona geçit vermiyordu.

Lan Wang Ji bu sefer cesaret etti sinirlenmek yersizdi, doğruyu söylemeliydi. Sevdiği adamı bunca şeye rağmen sırf bir yanlış anlaşılma yüzünden tekrar kaybedemezdi, onsuz geçirdiği 3 ay gözleri önünde geçti, gerçeği söyliyecekti gelip gelmeme kararını ona bırakacaktı, sadece gerçeği bilsin istiyordu.

"Wei Ying.."

Lan Wang Ji'nin sesi çok yoğundu yüzünden hiç bir duygu belli etmese de sesindeki hüzün açık ve netti, diğerlerinin konuşmasına izin vermeden sözüne devam etti.

"Wei Ying'den asla nefret etmem.."

Bu kararlı kısa cümle o kadar net ve özdü ki karşıdaki iki beden şoka uğramıştı. Lan Wang Ji konuşmalarına tekrar izin vermeden devam etti.

"Gusu'ya götürme isteğim.. Ceza değil! Seni saklamak istiyorum!"

Sesi hiddetli ama kararlıydı, vazgeçmeyecekti. Wei Wu Xian devam etmesini beklemeden konuştu nutku tutulmuş vaziyette, gri gözleri şevkat ve mutlulukla parladı, sesindeki kızgınlığın yerini şaşkınlık ve mutluluk aldı.

"Lan Zhan, seninle Gusu'ya geleceğim."

Lan Wang Ji'nin yüzünü ifade belli etmiyordu ama o an gözleri şok ile aniden büyümüştü, dudağı hafifçe yana kıvrılmıştı böylelikle yüzünde neredeyse belli olmayan ufacık bir tebessüm ifadesi oluştu.

Jiang Cheng sanki daha fazla sinirlenebilirmiş gibi Wei Wu Xian'ın tepkisi ile daha da sinirlendi ona bir şey söylemeyip mor gözlerini Lan Wang Ji'ye dikti erimiş altın rengi gözlerin odağı ise ona şefkatle bakan Wei Wu Xian'ın üzerindeydi. Şu ana kadar sessiz kalan Jiang Cheng bağırdı.

"Lan Wang Ji! Onu saklamak sana düşmez, o hala YunmengJiang Sektinin bir üyesi, böyle bir teklifte bulunmaya hakkın yok!"

Lan Wang Ji cevap veremezken Wei Wu Xian araya girdi.

"Cheng-Cheng lütfen saygı duy, bu benim kararım olmalı. Lotus İskelesi hala onarımda. Orada durmakla sana ve *¹Shijie'me sadece sorun çıkartmış olurum. HanGuang-Jun ile Gusu'ya dönmek istiyorum."