𝓙𝓮𝓪𝓼𝓵𝓸𝓾𝓼

143 16 13
                                    

1 haftadır buradaydı YN, bu süreçte Sukuna'yı zar zor görmüştü ama. Uraume ile beraber duruyor ve Uraume onu sözde eğitiyordu fakat tek yaptığı şey Sukuna'nın neyi sevip neyi sevmediğini öğretmekti.
Bu süreçte Sukuna'yı görmemişti, hiç merak etmediğini ve özlemediğini söylüyordu fakat yalandı. Yine Uraume ile beraber mağara tarzı yerin ilerisinde -ıssız ve eski bir model ama güzel ve iyi döşenmiş- evin içindelerdi. Uraume Sukuna'nın hakkında konuşurken YN ise Sukuna'nın kine benzeyen beyaz bir kimono giyinmekle meşguldü. Muhtemelen daha sonra her zaman yaptığı gibi Uraume gidince zaten temiz ve düzenli olan evi temizleyip düzenleyecekti. 1 haftadır bunu yapıp duruyordu. Çünkü evde tekti ve yapacak herhangi bir aktivitesi olmuyordu. Sukuna arada uğruyordu fakat o da Uraume ile konuşmak için,  bu durum biraz canını sıkıyordu YN'in... Kabul etmek istemesede.

Bu zaten aşırı derecede büyük ve boğucu ev Uraume gittikten sonra daha boğucu oluyordu,  lanetlerin kralıyla yaşadığı için bir kaç kez lanetle karşılaşmıştı ama lanetlere enerjisi yetmiyordu sanki. Lanetler onun bütün enerjisini çekiyor gibi hissediyordu. Yine öyle bir gündü. YN temizlik yaparken  aşırı enerjisiz hissediyordu fakat can sıkıntısından uzanıp dinlenmek istemiyordu da.

Bir duş almaya karar verdi, çok kirli değildi fakat vücuduna değecek olan sıcak suyun onu rahatlatacağını düşünüyordu. Sukuna ile ona ait olan yatak odasına, üst kata çıkıyordu. Eski püskü ama güzel kahverengi sürgülü kapıyı ve geniş kişilik odaya girdi. Oda Sukuna Güneşi pek sevmediği için evde ki en Güneş almayan odaydı. Pencereleri kapalı ve perdeleri çekilmişti. Güzel ve kırmızı tonlarıyla -tıpkı diğer odalar gibi- döşenmişti. YN dolaba doğru yürüyüp beyaz havluyu aldı ve odada ki banyoya doğru yürüdü. Sıcak suyu açıp küvetin dolmasını beklerken bir yandan saçını tarıyordu, suyun dolmasına yakın eski tahta tarağı geri yerine bıraktı ve kıyafetlerini çıkardı ve onların yere düşmesine izin verdi.

İlk bir bacağını sonra diğer bacağını ve sonra bütün vücudunu sıcak suya soktu ve sıcak suyun vücudunu rahatlatıp en azından kaslarını biraz gevşetmesine izin verdi. Ne kadar duracağını bilmiyordu fakat kesinlikle uzun süre duracaktı. Sıcak su onu mayıştırmaya başlamıştı. Kafasını geriye attı ve gözlerini kapayarak uykunun onu ele geçirmesine izin verdi, sonuçta ne olabilirdi ki? Ne kadar durduğunu bilmiyordu fakat gözünü açtığında güneşin çoktan batmaya başladığını fark etti, gök yüzü tıpkı Sukuna'nın saçı gibi pembeye ve birazda turuncuya boyanmıştı. Üzerine havlusunu sardı daha sonra küvetin tıpasını çıkardı ve ıslak adımlarıyla banyodan çıktı. Her bir adımda saçlarındaki su vücut kıvrımlarını aşıyor ve yere düşüyordu, sonra oraları silmeyi aklına not ederek dolaptan Uraume'nin getirdiği düz beyaz uzun bir elbiseyi aldı ve üzerine geçirdi daha sonra saçına bir havlu sararak alt kata doğru adımladı.

Amacı geniş çiçek bahçesi gibi olan evin dışına bahçe olmayan ama bahçe denebilecek yere çıkmaktı. Sürgülü dış kapının kilidini açtı ve dışarı adımını attı. Birden gelen halsizliği saymazsak her şey gayet yolundaydı, daha yeni enerjisini kazanmışken nasıl bu kadar çabuk kaybetmişti anlayamıyordu güya 17 yaşında bir gençti. Hafif rüzgardan uçuşan elbise uçlarını tuttu ve çiçeklere doğru yürüdü. Biraz papatya alırsa kurutup çayını içebilirdi. Biraz daha yürüdükten sonra duraksadı, tıpkı kendisi ve Sukuna gibi insana benzeyen uzun mavi saçlı biri vardı çiçekleri orada.

"Merhaba, kimsiniz acaba? Burası özel mülke giriyor bilirsiniz."

Uzun mavi saçlı adam ona döndüğünde enerjisinin nasıl bu kadar çabuk tükendiğini anlamıştı YN. Bu bi insan değil bir lanetti, lanet ona dönüp gülümsediğinde bir iki adım geri attı ve ona bakmaya devam etti YN.

"Bir insanın bu kadar güzel olabileceğini tahmin etmezdim, lanetler kralı işini biliyor."

Lanetin bu sözleri ürpertici gelmişti öyle olmasa bile, ve kıkırtısı bunu daha kötü yapıyordu.
Lanet YN'e doğru yürüdü ve onun ellerink tutmaya çalıştı. Bu gereksiz temasa karşı biraz daha gerileyen YN'in sırtı bir şeye çarptı ve daha sonra çarptığı şey elini kızın beline doladı ve onh kendine daha çok bastırdı. Bunun Sukuna olduğu aşikardı, YN görmese bile Sukuna'nın karşısında ki lanete üstten bakışını hissedebiliyordu.

"Yerini bil aptal, benim olan benimdir dokunmak sana düşmez."

Kızın elini tutup onu arkasına çekti, şuan YN Sukuna'nın devasa sırtı yüzüne bir şey göremese bile pek sorun değildi.

Sonuçta günler sonra onu yeniden görmüştü.

___________

___________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 13 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Forced Marriage Where stories live. Discover now