𝓭𝓲𝓻𝓽𝔂 𝓽𝓪𝓵𝓴

160 18 22
                                    

Sukuna'nın elleri kızın zahmetsizce tutup kaldırdığı bacağında yukarı aşağı dolaşıyordu. Bir eli YN'in bacağında dururken diğer eli ile saçını düzeltti. Kızın bütün ağırlığı Sukuna'nın uzerindeydi ve Sukuna sanki kız orada bile değilmiş gibi rahat ve umursamazdı. Ellerinin kızın annesinden kalma gelinliğin içinden bacağını okşamasını saymazsak tâbi. İkiside konuşmuyordu YN bu durumdan rahatsızken Sukuna memnundu. YN'in ona olan korkusu ona itaat etmesini sağlıyordu ve bu onu memnun etmek icin gayet yeterliydi. YN'in beraber daha yeni indiği tahta çıktı ve onu kucağından indirmeden oturdu. Sukuna bacaklarını aralayarak oturduğu için YN Sukuna'nın tek bacağında oturuyor ve bacakları Sukuna'nın bacaklarının arasında dururken hiç kıpırdamadan oturuyordu. Tek kıpırdayan şey Sukuna'nın elleri idi. Tek eliyle YN'İN sırtını destekleyip okşarken tek eli ise uyluğundaydı, kumaşın üstünden kızın uyluğunu okşuyor ve yumuşak eti yoğuruyordu.

"Senin için yeterince eski miyim, kızım?"

Genç kız ne diyeceğini bilmiyordu çünkü şuan yüzlerce insan kemiğinin üstündeki bir tahtta ve bunlara sebep olan lanetin kucağında oturuyordu ve herhangi bir yanlış lafı onun ölümüne sebep olabilirdi. Ve bu acımasız yollarla olurdu. O yüzden itaatkar bir şeyler bulmaya çalıştı ama bir yüzüne bir dudaklarına kayan kırmızı gözler buna pek yardımcı olmuyordu. Daha yeni iğneleyici ve imacı sözlerinin aksine şimdi bir kedi gibiydi. Sonunda konuşmaya karar verdiğinde istemsizce kafasını biraz yere eydi.

"Benim haddime değil... Yani sizi eleştirmek."

Sukuna YN'in itaatkar sözlerine sırıttı ve elini kızın bacağından çekip yüzüne çıkardı, elini YN'in çene hattında gezdirdikten sonra sonunda çenesinin üzerinde durdurdu ve kızın kafasını kaldırıp ona bakmasını sağladı.

"Güzel saçların, güzel vücudun, güzel ellerin var. Köyün senin gibi bir kızı bana hediye etmelerine şaşırdım. Ben olsam seni tamamen kendime isterdim ve sana sahip olmak isterdim."

"Zaten sahip değil misin?"

YN'in bunu söylerken kafasını hafifçe yana yatırmasından dolayı Sukuna'nın parmakları kızın çenesinden biraz yukarı kaydı ama Sukuna bunu umursamayıp parmaklarını geri eski yerine koydu ve kızın bu küçük ve tatlı haraketine sırıttı.

"Sahip miyim?"

"Değil misin?"

"Aslında haklısın. Bu güzel vücut bana ait, bu saçlar, bu eller ve bu dudaklar."

Bunu söylerken ellerini sırasıyla kızın vücudunda sonra saçlarında ve elerinde gezdirip çekmişti ama sıra dudakarına gelince öyle olmadı. Baş parmağı kızın dudaklarının üzerinde durmaya devam etti ve biraz sonra yavaş ama sert hareketlerle parmağını kızın dudakları üzerinde hareket ettirdi ve kızın kulağına doğru eğilip fısıldadı.

"Bu güzel vücudla neler yapabileceğimi planlıyorum... Bu güzel dudakları öperek şişirip kanatmak ve bu saçları elime dolamak ve daha sonrasında ellerini çarşafların üzerine bastırmak..."

Bu sözler üzerine zaten gergin olan YN daha da gerildi ve Sukuna'nın kuvağında gergince kıpırdandı. Sukuna'nın sıcak nefesi onun kulaklarını ve boynunu mecazi anlamda okşarken elleri gerçek anlamda kızın uyluğunu okşuyordu. Aşırı gerildiği için tuttupu nefesi zaten hızla atan kalbini hızlandırmış ve sıkıştırmıştı YN'in. Sukuna'nın elleri rahat durmuyordu şimdi de çenesindeki elini kızın saçlarına özenle dolamış ve elinde sanki bir aksesuar varmış gibi tutuyordu.

"Senin gibi saf ruhları seviyorum, kızım. Binlerce yıldır hayattayım ve senin gibi birini gördüğümü hatırlamıyorum."

Sukuna'nın elleri kızın saç derisini okşuyor ve onun mayışmasını sağlıyordu. Hem gerginlikten hem yorgunluktan çapraz bir şekilde Sukuna'nın göğsüne yaslandı, Sukuna kızın kafasını kendi omzuna göre yönlendirdi ve kızın kafasını kendi boyun girintisine soktu. YN'in saçlarının kokusu burnunu doldurırken gülümsedi. Kendine gönderilen bir 'adağa' böyle şeyler yapmaması gerekiyordu, en azından Uraime öyle söylemişti ama Sukuna bu andan, kızın vücudunda dolaşan ellerinden, kızın vücudunun kendi üstünde olmasından gayet memnundu ve şuan umursamıyordu. Hiç bir zaman da umursayacağını düşünmüyordu. Birazdan Uraime gelecek ve kızı biraz Sukuna'nın neyi sevip sevmediği hakkında bilgilendirecekti ama Sukuna bunu istemiyordu. YN zaten onun yanında durmayacakmıydı, zamanla öğrenir demek istiyordu ama şimdiden kıza böyle davranmak gelecekte sorunlar yaratabilirdi. Şurada sadece kız onu 1-2 saat gördü sonuçta. Sukuna bunları düşünürken boynuna çarpan sıcak nefese, YN'ya baktı. Uykuya dalmıştı ve kafasını iyice Sukuna'nın boyun girintisine sokmuş, onun sıcaklığı ile mayışmıştı. Sukuna kıza gülümsedi ve saçlarını okşadı.

"Uraime senin bir yetim olarak büyüdüğünü söylemişti, öyleyse neden ben ailen olmuyorum, hm?"

Kızın duymayacağını bildiği halde istemsizce ağzında dökülmüştü bu kelimeler...

Forced Marriage Where stories live. Discover now